3.BÖLÜM

1.8K 63 31
                                    

Sarada'nın ağzından:

Boruto'yla birlikte köyün etrafında dolaşıyorduk. Yaklaşık on beş dakika önce köye gelmiştik ve ikişerli  gruplara ayrılıp köyün etrafında dolaşarak ipucu bulmaya çalışıyorduk ancak sonuç sıfırdı. Tamamıyla harabeye dönmüş köyün etrafında gözleri gezdirdim. Gerçekten korkunçtu. Bir iki gün önce jouninler cesetleri almak için köye gelmişlerdi, yine de ortalığı kaplıyan kan kokusunu ne kadar umursamamaya çalışsam da başarılı olamıyordum. Bu koku artık midemi bulandırmaya başlamıştı, sanırım Boruto da benden farklı bir durumda değildi.

Boruto: Şimdi kusacağı-
Sarada: Sakın deneme bile, zaten yeterince midem bulanıyor.
Boruto: Burada neler olduğunu düşünmek bile istemiyorum. O şerefsizler kim bilir nasıl işkence etmişlerdir.

Boruto'nun anlık bir sinirle söylediklerine hak vermiştim. Bu nasıl bir canilikti böyle? Her kim yaptıysa onu bulup cezasını vermeden bize rahat yoktu.

Sarada: Boruto, jouganınla etrafa baksana belki bir şeyler buluruz.
Boruto: İyi fikir.

Boruto jouganını açıp etrafa bakmaya başladı. Birkaç hafta önce gittiğimiz bir görevde gözünü fark etmiştim. Boruto da bana, babamın ona dediğine göre, bunun jougan olduğunu söyledi. Boş bulunduğumuz zamanlarda Boruto'yla birlikte göz gücümüzü test ediyorduk. Boruto'nun göz gücünün de byakuganla neredeyse aynı olduğunu da bu şekilde öğrenmiştik.

Boruto: Sarada! İleride ağaçların arasında biri var-ttebasa.

Boruto'nun gösterdiği yere doğru bakmaya başladım. Sharinganımı açıp gözlerimi oraya diktim. Ancak fazla miktarda chakra algılayamıyordum. Ben ağaçlık bölgeye doğru koşmaya başlayınca Boruto da beni takip etmeye başladı. Ağaçlık alana iyice yaklaştığımızda durduk. Ağaçların ardında birini gördüm ancak gölgede kaldığından tam net göremiyordum. Daha net görebilmek için gözlerimi biraz kıstım. Ağaçların ardından çıkıp yavaş adımlarla bize doğru gelmeye başlayınca bir adım geri gittim. Tamamen güneşe çıkınca gördüğüm şeyle şok oldum. Neredeyse benim yaşlarımda olan çocuğun üstü başı kan içinde, saçları ve giyisisi darmadağan olmuştu. Yorgun gözlerini yerden kaldırıp bize diktiğinde acıyla yutkundum. Gerçekten çok berbat bir görüntüydü. Tam bize doğru bir adım daha atacakken yere düşüp bayıldı. Ben ve Boruto aceleyle çocuğun başına gittik. Nabzını kontrol ettiğim zaman hâlâ hayatta olduğunu görünce Boruto'ya döndüm.

Sarada: Boruto, gidip konohamaru-sensei ve Mitsuki'yi bul. Ben çocuğu iyileştirmeye çalışıcam.
Boruto: Hemen gidiyorum-ttebasa.

Boruto gidince bende ellerimi çocuğun kalbinin üzerine koyup medical ninjutsu uygulamaya başladım. Evet, babam kardeşimin doğumu için köye gelmeden önce annemle birlikte bu jutsuya çalışmıştım. Görevlerde cidden oldukça faydalıydı ayrıca chakra kontrolü konusunda gelişmemi sağlamıştı.

Ben çocuğu iyileştirmeye devam ederken Boruto, Konohamaru-sensei ve Mitsuki'yle geri dönmüştü.

Konohamaru: Bu çocukta kim?
Mitsuki: Nerden geldi?
Boruto: Ooofff kaç kere söyledim ya çocuk ağaçların arasından çıktı kim olduğunu bilmiyoruz-ttebasaa.
Sarada: Sensei, çocuğun çakrası nerdeyse bitmiş, güvenli bir yere gidip onu iyileştirmeye devam etmeliyim.
Konohamaru: Bekleyemez mi Sarada?
Sarada: Maalesef hayır, hemen yaralarını iyileştirmem gerek.
Konohamaru: O zaman başka çaremiz yok, zaten hava kararmak üzere şu anda köye dönmemiz zor. Ben çocuğu alırım. Gidip kamp yapacak bir yer bulalım. Sonra ne yapacağımıza bakarız.

Konohamaru-sensei çocuğu sırtına aldı ve birlikte köyden uzaklaşmaya başladık. Köyden fazla uzak olmayan bir yerde kamp yapmaya karar verdik. Boruto ve Mitsuki ateş yakmak için çalı çırpı toplamaya gitmişken bende çocuğu iyileştirmeye çalışıyordum. Yaraları çok fazlaydı ve bende medical ninjutsuda çok fazla gelişememiştim. Ben çocuğu iyileştirmeye devam ederken Boruto ve Mitsuki gelip ateşi yaktılar.

Gölgelerdeki Parıltı ~BoruSara~Where stories live. Discover now