•27•

2.1K 186 33
                                    

•27•

Hayatımızda ki insanların hepsi elbette bir gün ölecekti. Ve ölümlerinin nasıl olacağını onlar ölmeden bilmemiz imkansızdı. Tabi bir katil değilseniz.

Katiller gerçekten kötü, hasta insanlar mıydı? Yoksa iyi tarafları başka bir katil tarafından öldürüldüğü için kötü olmak zorunda mı kalmışlardı? Peki insan kendi kendinin katili olabilir miydi? Umutlarını, hayallerini, sevgisini, hüznünü ve vicdanını kendi kendine öldürebilir miydi? Bi insan bu kadar cesur olabilir miydi? Ya da bu kadar acımasız olabilir miydi? Bi insanı bu kadar acımasız yapmak kolay mıydı? Katillere saygı duyulmalıydı. Canlarını yakan insanlardan intikam alan aslında iyi kötülerdi onlar. Ruhları çürümüş, bedenleri sahipsiz kalmış ve hırçınlaşmışlardı. Onlar asıl kurbanlardı. Tek farkları cennette köle olmak yerine cehennemde kral olmayı seçmekti.

Aksel gibi... Olaylar ne ara bu kadar gelişmişti bilmiyorum ama duyduklarıma gerçekten inanamıyordum. Babasını öldürme planını bizimle paylaşıyordu ve gereğinden fazla soğukkanlı bir yüz ifadesime sahipti. mimik bile oynamıyordu suratında. Bir masa başında Aksel, Uraz , Aslı , Aral ve ben vardık. Herkes birden susup birbirine bakmaya başladı. Birbirimizin ifadesini merak ediyorduk. Aslı ve ben şaşkın şaşkın bakarken Uraz ve Aral Aksel'e onaylayıcı bir bakış attılar.

"Siz kafayı mı yediniz? Katil olmak bu kadar basit mi?" Aslı konuşunca herkesin dikkati ona çevrilmişti fakat ona katılmadıkları ortadaydı. Aksel sinirle soludu.

"Başka bir fikriniz var mı Aslı hanım?" dedi yapmacık bi kibarlıkla. Aslı da aynı şekilde yanıt verdi.

"Var Aksel bey. İnsan öldürmeden herhangi bir seçenek seçebilirsiniz."

"Öldüren kişi ben olduğum sürece seni ilgilendirdiğini sanmıyorum Aslı."

"Aksel saçmalama baban o senin diyorum sana." Aksel sinirle masaya vurdu.

"Eğer o adam ölmezse bir gün sıra sana da gelecek ve öleceksin anladın mı? Bilmiyorsun sanki özel ekip yetiştiriyor. Bizden vazgeçecek ve daha eğitimli o ekiple devam edecek. "

"Sonuçta o ölürse babana resmen tapanlar bize saldıracak."

"Saldırsınlar. " Aslı tekrar konuşacaktı ki Aral susmasını sağladı.

"İkinizde kapayın şu çenelerinizi. saat gece yarısını çoktan geçti. Lafı bitirip icraata geçmemiz gerek."

"Şimdi Aksel'in planı üzerinde son kez yoğunlaşalım. Aksel babasına Ferda'nın güçlerini kullanmaya başladığını söyleyip buraya çağıracak. Aral ve biz dolaplara saklanırız. Ne olur olmaz diye bizde silah olacak. Çünkü o bizden daha güçlü onda güçlerimizi kullanamayabiliriz. Ferda güçlerini kullanıp o adamın hareket etmesini engellemen gerek. Aslı ferdaya bi kalkan oluşturmanı istiyorum. Güçlerini kullandığı için canının acıması büyük bir olasılık. Aksel sen kendi kararını vermişsin zaten. Sen öldürmek istiyorsun." Aslı sinirle soludu.

"Resmen bu kadar kolay mı sizin için katil olmak?" sürekli aynı şeyi söylüyordu. Aksel Aslı'yı kolundan tutup kendine çekti ve beraber odadan çıktılar.

***

Aksel ve Aslı evin bahçesine çıktılar. Dışarısı çok karanlıktı ve Aslı karanlıkta kendini savunmasız hissettiği için tedirgindi.

"Senin sorunun ne kızım? İlla bi gıcıklık yapmak zorunda mısın sen?" Aslı şaşkınca baktı fakat gecenin koyuluğu birbirlerinin yüz ifadelerini düzgün görmelerini engelliyordu. Sokak lambaları da sanki bilinçli yanmıyorlardı.

"Sen bu kadar duygusuzlaşmış olamazsın Aksel. Sen bu kadar kötü biri değilsin. "

"Kötü değilim Aslı. Ama sorun ne biliyor musun? Bu gece en azıllı katillerden daha acımaz birisi olmak zorundayım. Kalbim bu gece kan değil kin ve nefret pompalıyor." Aslı gözlerini kısarak Aksel'in vücudunu seçmeye çalıştı. Az da olsa görebiliyordu. Titrek bir nefes verdi ve sağ elini Aksel'in sol göğsünün üstüne koydu.

Mezarlara Ekilen Çiçekler -lavinyaWhere stories live. Discover now