AŞKA SIKILAN KURŞUNLAR

67 17 6
                                    

71. Bölüm

🌟✨🌟

Bedene sıkılan kurşunlar değildir insanı öldüren,
Aşka sıkılan bir dil mermidir tarumar eden...

🌠✨🌠

Asım'la Hatem'in Aşka Kurşun Sıktıkları Gece...

Asım, kendisine doğru gelmekte olan Hatem'den habersizdi. Belindeki silahını çıkardı. Sürgüyü yukarı kaldırıp mırıldandı.

"Bu sefer diyarımı seçeceğim! Bana yar olamayacağını biliyorum, diyarımdan da vazgeçmeyeceğim!"

Duyduğu ayak sesleri, kendisini toparlamasına neden oldu. Gözündeki ıslaklığı, ani bir hareketle silip atarken arkasında duran Hatem'e, hızla döndü. Kadınla göz göze gelir gelmez irkildi. Hatem, ona silah doğrultmuştu. Asım, gözlerini kısarak kadına baktı. Öfkeden burnundan soluyan Hatem, dişlerinin arasından tıslarcasına seslendi.

"Sonun geldi Asım Çavdarlı, öleceksin!"

Asım, hiç düşünmeden silahını ona doğrulttu.

"Sen de öleceksin Hatice Başaran!"

Öfkeli gözler, birbirlerine kenetlenmiş; havadaki kaos, bütün dimağları kasıp kavuruyordu. İkisinin parmağı, aynı anda tetiğe doğru ilerliyordu. Kırpmak nedir bilmeyen gözler, öfke ve kin dolu bakışlar ve alıp verilen derin nefesler, bu sahili kuşatmıştı.

"Öleceksin Asım!"

"Sen de Hatice!"

Aynı anda tetiğe bastılar. Namlulardan fırlayan mermiler, sağ göğüslere saplarken ikinci defa ateşlenen silahlar, namlularından yolcu ettiği mermileri, yine aynı sağ göğüslere hediye etti. Üçüncü defa da basıldı tetiğe ve yine mermiler, aynı göğüslere saplandı. Asım, elindeki silaha daha fazla sahip olamadı ve dizlerinin üstüne çökerken Hatem, bedeninde hissettiği derin acılarla yere düştü. Asım, gözleri kadında; Hatem, gözleri Asım'da bir şekilde, ikisi de yere düşmüştü. Dalga sesleri, kulaklarına derin bir musiki gibi çarparken ikisinin gözleri, birbirlerine kenetlenmiş bir şekilde yüzükoyun yere yapıştılar. Gökteki yıldızlar, ay ve tek tük bulutlar dahi, sanki onların bu durumlarına üzülüyor gibiydiler. Aradaki mesafeler, bedenlerdeki takatsizlikle dalga geçiyor gibiydi. Asım, gözlerini Hatem'den ayırmazken Hatem, gözlerini kırpmadan Asım'a bakıyordu. Ve denizin dalgaları, sanki onlara ağıt yakıyormuşçasına hızla dört bir yana yayılıyordu.

İkisi yerde, boylu boyunca uzanmışken araba farları, onların kendinden geçmiş bedenlerini ışığa boğup aydınlığa çıkardı. İkisinin de gözleri kapanmış ve bilinçleri bambaşka diyarlara uçup gitmişti; bir siyah VIP araç durmuştu yanlarında, yüzleri maskeli birkaç kişi indi araçtan, etraf güvenliği için çevreye dağıldılar, her taraf kontrol edildi ve Serdengeçti, kafasında maske olmadığı halde arabadan indi. Birkaç kişi, aracın arka kapısından ikişer sedye indirirken Serdengeçti, Asım’ın nabzını kontrol etti. Yaşadığına kani olunca, gür bir sesle bağırdı.

“Acele edin!”

Adamlar, verilen talimata uydular; Asım’la Hatem’i, ayrı sedyelere hızla yerleştirdiler, araca doğru aceleyle yürüdüler, kanlar akıyordu bedenlerinden, bilinçleri firar edip gitmişti ve Serdengeçti, yanından geçirilen Asım’a baktı. Göz kapakları kıpırdıyordu. Adamlardan biri, onların silahlarını alırken Serdengeçti, araca taşınılan bilinçsiz bedenlerin arkasından bakıyordu.

KONSEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin