•19•

2.4K 247 20
                                    

•19•

   "Deme işte böyle."
  "Ne demeyeyim?" dedi Uraz anlamayarak bana bakarken.
"Ha?"
"Deme işte dedin ya ne demeyeyim?"
"Ya hayal kuruyodum. Dışımdan söylemişim." başını sağa sola sallayarak güldü.
"Emre denen itden nefret ediyorum."
"Bende ama senden." tek kaşını kaldırdı ve hadi ordan der gibi baktı.
"Cidden mi? Bu yalanına inanıyormuş gibi yapayım mı?"
"Nefret ediyorum Uraz ciddiyim."
"Tamam." dedi sağ elini saçlarımın arasına daldırıp başımı omzuna yaslayınca.  Kalbimin hızı artınca Uraz'ın bunu farketmemesi için kendimi geri çektim ama izin vermedi.
"Hissetmek istiyorum." anlamazca baktım.
"Neyi?"
"Kalbinin atışını. " ittim onu kendimden bu sefer izin verdi.
"Kendine başka bi oyuncak bul."
"Ferda yeter artık. Ne kadar sürecek bu trip?"
"Ne tripi ya? Ahh Uraz!!!!!"
"Ne oldu?"
"Sana söylemem yani göstermem gereken çok önemli birşey var." hemen odama çıkıp çekmeceye koyduğum notu aldım ve Uraz'a verdim.

"Size yalan söylüyorlar. Arya Uraz ile barışmak için Lavinya'yı bulduğunu söyledi. Tehditleri boşa. İnan bana...
-S"  sinirle baktı bana.
"Bu ne Ferda?"
"Bilmiyorum. birisi notlar bırakıyor kim bilmiyorum."
"Başka not var mı?"
"Hayır yok."
"Arya'nın yanına gitmem gerek."
"Gitme." dedim pes ederek.
"Ferda gitmeliyim." cevap veremedim.
"Yarın git o zaman. Burada kal bu gece."
"Barıştık mı yani?"
"Kalbim sana hiçbi zaman küsmedi ki." Dudakları dudaklarıma değdiğinde kolyemden bir ışık yayıldı ve kolye havalanmaya başladı. Ne oluyordu? Uraz beni istemeyerek kendinden uzaklaştırdıktan sonra kolyenin boynumdan çıkmasını izledi sanki manyetik bir güç tarafından kontrol ediliyordu. daha sonra balkon kapısından içeri giren Arya'ya baktık. sinsice gülümsüyordu.
"Misafir kabul ediyorsunuzdur umarım."
"Etmiyoruz."  dedi Uraz benden önce davranarak. 
"Ama etmelisin birtanem." sinirle gözlerimi devirdim. Daha ne olduğunu ben anlamamışken en olmaması gereken şey oldu.

Kolyem havada sabit kalırken kapı açıldı. Annem! Annemin bakışları ben, Uraz ve Arya arasında gidip geldi bir süre daha sonra havada uçan kolyeye kaydı gözleri. Ama birşeyler tersti. Hiç şaşırmamış aksine pes etmiş gibi bi hali vardı. Sanki suçluymuş gibi bakıyordu.

"Arya!" dedi annem şefkatle bakarak.
"Oo kimler burdaymış?"
"Anne?" dedim anlamayarak.
"Anne mi?" Arya daha da şaşırmıştı. Bana döndü sinirle.
"Sen de annen gibisin. İkinizden de nefret ediyorum."  sinirle soludum.
"Biri bana ne olduğu açıklayabilir mi?"
"Arya gider misin?" annem beni duymazdan gelerek Arya'ya yaklaştı.
"Senin burada olmaman gerekiyordu."
"Sende olmaman gereken yerlere gitmedin mi? Mesela babamın yanında olmamalıydın  onun yanında , onun yatak odasında olmamalıydın."  kolyem birden yere düşünce eğilip aldım. Tam o sırada Arya'nın cümlelerini idrak edince olduğun pozisyonda takılı kaldım bir kaç saniye.
"Ne?" dedim anneme bakarak.  Annem mahçup bir şekilde bana bakarken gözleri doldu.
"Açıklayabilirim kızım cidden."
"Zahmet olmazsa açıkla." dedim sinirle. Arya konuşunca daha ne kadar şaşırabilirim diye düşünerek onu dinlemeye başladım.
"Annen bizi biliyor Ferda ve sanırım senden sakladığı çok büyük sırları var."

"Anlayamıyorum. Cidden anlamıyorum. Sorununuz ne sizin? Ferda gülmesin mutlu olmasın diye elinizden ne geliyorsa yapıyorsunuz. Sanki anlaşmış gibisiniz!"

"Ferda beni dinle bi kızım." tam cevap verecektim ki Uraz Arya'ya sinirle sordu.

"Kolyeyi nası havalandırdın?"
"Ben yapmadım. Benim bi alakam yok onunla." ellerimi saçlarımın arasına daldırdım.
"Nası ya?"  Dedim yatağa otururken.
"Lütfen tane tane ve herşeyi anlatın." Arya alayla baktı.
"Annen anlatır. Bu misafirliğim yinelenecek." dedi ve gitti. Ne kadar saklamaya çalışsada Arya'da çok şaşırmıştı. Odada annem ben ve Uraz kaldığımızda Uraz gitmesi gerektiğini tekrar geleceğini söyledi ve gitti. Kalmasına ihtiyacım vardı ama o gitti. Annem de yatağa oturdu, mimiksiz bir ifadeyle ona bakıyordum.

Mezarlara Ekilen Çiçekler -lavinyaWhere stories live. Discover now