101. Bölüm 👉Sezon Finali👈

79 16 23
                                    

🎗Bugün bizim günümüz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🎗Bugün bizim günümüz...🎗

🌎🌎🌎

Güneş öğlene doğru gelirken kıyıyı yalayan dalgalar, ritmik bir şefkatle şeffaf ellerini kıyıya değdirip tekrar açıklara karışıyordu; gökyüzünde uçan martılar, denizin üstünde semah dönercesine gezinirken insanoğlundan fırlatılan simitlere alışarak denizin üstünde fener tutarcasına kanatlarını geriyordu. Güneşli ve parıldayan bir günün yarısı geçmiş, diğer yarısına saniyeler ağır bir endamla ilerliyordu.

Beykoz'da, bir iskelede bekliyordu Asım; elinde mavi bir dosya, üstünde deri bir mont ve bakışlarında keskin bir ifade vardı. Telaşlı ve endişeli bir şekilde ona doğru gelmekte olan Servet'e bakarak sırtını ona döndü ve bakışlarını denizin üstünde uçuşan martılara dikerek beklemeye koyuldu.

"Ölüm fermanına imza attın Asım Çavdarlı! Senin bu yaptığın, intihar etmekten farksız değil!"

Servet'in durunca sarf ettiği laflar, Asım'ın hafif bir kahkaha parlatmasına neden oldu. Derin bir nefes alarak sakinleşen Asım, bakışlarını denizden alıp ona çevirerek kaşlarını çattı.

"Ben intihar ederim de Servet Bey, sen bu yaptıklarının hesabını verebilir misin? Önce onu bir konuşalım!"

"Özel mekâna götürüleceklerdi. Neyin hesabından bahsediyorsun? Orada, çeşitli sorgu yöntemleriyle çözüleceklerdi."

"Orası dediğin neresi Servet Bey? Avrupa mı, Amerika mı?"

"Gizli yer..."

Bir adım attı Asım, ona yaklaştı ve burnunun dibinde durarak elindeki dosyayı salladı.

"Bu dosyada, her şey tutanak alındı Servet Bey! Yarbay Karaca'yı, Dindar John'u, Lalezar Serhıldan'ı, Hamra ve adamını, yurtdışına çıkaracağına dair deliller, belgeler ve bulgular mevcut! Kimi yiyorsun sen?"

"Ben ne bir şeyi, ne de kimseyi yiyorum! Ama sen, ömründen zamanlar yiyorsun, haberin olsun!"

Asım, dosyayı onun göğsüne yapıştırıp tutarak tısladı.

"Ben bu yola çıkarken, kefenimi giydim de çıktım Servet Bey! Bana ölüm edebiyatı yapma! O edebiyatın satır aralarında kaybolur, mısralarında yok olur ve uyaklarında ayakaltı olursun! Al bu dosyayı da, iyice incele! Ne yaptığın, neden yaptığın ve niçin yaptığın, birebir kayıt altında! Unutma! Sen bir hesap yaparsın; hesapta olmayan biri gelir, o yaptığın hesabı tepetaklak eder ve hesap vermek zorunda kalırsın! Şurada kafana sıkmıyorsam, şerefli bir kurumun üniformasını taşıdığın ve geçmişte şerefli işlere imza attığın içindir. Bu sana son uyarım, ayağıma dolanma Servet Yalçın! Kiminle kol kola geziyorsan, onların kolundan çık! Verdiğin seneler heba olmasın!"

KONSEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin