129. Bölüm: "Temmuz Yakın"

35 5 22
                                    

Bölüm şarkısı: "Sevcan Orhan - Dermanı Sende"

LÜTFEN KİTABIMIZI KENDİ SAYFALARINIZDA VE ARKADAŞLARINIZA TAVSİYE EDİN Kİ BÜYÜYELİM, YAZILANLAR BOŞA GİTMESİN. EMEKLER KUTSALDIR, UNUTMAYIN!!

‘Ölürse ten ölür, canlar ölesi değil…’
(Yunus Emre/Sakıngıl)

***

ANKARA

Gençlik Parkı…

Duyulan ambulans sirenleri, kalabalığın meraklı bakışlarını koli kutusundan çekip parkın hemen sağındaki yolda duran ambulansa çevirmişti. Ambulansın hemen yanında duran siyah VİP arabadan inen Delal, Kağan’a:

“Cemırı kapatma, cemırı kapatma!” diye bağırdıktan sonra onları bekleyemeden hızla parkın giriş kapısına doğru koştu. Devrim ve Rojda da peşinden giderken timdeki diğer elemanlar, etrafın güvenliğini sağlamak için dağıldılar.

Kalabalığın arasına dalan Delal,

“Dağılın, açılın!” diye bağırarak hızla koşarken polisler, bu gelenlerin neden geldiklerini bilemedikleri için şaşkın gözlerle bakıyorlardı. Kalabalığı zor bela yaran Delal, elindeki kumandanın patlaması için çabalayan bomba imha uzmanına,

“Dur basma lan!” diye bağırdı. Bomba imha uzmanı, her ne kadar Delal bağırsa da basmaya devam edince Delal, silahını sıyırıp ona doğrulttu.

“Kaldır lan ellerini!”

Ellerini kaldıran bomba imha uzmanı, kendisine doğru gelen Delal’e, elindeki kumandayı fırlatarak aksi yönde koşunca polisler şaşırdı, polislere bakan Delal,

“Kaçıyor, yakalasanıza lan!” diye bağırır bağırmaz polisler, hızla uzmanın peşinden koştu.

Kağan, daha parka girmemişti. Bomba imha uzmanının koştuğunu görünce hızlandı, parka girmeden etrafında dolaşmak için topukladı.

Koli kutusunun kapağını açan Delal, kendinde olmayan ve yarı baygın bir halde sızmış olan Adem’i görünce yutkundu. Ambulans doktoru, sedye ve üç görevli gelirken Delal, Adem’i kutudan çıkarmaya çalışıyordu. Devrim de gelmiş, Delal’e yardım ediyordu.

Kafasındaki kasketi çıkaran bomba imha uzmanı, bir sokağa dalarken peşinden gelen Kağan’ın dur ihtarını duyunca koşmaya devam etti. Kağan peşinden ayrılmadı, elinde silahıyla peşinden koşarken adamın attığı kaskete basmamak için üstünden atladı.

Adem’i ambulansa almışlardı; aşırı terlemiş, elbiseleri terden sırılsıklam olup adeta bedeniyle bir bütün olmuşlardı. Devrim bunu hayra yormasa da sustu, bir şey demedi.

“Ben ambulansla gideceğim çocuklar!” diyerek ambulansa yönelirken durdu, Delal’e döndü ve ona yaklaştı. Delal, kolundan tutup onu çekiştiren Devrim’e ayak uydurup kenara çekildi.

“Atilla’nın vücudunda bir verici var. Dün akşam yediği yemeğin içine karıştırdık, çok zaman geçmeden onu bulun!”

“Yani verici, onun midesinde mi?”

“Evet, dahiyane değil mi?” diye soran Devrim, gitmek için hareketlendi ama tekrar durup:

“Tuvalete çıkmadan, onu alın!” dedi. Delal başını sallarken Devrim yürüdü. Devrim’in gitmesiyle Rojda, Delal’in yanında durup:

KONSEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin