💜 BÖLÜM 31 💜

43.1K 2.2K 395
                                    

İnsan kalbi kadar konuşsa,
O derin sessizlik iyi gelir dünyaya.

••

Bebeklerim bir an evvel dünyaya gelmek için beni zorlarken, Cihan tüm hızıyla bizi hastaneye yetiştirmeye çalışıyordu.
Eli sürekli kornadaydı ve hiçbir aracın önümüze geçmesine müsaade etmiyordu.

"Araf nereye gitti Cihan?"

Gözyaşlarım arasında sorduğum soruda, ona ne kadar ihtiyacım olduğunu fark etmiştim. Henüz 7,5 aylık olan bebeklerim için fazlasıyla endişelenirken bir de kocamı düşünüyordum.
Daha ne eşya almıştık ne de isimlerini düşünmüştük. Her şey çok ani gelişiyordu. Her şeyden önemlisi, gelmeleri için daha çok erkendi.

"Gelecek, merak etme. Ben yetiştireceğim sizi hastaneye."

Sesindeki heyecan öyle belliydi ki..
İlk kez amca olacaktı ve ben ilk kez Cihan'ın duygularını böyle dıştan yaşadığını görüyordum. Her zaman dışarıya mimiksiz ve katı olan Cihan, şimdi beni hastaneye yetiştirmeye çalışıyordu. Aynı zamanda yaşadığı heyecanı gizleme gereği duymuyordu.
Nihayet hastaneye vardığımızda koşarak sedye istemiş ve beni araçtan indirerek sedyeye bırakmıştı. Doktorun odasına götürüldüğümde konaktan kimse gelmemişti henüz.
Hale hariç..

En güzel gününde nikahın hemen ardından düğünü bırakarak gelinlikler içerisinde benimle hastanedeydi. Benden daha fazla bir heyecan ile bekliyordu koridorda. Muayeneden sonra odadan çıktığımda Barış, Naze annem ve diğerlerini de getirmişti neyse ki. Gözlerim kocamı ararken sonuç hüsrandı.

"Korkma kızım, çabucak git gel inşallah."

Naze annem gözyaşları eşliğinde dualar ederken başımı son kez kapıya çevirmiştim.

Gelmişti, oradaydı..
Nefes nefese kalmış bir halde bana koşuyordu. Heyecan, hüzün, mutluluk, korku, endişe..
Her bir duygu vardı yüzünde ama en çok şefkat..

"Geldim güzelim..
Geldim meleğim. Korkma ben yanındayım. Her şey güzel olacak, korkma."

"Elimi bırakmasan..
Korkuyorum Araf! Daha çok erken." dedim hıçkırıklarım arasında.

Usulca saçlarımı okşadı ve alnıma bir öpücük bıraktı.

"Az sonra kucağımızda olacaklarını düşün. Sayılı saatler kaldı."

Beni motive etmeye çalışsa da benden aşağı kalır yanı yoktu. Sesi titriyordu, gözleri dolmuştu. Avuç içlerimden öptükten sonra doğumhanenin kapısına kadar eşlik etmişti bana ve ayrılmıştı ellerimiz.
En başından beri doktorumla normal doğum olması için konuşuyordum. Çoğul gebeliklerde bu durum zor olsa da imkansız değildi. Bir aksilik gelişmediği sürece, doktorum da bu fikrimi onaylamıştı.

Neyse ki istenilen olmuş ve bebeklerim normal doğum ile dünyaya gelmişlerdi. İkisine de kucağıma bıraktıkları an..
Öyle eşsiz, öyle güzel bir andı ki..
Tarifi imkansız.
Onları 7,5 ay karnımda taşırken anne olduğumu düşünmüştüm fakat asıl annelik yavrunu kucağına alıp o kokusu ile tüm ciğerlerini doldurduğun an başlıyormuş.

Odama alındığımda yarı uyur yarı uyanık haldeyken, elimi birkez olsun bırakmayan kocam vardı yanımda. Başımı elimin üzerine koymuş, gözleri kapalı bir halde duruyordu öylece.
Bilincim açık olmasına rağmen uyuklar gibi bir halim vardı. Kendimi zorlayarak birkaç cümle zorla dökülmüştü dudaklarımdan.

"Bebeklerimiz nerede? Görmek istiyorum."

Kafasını kaldırıp, mavilerini gözlerim ile buluşturduğunda sıcak bir şekilde gülümsemişti. Yüzünde yorgunluk vardı. Saçları dağılmış, göz altları koyulaşmıştı.

Ferfecir (ZOR AŞKLAR SERİSİ - 1) (TAMAMLANDI)Där berättelser lever. Upptäck nu