•11•

3K 244 18
                                    

•11•

  "Amacın ne Aksel?" dedim karşımda duran Aksel'e. Beni başka bir odaya almıştı.
"Kolyeni vereceksin ya."
"Yiiooo." dedim pişkince.
"Vereceksin bence."
"Hiç sanmıyorum." sinirle soludu. Aklıma gelen şeyle gülümsedim. Zayıf noktası vardı, kullanmalıydım.
"Seviyosun değil mi?" dedim gülümseyerek.
"Ne saçmalıyorsun?"
"Arya'ya aşıksın di mi? Senin gibi kötü tarafı seçen biri bile aşkın önünde köle oluyor. Güçsüzleşiyorsun."

"Kapa çeneni!"
"Neden? Canın mı yanıyor?" birden boynumda ki kolyeye uzandı , kolye parlamaya başlayınca ne olduğunu merak eden gözlerle Aksel'e baktım. OHA! Donup kalmıştı. Sanırım kolyem Aksel'den nefret ediyordu.  Aksi takdirde kolyeyi Aksel'de ikinci kez kullanmamın başka bir açıklaması olabilir miydi bilmiyorum. Fırsattan yararlanarak cebinde ki anahtarı aldım ve yavaşca yanağına iki kere tokat attım.
"Bundan sonra lafımı dinle yoksa böyle kulaklarını çekerim." dedim kulaklarını çekerken. Saçmalıyordum ama hoşuma gidiyordu. Bir sürü anahtarın olduğu anahtarlıktan doğru anahtarı bularak odanın kapısını açtım. Uraz'ın olduğu odanın anahtarını bularak o odanın da kapısını açtım.  Uraz bana  saçmasapan bir bakışla bakıyordu. 

"Sayın Uraz bey, şuan bizi buradan kurtararak gerizekalı olmadığımı ıspatlamış bulunmaktayım." dedim işaret parmağımda çevirdiğim anahtarı düşürmeseydim gayet havalıydım. Hafif bir tebessümle düşürdüğüm anahtarı yerden aldı.

"Ama hâla sakarsın."
"Sakar olmak suç mu?"
"Eğer sakarlığınla kendini öldüreceksen kesinlikle bir sorun yok." dedi ve tabii ki bana başka birşey söylemeden kolumdan çekerek odadan çıkardı. Birkaç aramadan sonra evin çıkış kapısını bulduk. Kapıdan çıktığımızda Uraz'a birşey söylemesini beklediğimi belirten bir mimikle baktım. Ne var diye kafasını salladı.

"Birşey sormayı unutmadın mı?"
"Ne gibi?" dedi ifadesizce.
"Nasıl çıktığımızı ya da ne bileyim anahtarları Aksel'den nasıl aldığımı falan sormayacak mısın?"
"Benim olduğum odaya gelene kadar bütün evi sallayacak şekilde söylediğin saçma sevinç şarkın sayesinde herşeyi öğrendiğim için sormaya gerek duymadım." Utanarak yüzüne baktım.
"Gerçekten duydun mu sen o şarkıyı?"
"Duymamayı dilerdim. Aksel'in bir yerlerinde patlattığını söylediğin havaifişekleri yada bana gerizekalı olmadığı ıspatladığını konu alan bir şarkı dinlemek uzun süreli bir psikologla görüşmeme neden olabilir." Uraz yürümeye başlayınca onu takip ettim.

"Ne alakası var Uraz? Ben konservatuar okumak istiyordum. Bütün hevesimi kırdın şuan."

"Eğer gerçekten böyle birşey yaptıysam sesini duyacak milyonlarca insanın bana iyilik borcu var demektir." yalandan ağlıyormuş gibi yaptım. Flash tv oyunculuğumu konuşturuyordum yine.
"Ben daha Ajdar'la düet yapacaktım."
"Ferda," dedi aklına birşey gelmiş gibi
"Ne?"
"Şuan farkettim de sana uzun süre maruz kalmak beyinde yanmaya, gözde sulanmaya, karakterde azalmaya sebep oluyor."
"Ya senin benimle sorunun ne? Sorunlu ya."
"Kızım seninle sorunum olması için ilk önce sorun olacak kadar büyük birşey olman lazım. Bu boyla en fazla kürdan olursun."
"Yuh ama! Yuh yani. Bir boyuma laf etmemiştin oda oldu. Artık huzurla ölebilirsin. Ve mümkümse ölür müsün? Hani zahmet olmazsa bir ara düşün bunu."
"Ferda sus." dedi eliyle bana dur işareti yaparken.  Orman gibi bir yerdeydik fakat orman denilmesi için az sayıda ağaç vardı. Olduğum yerde dururken Uraz'ı izlemeye başladım. Ne oluyordu orada?  Fısıltıyla Uraz'a seslendim. Fakat duymayınca sesimi biraz daha yükselttim.

"Uraz ne oldu?"
"Fısıltı duydum." dedi ve tekrar odaklandı baktığı yere. Meraktan tırnaklarımı kemirmeye başlamıştım.
"AHH URAAAAZZZ NE YAPIYORSUUUN BURADAA?" ağaçların arasından kızın biri bağırarak Uraz'ın boynuna sarılınca ne olduğunu kavramaya çalışıyordum fakat beynim algılama yetisini kaybetmiş gibi açık kahve rengi saçlara sahip ve koyu bir makyajla yeşil gözlerini ben buradayım diye bağırttıran kıza odaklanmıştı. Kız beni farkedince kaşları havalandı ve sağ elini salladı. Nezaketen bende salladım fakat içimdeki asabi ergen hiçde nezaket dinleyecek biri değildi şuan.

Mezarlara Ekilen Çiçekler -lavinyaNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ