💜 BÖLÜM 26 💜

47.9K 2.3K 487
                                    

Mardin Masalı'nı taaa 2016'tan bu yana bilen okuyucularıma bir sürprizim var 😍
Yeni okuyucularım o tadı belki bilmez ama eski okuyucularım haftalık bölümleri beklerken neler yaşarlardı iyi bilirim.


----------


Hayat, bir masal gibidir.
Ne kadar uzun olduğu değil, ne kadar güzel yaşandığı önemlidir.

••

"Bu ne arkadaş?
İki günde bir hakkımda evlilik kararı verilir oldu?"

Barış'ın isyanı havada asılı kalırken Araf ve Cevdet ağa birbirlerine öfke dolu gözlerini dikmişlerdi.
Zeliha ise kollarımın arasında korkudan tir tir titriyordu. Avlunun geri kısmında olduğumuzdan bizi görmüyorlardı.

"Beni dellendirme Cevdet Ağa! Ortada doğru düzgün bir netlik yokken, ne hükmü bu?"

Zeliha kollarımdan sıyrılarak onlara doğru yürümeye başladığında bileğinden yakalayarak mani olmak istemiştim fakat karşı koymuştu. Ürkek adımlarıyla yanlarına vardığında Cevdet ağa öfke küpüne dönmüştü.

"Buradadır işte Zeliha! Sen daha neyi ispatlayama çalışırsın Araf Ağa!
Sana gelince Zeliha, seni geberteceğim namussuz!" diyerek bir hışımla elini kaldırdığında korku ile onlara bakıyordum.
Cevdet ağanın Zeliha'ya tokat atmak için kaldırdığı eli, Araf tarafından havada bırakılmıştı.

"Sakın! Sakın deneme!"

"Ağam, yemin billah olsun gebe değilim ben. İnanmıyorlar bana. Ben etmedim öyle bir şey!"

Bunları söylerken utandığı öyle belliydi ki zavallı kızın. Konuşurken ellerini önünde bağlamış, başını öne eğmişti. Zeliha'nın sözleriyle aklı karışan Araf'ın ise bir şeyler düşündüğü belliydi.

"Sen bu kızın gebe olduğunu nereden biliyorsun Cevdet Ağa?"

"Karnındaki şişliği görmez misin? Günlerdir soruyorum, söylemez! Bir sabah kalktım baktım, Zeliha yok. Bir haber geldi, Kurtbey konağına sığınmış! Şimdi gel de açıkla Araf ağa!"

"Yeter!" diyerek herkesi susturan bu defa Yavuz babamdı. En başından beri suskun kalıp olayları dinleyen babam, sonunda dahil olmuştu. Kalbim yerinden çıkacak gibi atarken neler olacağını kestiremiyordum.

"Kız daha 14 yaşında!
Doktora götürdün mü sen bu kızı? Yok!
Gebedir dedin, dövdün ve hüküm kesiyorsun öyle mi? Çık git konağımdan hele! Önce bu kız doktora gidecek, ondan sonra ne yapılması gerekiyorsa yapılacak!"

"Hep birlikte gideceğiz! Ben de öğreneceğim sonuçları!"

Daha fazla suskun kalamayıp yanlarına gitme kararı vermiştim. Bu kadarı çok fazlaydı.

"Kızı ne hale düşürdünüz farkında mısınız? Zaten utanıyor, birde hastaneye mi götüreceksiniz? Baba izin verme böyle bir şeye. Hamile değilim diyorsa, değildir."

"Aydeniz kızım, sen karışma. Gebe olup olmadığını bilmemiz gerekiyor ki, bir sonuca varalım."

"O halde ben gideceğim yanında. Erkeklerin ne işi var?"

Yavuz babam bir süre düşündükten sonra onaylarcasına bakmıştı bana.

"Doğru dersin. Araf'ı alın gidin, bekliyoruz haberleri."

Zeliha bana sığınırken Araf gurur duyan gözlerle bakıyordu gözlerime. Arabaya bineceğimiz sırada Cevdet ağa direnmiş ve hastaneye gelmek istemişti. Sonuçları kendi gözleriyle görmek istediğini söylüyordu ve direnemezdik. Doğruları görüp inanması gerekiyordu. Sessiz ve gergin geçen bir yolun ardından nihayet hastaneye varmıştık.

Ferfecir (ZOR AŞKLAR SERİSİ - 1) (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now