8

5.7K 489 128
                                    

Jimin hastanede alçıları çıkarıldığından beri  rahatça yürüyebiliyordu. Şimdi ise düğüne uygun bir kıyafet bakmak için çarşıya iniyorlardı. İkisi sessizce yürürken Jungkook sessizliği bozdu.

"Ayağın nasıl?"

"İyi."

Jimin sabahtan beri böyle kısa yanıtlar veriyordu. Ah, aslında dün geceki haberden beri böyleydi.

Jungkook bir anda Jimin'i durdurup ona yaklaştı ve gözlerine baktı.

"Jungkook..."

"Neyin var?"

Jimin ise onun bu kadar sakin olabilmesine şaşırıyordu.

"Neyim mi var? Neyim var öyle mi? Biz sevgiliyiz ve ailelerimiz evleniyor, ama sen çok sakinsin. Sence içinde bulunduğumuz bu durum çok mu normal?"

Jimin sonlara doğru bağırdığında Jungkook da kaşlarını çatmıştı.

"Ben sana yansıtmamaya çalışıyordum sadece. Cidden benim takmadığımı mı düşünüyorsun?"

Jimin bir şey demeyip yürümeye devam etti.

İkili gidecekleri mağazaya sonunda geldiklerinde görevli onları karşıladı.

İkili görevliyi başlarından gönderip kendileri smokinlere bakmaya başladılar.

Jungkook bir şey demeden elindeki siyah smokinle kabine yürüdü.

Bir kaç dakika içinde kapısını tıklatan Jimini duydu.

"Jungkook...Beni içeri alır mısın?"

Jungkook şaşırsa da onu içeri aldı.

"Seni dinliyorum?"

Jimin bir süre parmaklarıyla oynadı.

"Sana bağırdığım için üzgünüm. Sadece endişeliyim Jungkook. Sen de öylesin biliyorum ama...Bunun başka bir yolu yok mu? Ben seninle gizli saklı olmak istemiyorum."

Jimin başını üzgünce eğince Jungkook da ona sarıldı.

Kabinin sessizliğini bozan şey Jiminin çalan telefonu oldu.

"Efendim Yoongi Hyung?"

"Jimin! Sana inanılmaz bir haberim var ama önce sakin ol tamam mı? HOSEOK BANA SAKİN FALAN OLMAMI SÖYLEME DUYDUĞUM ŞEYLERİN AYNISINI SEN DE DUYDUN!"

Yoongi Jiminle konuşmaya çalışırken aynı zamanda Hoseoka da laf yetiştiriyordu.

"Yoongi Hyung, önce sen sakin ol! Hiçbir şey anlamadım. Düzgünce anlat şunu!"

Yoongi seslice nefes verdi.

"Tamam, tamam! Biliyorsun ki bizim ailemizin bir organizasyon şirketi var. Senin annen de yarınki düğün için bizim şirkete başvurmuş. Hoseok ile şans eseri orada bulunurken annenin annemle konuşmasını duyduk. Ne dedi biliyor musun?"

Yoongi sesli bir nefes alıp devam etti.

"Bu sahte bir evlilik olduğu için mekan süslemesi gibi şeyleri fazla abartmayın. Zaten sadece basının duyması önemli. Böylece şirket gündeme tekrar gelecek. İşleri yoluna sokunca bu evlilik zaten bitecek."

Yoongi Jiminin annesinin takitini yaparken arkadan Hoseokun kahkaha sesi duyuldu.

"Yoongi bir de topuzun olsa tam olacak!"

İkili arkada gülüşürken Jiminden ses çıkmaması üzerine endişelendiler.

"Jimin orda mısın?"

Jimin sadece gözlerini açmış Jungkook'a bakıyordu. Jungkook elindeki telefonu aldı ve olan şeyleri Yoongi bir defa daha anlattı.

Jimine anlatmadığı en can alıcı noktayı söylediğinde ise Jungkook kahkaha attı.

"Yoongi Hyung, sen harikasın! Kaydı hemen bana yolla. Tamam, tamam! Ben halledeceğim."

Evet, Yoongi tabiki Bayan Parkın konuşmalarını kayda almıştı.

-

Jimin ve Jungkook mağazanın koltuklarına oturup bir plan yapmıştı.

Düğün günü o kayıt herkese duyurulacaktı. Jimin ilk başta annesi adına üzülmüş,daha sonra onu okulda olan şeylere karşı korumadığını hatırladı. Annesinin tek derdi para ve ündü. Evet, sanırım Jimin planlarını bozarak mutlu olacaktı. Ve evet, belki bencilce davranıyordu ancak artık o da mutlu olmak istiyordu.

Jimin bunları düşünürken Jungkook beyazlar içindeki sevgilisinin kulağına çok güzel olduğunu fısıldıyordu.

Jimin sırtını Jungkookun göğsüne yaslamış, Jungkook ise kollarını onun beline dolamıştı. İkili aynadaki yansımalarına bakıp gülümsedi.
Evli çiftlere benziyorlardı.

Jungkook Jiminin boynunu koklarken aynada onunla göz göze geldi.

"Olacak şeylerden sonra kendini suçlu gibi hissedecek misin?"

"Bilmiyorum. Bu sonuçta sahte bir evlilik. Ortada aşk yok Jungkook. Sanırım bencilce davranıyorum. Ama parasal bakımdan zaten iyi bir durumdayız. Annemin yaptığı tek şey açgözlülük. Bu yüzden,sanırım suçlu hissetmeyeceğim. Peki ya sen?"

"Bilmiyorum. Babam en başından beri mutlu değil. Onun için bir şey değişeceğini düşünmüyorum. Benim düşündüğüm tek şey sensin."

Jungkook Jimini kendine çevirip dudaklarına bir öpücük kondurdu.

"Beni hiçbir zaman bırakma Jungkook."

Eh, ilerde ne olacağını kimse bilemezdi.

Brother | JikookWhere stories live. Discover now