💜 BÖLÜM 34 💜

38.2K 2.1K 320
                                    

Gözlerimi açmaya çalışsam da bir süredir başarılı olamıyordum. Göz kapaklarım dahil, her bir zerrem ağırlaşmıştı. Neler oluyordu?
Görüntüler kesik kesik geliyordu gözlerime. Kafedeki tartışma, müşteriler, bebeğimin ortadan yok oluşu..

Karan! Oğlum! Oğlumu almışlardı benden!

Son bir gayret gözlerimi açtığımda başımda Hale vardı. Uyandığımı görünce oturduğu yerden kalkarak hemen gelmişti yanıma. Yüzü oldukça solgundu.

"Nasıl hissediyorsun kendini?"

"Hale kabus gördüm, değil mi?
Nerede oğlum? Getirin haydi."

Gözlerine biriken yaşlar bir anda usulca ıslatmaya başlamıştı yanaklarını. Bakışlarını tavanda gezdirmeye başladığında daha fazla dayanamayıp cama dönmüştü yüzünü.

"Hayır!" dedim haykırarak.
"Hayır kabustu o! Oğlum gitmedi! Bir şey olmadı ona!"

Yatakta doğrularak kolumdaki serumdan kurtulmuş ve ayakkabılarımı giymiştim. Hale bana her ne kadar engel olmaya çalışsa da başarılı olamamıştı. Odadan çıktığımda koridorda Barış ile karşılaşmıştım.

"Araf nerede?"

"Kamera kayıtlarını izliyor. Vakit kaybetmeden peşine düşecek o herifin!"

"Beni Araf'a götür Barış!"

"Ama yenge-"

"Barış!"

Gözlerime dolan ve ardı ardına akan yaşlar görüş alanımı kısıtlıyordu. Kendimi nefes alamıyor gibi hissediyordum. Koluma giren Hale ise usulca varlığını hissettiriyordu bana. Araca bindiğimizde Barış'a sürekli hızlı sürmesini söylemiştim. Normalden daha kısa bir sürede kafeye vardığımızda içerisi boşaltılmıştı. Araf ekrandan bugünün kayıtlarını izliyordu.

"Araf!" dedim titrek çıkan sesimle.

Bakışlarını ekrandan çekip gözlerimle kesiştiğinde derhal işini bırakıp gelmiş ve bana sarılmıştı.

"Bulacağım oğlumuzu. Söz veriyorum bulacağım."

Elimden tutup beni de ekranın başına çektiğinde aynı zamanda sorular soruyordu.

"Net bir zaman ver bana Aydeniz."

"Gayet iyi hatırlıyorum. Öğleden sonra saat 14.00 gibi bir müşteri sorun çıkardı. Onunla ilgilenirken.." ağzımdan bir hıçkırık kopmuştu.
Araf başımı göğsüne yaslayarak başıma bir öpücük kondurmustu.

"Tamam, tamam güzelim. Bulacağız şimdi."

Görüntüleri ileri sarıp söylediğim saate geldiğinde kamera net olarak bizi çekiyordu. Diğer kameralara odaklandığımda dikkatimi çeken bir sey olmuştu.

"Hale!?"

"Ne oldu?"

"Şuna bak."

Emin olmak için görüntüyü ona da izlettiğimde benimle aynı duyguları taşıyordu.

"Bu nasıl olur? Bir insan nasıl bu kadar iyi rol yapar?" sinirle bağırarak.

Biz adam ile tartışırken günlerdir kafemize gelen kız Kübra, arka tarafa geçerek Karan'ı alıyor ve arka kapıdan çıkıyordu.

"Resmen tuzak kurmuşlar!" demişti Araf masaya yumruk atarak.

"Nasıl fark etmezsiniz lan! Neden diktim ben sizi buraya? Neden?"

Ferfecir (ZOR AŞKLAR SERİSİ - 1) (TAMAMLANDI)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang