15

2.7K 300 59
                                    

Selamlar(* ̄︶ ̄)

Bu bölüm bir şeyler açıklığa kavuşur umarım.

Bundan önceki bölüme oy atarsanız mutlu olurum.

İyi okumalar!

Günümüz, 2 Şubat 2020

Jimin biraz sakinleşmeyi başarmıştı. Kutunun içinden düşen bir defter gözüne çarptı okumaya başladı.
Bu defter anladığı kadarıyla bir günlüktü. gözyaşlarını silip okumaya başladı. Defterin ilk sayfasında "Jimin'e" yazısını eliyle okşadı.

16 Eylül 2017

Bugün eski okuluma tekrar döndüm. Arkadaşlarımla sohbet ettik, arayı kapattık az da olsa. Ama her güldüğümde içime bir hüzün oturdu. Gözlerim her yerde seni aradı. Nerdesin? Gözlerinin yeşilini özledim.

5 Ekim 2017

Sana o günkü verdiğim söz için var gücümle çalışıyorum.  Şu an dersler iyi gidiyor. Babamla her gün kavga ediyoruz. Ama bu beni yıldırmayacak. Seninle Seulde buluşacağız sevgilim. Umarım sen de iyisindir...

22 Ekim 2017

Bazen her şey çok zor geliyor. Her an seni düşünmek, özlemek... Keşke diyorum, o gün ben de seninle gelseydim. Seni hiç yalnız bırakmasaydım. O zaman babandan o kötü haberi hiç almazdım. Her şey yolunda olurdu. Seni koruyamadım Jimin. Gerçekten...Çok üzgünüm. Ve seni her şeyden çok özledim.

Sonlara doğru bozulan yazı ve belli yerleri buruşmuş sayfayı okurken Jimin de Jungkook gibi ağladı.

1 Ocak 2018

Dışarda müthiş bir kar yağıyor. O kadar güzel ki...Her yerde yeni yılın getirdiği umut ve heyecan var. Bu gün ilk defa ben de umutluyum. Yeni yıl seni bana getirecek.

12 Nisan 2018

Sana yazmayı çok ihmal ettim biliyorum. Ama gerçekten çoook sınavım vardı. Umarım beni affedebilirsin...
Ayrıca seninle paylaşmak istediğim bir şey var... Uzun süredir psikoloğa gidiyorum. Sadece...Artık hiçbir şeye dayanamıyorum. Olaylara biraz fazla tepki verdiğimi fark ettim ve...Anlarsın işte. Öfke kontrolü için çalışmalar yapıyoruz. Her neyse. Sen umarım benim gibi değilsindir.

21 Mayıs 2018

Sevgilim, bugün okul çıkışı gözüme çok güzel güller satan bir çiçekçi çarptı. Ve nedense bana seni hatırlattı. birkaç tane aldım. Şimdilik defterin arasına koyacağım. Bana geldiğinde...Kavuştuğumuzda sana vereceğim. Şimdi gitmem lazım. Büyük ihtimalle sınavdan sonra yazmaya devam ederim. Hukuk kazanmak için çok çalışmam lazım. Çalışıyorum da. Tekrar görüşeceğiz sevgilim.

29 Temmuz 2018

Kazandım! Seul Ulusal Üniversitesini kazandım! Hem de hukuk, sana söz verdiğim gibi... Bizi güzel günler bekliyor aşkım. Her nerdeysen, sakın üzülme.

Jiminin göz yaşları yanaklarından süzülüyordu.

18 Eylül 2018

Yoksun... Hiçbir yerde yoksun. Senin için bu sikik üniversiteyi kazandım Jimin. Sen de buraya gelirsin sandım. Ama her yere sordum, soruşturdum. Yoksun! Başka fakültelerde de yoksun. Sen hayallerinin peşinden gitmişsin görünüşe bakılırsa. Ben de senin peşinden gitmeye çalıştım! Ama yanlış yapmışım. Zaten bu sana yazma fikri psikologtan çıkmıştı! Hah, Neden böyle saçma bir şey yaptıysam? Ben elimden geleni yaptım. Artık hiçbir şeye inancım kalmadı...

Jimin diğer sayfaları gezdi ancak başka bir şey yazılmamıştı. Son sayfanın ağırlığıyla ezildi. Boğazına kocaman bir taş oturmuş gibiydi. Kalbi eziliyordu. Jungkook'u... Onun tek ailesi. Olanları duyunca onu affedecekti. Etmeliydi...

Tam o sırada ayak sesleri duydu ve defteri ceketinin içine koyup kapının arkasına saklandı. İşte...Oradaydı. İçeri giren kişi, onun yıllardır beklediği kişi. Ancak ona ulaşamazdı. Kaç yıldır bu anı hayal etse de... Okuduklarından sonra cesaret edemedi.

Jungkook dağılan dolabına bakıp iç çekti.

"Siktiğimin sarhoş ergenleri...Her yeri dağıtmışlar."

Etrafı toparlayıp odadan çıktı.
Jimin ise onu daha fazla ayakta tutamayan dizlerini serbest bıraktı.
Elleri titrerken Yoongiyi rehberden bulmaya çalışıyordu.

"Alo? Jimin?"

"Y-yoongi H-hyung... B-ben..."

Jimin sesinin titremesine engel olamıyordu.

"Sorun ne? Sen iyi misin? Sakinleş Jimin...Bana konum at tamam mı? Seni almaya geleceğim."

Jimin zor da olsa konum atmayı başardı. Duvarlsrdan tutunarak tuvalete girdi ve 20 dk kadar oradan çıkmadı. Tuvalete sevişmeye gelen insanlardan da büyük çaplı küfürler yediğinin farkındaydı.

Sonunda Yoongi onu aradığında kapşonunu çekip insanların arasından sıyrıldı.

Yere bakarak çıkışa gidiyordu ki bir bedene çarptı. Tam düşecekken çarptığı beden onu belinden tutarak kurtardı.

"Hey, iyi misin?"

Jimin kafasını kaldırarak önündeki gence baktı. Elleri gencin göğsündeydi.

Ah, hayır. Bir şeyi istersiniz ve her zaman tam tersi olur ya, aynı o durum yaşanıyordu.

İşte, tekrar ordaydı.
Ve lanet olsun. Onu çoktan görmüştü.
O an sanki zaman durmuştu. Sadece kendinden uzun gencin kahve gözlerinin içine daldı.

Jimin içinden siktir diyerek suskunluğunu korudu.

Sonra kafasını eğerek kapıdan koşarak çıktı.

Jungkook ise...Jimin arabaya bindiğinde hala olduğu yerde dikiliyordu.

~

Jimin arabaya bindiğinde kendini serbest bıraktı. Yüzünü ellerine gömerek hıçkırmaya başladı.

"Tanrım..."

Yoongi arkadaşının dağılmış halini görünce gerçekten endişelendi. Sırtını sıvazlayarak ona destek olmaya çalıştı.

"Ne oldu? Hadi, anlat bana..."

"Ordaydı...Beni gördü. Lanet olsun gördü beni..."

Jimin ağlamaya devam ederken Yoongi sessizce mırıldandı.

"Siktir..."

"Beni bara götür Hyung. Bu gece içmek istiyorum."

Yoongi istediğini yapmak üzere arabayı çalıştırdı.

Lütfen bu bölüme ve attığım yeni bölümlere oy atın arkadaşlar.






Brother | JikookWhere stories live. Discover now