12.BÖLÜM

1K 46 56
                                    

Yazar'ın ağzından:

Boruto eşyalarını toparlayıp çantasına koymuş, tüm eksiklerini tamamlamıştı. Çantasını omzuna taktı ve arkasını dönmesiyle ağlamaktan gözleri kızarmış annesini görmesi bir oldu. Önce gözlerini devirdi, sonra da annesine doğru yürüyüp kollarını ona sardı. Hinata da kollarını Boruto'ya dolayınca gözlerinden daha fazla yaş dökülmeye başladı.

Boruto: Anne ağlamasana ya. Ölüme gitmiyorum, alt üstü kısa bir süreliğine Sensei ile birlikte seyahate çıkıp geri döneceğim. Hem böylesi daha iyi olacak. Oğlun tarihin en güçlü shinobisi olarak geri dönecek.

Boruto'nun sözlerine gülen Hinata, elinin tersiyle göz yaşlarını sildi.

Hinata: Biliyorum oğlum. Eminim ki döndüğünde bizden bile güçlü olacaksın. Yanında Sasuke-kun olduğu için güvende olduğuna da inanıyorum. Ancak kesin olarak bildiğim bir şey var ki o da uğruna canımı bile verebileceğim oğlumu hergün usanmadan özleyeceğimdir.

Annesinin sözleri Boruto'yu duygulandırmıştı. Dünyanın en mükemmel annesine sahipti o. Buna inanıyordu. İnanmaya da devam edecekti. Yufka yürekli annesine sıkıca sarıldı ve bir kaç saniye sonra ondan ayrıldı ve annesi ile birlikte odadan çıktı ve kapının önünde ayakkabılarını giydi. Babası ve kardeşinin onları beklediğini görünce hızla evden çıktılar ve birlikte kuzey kapısına doğru yürümeye başladılar.

*********

Kuzey kapısında Uchiha ailesi Uzumakiler gelmeden önce birbirlerine sıkıca sarılıyorlardı.

Sakura: Sasuke-kun, seyahat etmenize razı geldim ama, nolur fazla uzatmayın olur mu?

Sasuke, elini eşinin yanağına koyup hafifçe okşadı. Daha sonra yaklaşıp hafifçe yanağından öptü ve geri çekildi. Sakura ona hafif bir şekilde tebessüm edince o da karısına gülümsedi. Daha sonra gözlerini karısının kucağındaki oğluna çevirdi. Mamoru etrafındaki hareketlenmeye hiçbir anlam getiremeden şaşkınca bir babasına bir annesine bakıp duruyordu. Sasuke oğlunun bu masum hareketlerine gülümsedi ve eşinin yardımıyla oğlunu kucağına alıp burnunu onun boynuna dayayıp kokusunu içine çekti.

Yine istediğini elde edememişti Uchiha Sasuke. Kızı büyürken onu izleyememesi onu fark ettirmese de üzmüş ve bu şansı bu sefer oğlunda yakalamak istemişti. Ama yine olmamıştı. Yine kendi evladının nasıl büyüdüğüne tanıklık edemeyecek, ilk sözlerinde ve ilk adımlarında yanında olamayacaktı. Bu gerçek Sasuke'yi derinden yaralasa da başka çaresi yoktu. Eğer köyde kalmayı tercih etse, bu seferde kızını göremeyecekti. Ne kadar zor olsa da gitmek zorundaydı. Kızını görmesi gerekiyordu. Tıpkı kendisinde olduğu gibi kızının da hayatının mahvolmasına izin veremezdi. Uzumaki ailesinin geldiğini görünce oğlunu karısının kucağına geri verdi.

Naruto: Ciddi ciddi gidiyorsunuz ha?

Sasuke: Evet.

Hinata: Fazla uzun sürmez değil mi?

Sasuke: Bunu bilemem. Bekleyip göreceğiz.

Naruto: Nolur fazla uzatmayın. Zaten şu Doku'yla işimiz zor gibi görünüyor. Bir de sizi düşünmeyim.

Boruto: Merak etme baba. Dikkatli oluruz.

Naruto gülümsedi ve elini oğlunu omzuna koydu. Daha sonra oğlunu kendiyle birlikte diğerlerinden birkaç adım ileriye götürdü. Daha sonra iki elini birden Boruto'nun omuzlarına koydu ve onunla eşit boya gelecek şekilde eğildi.

Naruto: Dinle Boruto, biliyorum ki şu anda Sasuke ile birlikte seyahate çıkmak sana çok heyecan verici geliyor biliyorum. Ancak karşına çıkabilecek şeylere hazırlıklı olman lazım. Doku'nun hedefinin ne olduğunu bilmiyoruz. Bu yüzden her anında dikkatli olmalısın. Bir de...

Gölgelerdeki Parıltı ~BoruSara~Where stories live. Discover now