💜 BÖLÜM 30 💜

49.1K 2.2K 457
                                    

Anlamadığımız o kadar dil arasında, aynı dili bölüştük.

••

Güzel geçen gecenin ardından vedalaşarak bizim eve doğru yol almaya başlamıştık. Babam ile konuştuğumda bizi beklediğini söylemişti. Olanlardan ona bahsetmemiştim, üzülmesini istemiyordum. Araba ile ilgili sorun yaşadık diyerek kapatmıştım konuyu.

Eve vardığımızda babam ve Yaman abi neşe ile karşılamıştı hepimizi. Uzun zaman sonra babam ve Yavuz babam bir araya geliyordu. En son düğünde karşılaşmışlardı. Birbirlerini tanımak, vakit geçirmek için bir zamanları olmamıştı ne yazık ki. Buraya gelmişken birkaç gün kalmak ve onların vakit geçirmelerini istiyordum.
Başımı babamın göğsüne yaslamış, yanında otururken bir yandan da uyukluyordum. Sanıyorum ki saat 02.00'a geliyordu. Yorucu bir gündü ve dinlenmem gerekiyordu.

"Ayfer teyze hepinizin odalarını, yataklarını hazırladı. Kendi eviniz gibi rahat edin."

Neriman yenge ve Hulusi ağaya koridorun sonundaki odayı verirken, Naze annem ve Yavuz babama da hemen yanındaki odayı vermiştim. Konakta alışkın olsalar da merdiven onlar için yorucu bir detaydı. Barış ve Elif'i üst kattaki misafir odasına alarak bende Araf ile kendi odama geçmiştim.
Araf merakla odamı incelerken, bende bavuldaki giyeceklerimizi çıkarıyordum.

"İlk kez giriyorsun odama."

"Bu eve de ilk gelişim."

"Ayfer teyzeyi ve Yaman abiyi tanıyorsun ama.
Tabii, bir de Gökhan'ı."

Gökhan'ın isminin geçmesi ile tek kaşını kaldırarak bana bakan kocama, sevimli bir şekilde gülümseyerek işime dönmüştüm. Tanışmaları biraz garip olmuştu ve açıkçası Araf'ın onu kıskandığından emindim. Bu yüzden konuyu uzatmadan kapatmıştım. Pijamalarımı giydikten sonra kendimi yatağa bıraktığımda her bir kemiğim, eklem yerim ayrı ağrıyordu.

"Göbüşümden oluyor galiba bu ağrılar. Kilom da artıyor her geçen gün. Sanırım vücuduma ağır gelmeye başladım."

"Bence hala çok güzelsin."

"Doğumdan sonra da aynılarını söyleyecek misiniz acaba Araf bey?"

Sol dirseğinin üzerinde kalkarak sağ elini yanağıma koymuştu.

"Seni yalnızca bedenin için mi sevdiğimi sanıyorsun?
Hayır!
Gözlerinin renginden dolayı seviyorum. O gözlerdeki aşkı gördüğüm için seviyorum.
Gülüşün için seviyorum. O dudaklardaki gülüşün sebebi olduğum için seviyorum.
Güzel kalbin için seviyorum. O kalbin yalnızca bana ait olduğunu bildiğim için seviyorum."

Büyülenmiş gibi kocamın gözlerine bakarken, gözümden akan yaşı silene kadar fark etmemiştim.

"Senin kadar güzel cümleler kuramıyorum ben, hatta belli bile edemiyorum belki sevgimi. Belki belli edemediğimden de değil, senin aşkın yanında ben sönük kalıyorum.
Seni hak edecek ne yaptım ben?"

"Yanlış düşünüyorsun. Ne aşkın ne sevdan, asla sönük kalmıyor. Ben her gün o gözlerde defalarca şahit oluyorum bu duygulara.
Sana en başında ne söyledim ben, hatırlıyor musun?
'Bu güne kadar bu duyguya kapalıydım, izin ver ilk kez seninle tadayım. Bir kadın nasıl sevilir, seninle öğreneyim.'
Öğrenmeye devam ediyorum Aydeniz, daha yolun çok başındayız."

Uzanarak dudaklarına küçük bir öpücük bırakmış ve göğsüne kafamı koyarak uykuya dalmıştım.
Sabah burnuma gelen mis gibi kokular ile aralamıştım gözlerimi. Bebeklerim de kokuları almış olacak ki, hareketleri ile bir şeyler anlatmaya çalışıyorlardı. Araf'ı uyandırmadan usulca yataktan kalkarak üzerimi giyinmiştim. Yataktan çıkmak benim için çok zor bir işti artık. 7 ayın ortasında olan karnım ve içindeki iki çocuğumla resmen operasyonda gibi hissediyorum kendimi her sabah.

Ferfecir (ZOR AŞKLAR SERİSİ - 1) (TAMAMLANDI)Место, где живут истории. Откройте их для себя