119. Bölüm: "Protokoller"

42 6 21
                                    

Bölüm şarkısı: "Seyfi Yerlikaya - Perişan"

LÜTFEN KİTABIMIZI KENDİ SAYFALARINIZDA VE ARKADAŞLARINIZA TAVSİYE EDİN Kİ BÜYÜYELİM, YAZILANLAR BOŞA GİTMESİN. EMEKLER KUTSALDIR, UNUTMAYIN!!

***

'Bizim hükümdarımız, kusursuzluk örneği olmalıdır.'

(Henry Ford - Beynelmilel Yahudi kitabından...)

🖊️🖊️🖊️

KIBRIS/GAZİMAĞUSA

Maraş TSK Orduevi...

"Ne olmuş abla, Hatem'e?" diye sorarak ortamdaki gerginliğe gerginlik katan Kağan, yutkunan ablasının zor bela lafa girişini izledi.

"Omuriliğine hedef almış, belden aşağısı..." diye fısıldayan Rojda, Delal'ın anladığını belirten derin nefes alışıyla ona baktı.

"Şükür, yaşıyor. Ölmesinden iyi, en azından hayatta!" diyen Delal, Rojda'nın:

"Deme öyle! Çok zor bir durum!" demesiyle başını salladı.

"Orası öyle! Ama daha kötüsü de olabilirdi, onu demek istiyorum."

"Geçmiş olsun, Hatem'i az buçuk tanıyorum!" diye lafa giren Kerem,

"Nerden?" diye soran Kağan'a bakarak:

"Suriye'den..." dedi ve Asım'ın kurtarıldığı zamanı anlattı. Hatem'in, Nadir sayesinde onu nasıl bulduğunu ve beraber nasıl operasyon yaptıklarını anlattıktan sonra:

"Gidince, benim yerime de geçmiş olsun deyin!" diye lafını bitirdi.

"Gidersek söyleriz," diye fısıldayan Delal'a göz ucuyla bakan Kağan, derin bir nefes alarak:

"Başlayalım!" dedi. Delal başını sallayıp Rojda'ya bakarken Rojda, aklı Hatem'de olduğu için mahzun gözlerle önüne bakıyordu.

***

İNGİLTERE/LONDRA

Uzun bir masanın etrafına oturmuşlardı; masanın en başında Amos Brown, sağ tarafta gözleri çekik bir adam, onun hemen yanında siyahi bir adam, bir yanında uzun saçlı bir başkası oturuyordu. Sol cephede en başta Alton, bir yanında Juliana, bir yanında Onion ve hemen yanında da Wolf Wirman vardı. Masada koyu bir sessizlik hakimdi. Herkesin önünde bir dosya mevcuttu; sarı kapaklı, üstünde 'Protokoller' diye bir yazı olan dosyanın kapakları kapalıydı. Amos Brown, ihtiyar ve kırışık teninde cin gibi bakan şimşek gözleriyle masadakileri şöyle bir inceledikten sonra:

"Beyler ve Bayan Juli! Yüzyıllar öncesinde bir bildiri yayınlandı. Bazı ülkelerde yasaklanmasına rağmen o bildiriler, bir türlü gündemden düşmedi. Biz istedik ki o bildiriler, hep gündemde kalsın ve gündemin bir numarası olsun. Kimileri ona Yahudi Protokolü dedi, kimileri Siyon şartları dedi ve kimileri de Siyonizm akımı dedi. Ama isimler önemli değildi. Önemli olan, muhtevasında neler olduğu! Bu bildirilerin şimdiki güncel adı, PROTOKOLLER..." dedi ve herkesin önündeki dosyaları işaret etti. Juliana, merakına yenilip kapağı hafifçe kaldırıp baktı. Amos, bir gözü kadındayken:

"Malumunuz, tek dinli dünya devleti ve tek yönetimli dünya devleti kurmak; bizim ve elbette öncelikle Tanrıların biricik arzusu! Kimimiz Kamarun'a gönül verdik, kimimiz Lort Vira'ya eğildik ama onlar bugün el sıkıştıysa, bize de birlik olmak düşer. Kamarun'un dizayn ettiği düzende işleyen bir sistem var; dinler arası diyalog sistemiyle İslam'ı, Hıristiyanlığı ve Yahudiliği tek çatı altına alıp kendi içinde eriterek yeni bir din anlayışı meydana getirmekten ibaret olan bu sistemin İslam ayağı, hepinizin bildiği gibi Hedyetullah Bilen ve cemaatinin tekeline verildi. Bu yüzden işe Türkiye'den başlamak istedik; çünkü son kale orası, bir tek orası ayakta! Suriye deseniz, yerle bir olmuş; Filistin'de biz at koşturuyoruz, Irak bizim beldemiz ve elimiz, İran'ın cebinde! Mısır, Libya ve daha diğer İslam ülkeleri, bizim ajanlarımızla dolu! İşte Türkiye ve işte bizler!" dedi. Juliana, dosyanın kapağını kapatırken:

KONSEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin