Mezarlara Ekilen Çiçekler -lavinya

•17•

•17•

   "Anne yanlış anladın ya."
"Nasıl yanlış anladım Ferda?"
"Ya sargıma bakıyordu."
"Ha şey tamam o zaman."
"Heh şöyle."
"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?"
"Yoo."
"Yer miyim ben bunları? Ne zamandır sevgilisiniz?" Uraz konuşmuyordu. Ona baktığımda gülmesini bastırdırmaya çalıştığını farkettim. Fakat pek bastırabildiği söylenemezdi.
"Anne ne sevgilisi ya ?" nerde o günler?
"Ferda bak! Kırdırtma bacaklarını. Doğruyu söyle bana. Sevgilisiniz siz di mi?"
"Anne değiliz diyorum ya."
"Yalan söyleme doğruyu söyle bana."
"Anne doğruyu söylüyorum ama inanmıyorsun."
"Evet efendim biz Ferda'yla sevgiliyiz." Uraz'a şaşkınca baktım.
"Öyle miyiz?"
"Değil miyiz?"
"Öylesiniz öylesiniz." Bu sefer anneme şaşkınca baktım. Annem Uraz'ın yanına gidip saçını okşadı.
"Yazık sana evladım. Sen nasıl baktın bizim kıza?"
"Anneee!"
"Ferda sana büyü mü yaptı?"
"Anneeeeee!" annem beni duymazlıktan gelmeye devam ediyordu.
"Bak eğer silah zoruyla felan kendi sevgilisi yaptıysa polise felan gidebilirsin. Hatta bana söyle ben ararım polisi."
"Anneee hani senin çocuğun benim ya beni savunsan diyorum."
"Kızım Allah'ın bildiğinini kuldan saklamaya gerek yok. Yapamadık biz seni babanla."
"Anne odamdan çıkmanı rica edebilir miyim?"
"Et tabi canım kızım. Sonra ben seninle boool boool konuşacağım." dedi ve odadan çıktı. Annemin odadan çıkmasıyla Uraz'a döndüm.
"Ya sen ne spastik özürlüsün ya? Ciddiyim bana gerizakalı diye diye belanı buldun ve zeka ayarların kaydı. Biz sevgiliyiz ne demek?"
"Biz sevgiliyiz cümlesinin anlamını bilmeyerek gerizekalı olduğunu daha da göklere yükseltiyorsun."
"Uraz seni göklere çıkartır aşağı iterim."
"İtsene bi."
"Dalga geçme! Beni sinir etme!"
"Sinirlenince çok tipsiz oluyorsun. Aynen seni sinirlendirmemem lazım. Göz zevkim bozuluyor."
"Uraz , canım bak ciddiyim sinirleniyorum."
"Tamam. Gidiyorum ben zaten."
"Ay git zaten. Bi geldin başıma gelmeyen kalmadı. "
"Gidiyorum tamam sus."
"Kapıyı kullan. Annem bu çocuk nerden çıktı dediğinde ışınlandı diyemem."
"Sorun olmaz."
"Olur diyorum sana. Hiçbir lafımı dinlemiyorsun bari bir kere dinle."
"Ferda sen hayırdır? Ne bu atarlar? Senin atarının bana geçmeyeceğini öğrenemedin herhalde. Geldiğimden beri susuyorum. Tadımız kaçmasın diyorum ama istersen fazla zorlama."

"Pardon? Kaçacak tadımız var mıydı? Ben hepsini Arya'da harcamışsındır diye düşünmüştüm." güldü.
"Bütün mesele Arya mı yani?"
"Evet!"
"Ferda ben sana söyleyeceğimi söyledim. Arya'nın benim hayatımda ki yerinide söyledim."
"Ne zaman söyledin be?"
"Kafana saksı düşmeden hemen önce."
"Uraz!"
"Ne?"
"Kafama düşen saksı biryerlerine girer de en olmadık yerlerinde çicek açar inşallah." kahkaha atarken göz kırptı.
"Benim çiceklerim kalbimde açıyor." Uraz'a doğru bir adım attım.
"Çiçekler açsın kalbinde o zaman."
"Seninde inşallah güzelim." baygın bakışlarımla gözlerine baktım.
"Niye? Koparsınlar yada üstüne bassınlar diye mi?" Bir adım yaklaştı.
"Hayır her gün sulayabilmem için."
"Ne?"
"Boşver. Gidiyorum müsadenle." dedi ve odamdan çıktı. Umut vermiyor muydu şimdi? Yoksa ben ona karşı olan hislerimden dolayı her dediğini istediğim anlama mı çekiyordum? Umarım şu karışık ruh halinden hemen kurtulabilirdim.

***

  Kapı zilinin çalmasıyla telefonu kenara bırakıp kapıyı açtım. Karşımda. kimse olmayınca yerde not olup olmadığına baktım. Tamda tahmin ettiğim gibi bi not kağıdı vardı.
"Size yalan söylüyorlar. Arya Uraz ile barışmak için Lavinya'yı bulduğunu söyledi. Tehditleri boşa. İnan bana...
-S"

Okuduklarımı kademe kademe idrak ederken Uraz'ı aramak için içeri girdim. Telefonun açıldığını belli eden titreşimi hissettiğimde konuşmaya başladım.
"Uraz hemem gelmelisin. Çok önemli."
"Ah tatlım Uraz şuan meşgul." Arya'nın sesini duymamla sinirle koltuğun kenarına yumruk attım.
"Bana bak beyaz saçlı samara ver şu telefonu Uraz'a!"
"Tatlım veremem duşta kendisi." duşta mı? Hani şu bildiğimiz ıslak olan duşta mı? Hani su akıyo felan...
Belkide Arya ulaşmıştır hedefine. Barışmışlardır. Aklıma tüküreyim ki Uraz ve ben diye bi ihtimal belirmişti zihnimde. Sesler gelince kulağımdan uzaklaştırdığım telefonu tekrar dinlemeye başladım.
"Alo Ferda! Bak Arya sana ne dedi bilmiyorum ama anlattığı kadarıyla şaçmalamış. Geliyorum ben tamam mı? Bekle beni."