4.BÖLÜM

1.4K 58 10
                                    

Boruto'nun ağzından:
    Sarada birden çığlık atıp dizlerinin üzerine çökünce şaşkınlık ve korkuyla ona bakmaya başladım. Ellerini gözlerinin üstüne koymuş acı içinde bağıyordu. Bir anda gözlerim yerdeki lekeye ilişti. Kan lekesi. Gözlerimi Sarada'dın yüzüne odakladıgımda yanaklarında kan olduğunu gördüm. Gözleri kanıyordu! Hemen yanına diz çöküp koluna dokundum ve ismini seslenmeye başladım. Beni duymuyordu, dediğim hiçbir şeye de tepki vermiyordu. Sarada ellerini yavaşça gözlerinin üzerinden çekti ancak gözleri hâlâ kapalıydı. Yüzünü görebilmek için biraz daha yaklaştım. Sarada gözlerini açınca şaşkınlığımı gizleyemedim. Sarada'nın sharinganı inanılmaz derecede parlıyordu.

Boruto: Sarada! Neler oluyor? Gözlerin...

Sarada cevap vermeden birden yanımdan koşarak geçti ve mağaranın derinlerine doğru ilerlemeye başladı.

Boruto: SARADAAA!!!!!!!

Sarada'nın arkasından koşmaya başladığımda diğerleride arkamdan koşmaya başladı. Sarada inanılmaz bir hızla mağaranın içinde ilerlerken bende hem ona sesleniyor hem de onu arkadan takip etmeye çalışıyordum. Koca bir labirente benzeyen mağarada Sarada sanki burayı ezbere biliyormuş gibi yolundan sapmadan koşmaya devam ediyordu. En sonunda bir çıkmaza geldik. Sarada gözlerini duvara dikmiş bir işaret ararcasına gözlerini duvarda dolaştırıyordu. Sonunda gözleri bir noktada sabit kalınca hızla bana döndü. Gözlerinide aşırı miktarda çakra vardı. Bunu hissedebiliyordum. Sonra gözleriyle birinin gelip gelmediğinden emin olmak istercesine arkasına baktı. Kimse görünmüyordu. Oldukça geride kalmış olmalılardı. Sarada birkaç el işareti yaptı ve geldiğimiz tarafa bir duvar koydu. Ben ona şaşkınca bakarken önüne döndü ve parmağını ısırdı. Parmağından akan kanı önündeki duvarın üzerine sürdü. Ben hâlâ ne yaptığını anlamaya çalışırken önümüzdeki duvar birden yok oldu.

Boruto: G-genjutsu mu?
Sarada: Hayır.

Duyduğum sesle birden Sarada'ya baktım. Bu kesinlikle Sarada'nın sesi değildi. Bu başka birine aitti.

Boruto: Kimsin sen?! Sarada'ya napıyorsun?!
Sarada(?): Bunu boşver. Şimdi Sarada için bir iyilik yapacaksın.
Boruto: Ne iyiliği?

Bir şey demeden yürümeye başladı. Taş yok olduktan sonra ardından çıkan odaya girdi, bende arkasından yürümeye devam ettim. Oda devasa şekilde büyüktü. Duvarlarda yazan yazılar dikkatimi çekti. Bu soy ağacı gibi bir şeydi. Ancak Uchihalara ait bir soy ağacıydı bu. Gözlerim duvardaki yazılarda dolaşırken bir yazı dikkatimi çekti. Yazı ilginç bir şekilde parlıyordu. Yazıya biraz daha yaklaştığımda duvarda "Uchiha Sarada" yazdığını gördüm. Sarada burada olduğu için miydi acaba?

Sarada(?): Bu Sarada'nın seçilmiş olduğunun bir kanıtı.
Boruto: Seçilmek mi? Ne için seçildi?
Sarada(?): Bunu boşver. Şimdi sana söyleyeceklerimi iyi dinle. Burada gördüğün veya duyduğun şeyleri hiçkimseye anlatmıycaksın, göstermiyceksin. Aksi taktirde bu uchiha için kötü bir kader getirir. Ayrıca şimdi ben Sarada'nın bedeninden çıkacağım ve çıktığımda Sarada'ya neler gördüğünü ve sana söylediğim her şeyi ona aynen anlat. Sonra da sharinganı ile duvardaki yazıyı okumasını iste. Ancak bunu hiçkimseye söylememeli. Okuduktan sonra senle bile bu konu hakkında konuşmamalı. Anlıyormusun?

Kafamı "evet" anlamında salladım.

Sarada(?): İyi, bu arada merakına yenilip de burada ne yazdığını öğrenmeye kalkma. Sarada sana tanığı herkesten daha çok güveniyor. Dolayısıyla bende. Bu yüzden sadece dediklerimi yap ve gerisine karışma. Eğer yanınızdakiler burada ne yaptığınızı sorarsa çaktırmadan bir şeyler söylersin. Ne olursa olsun hiçkimseye bir şey söyleme.
Boruto: T-tamam.
Sarada(?): Şimdi arkama geç.

Bir şey demeden arkasına geçtim. Önce gözlerini kapattı ve sonra kucağıma düştü. Sarada'yı yavaşça yere yatırıp bir kolumu sırtına diğer kolumu başına koyup göğsüme yasladım. Birkaç dakika sonra Sarada uyandı.

Sarada: Boruto...
Boruto: Sarada.. iyi misin?

Sarada başını aşağı yukarı sallayıp onayladıktan sonra yavaşça doğruldu.

Sarada: Neler oldu?
Boruto: Aslında neler olduğunu ben bile anlamadım ama gördüğüm kadarıyla anlatıcam artık.

Tüm bildiklerimi Sarada'ya anlatırken Sarada şaşkınca anlattıklarımı dinliyordu. Resmen birisi Sarada'nın bedenini kontrol etmişti, tek sorun bu kişinin kim olduğunu bilmediğimiz.

Boruto: Ha birde şu duvardaki yazıyı sharinganınla okuman gerekiyomuş ancak bunu ne olursa olsun kimseye söylemiyceksin, bana bile.
Sarada: Neden ki?
Boruto: Bilmem, bana bu konu hakkında hiçbir şey söylemedi.

Sarada kafasını sallayıp ayağa kalktı ve duvardaki yazıya yaklaştı. Sharinganını açıp okumaya başladı. Okuduktan sonra kaşlarını çatmış bir şekilde bana döndü.

Sarada: Sana bu yazıyla hiçbir şey söylemediğinden emin misin?
Boruto: Evet, neden?
Sarada: Hiç, öylesine. Neyse artık gitsek iyi olur. Diğerleri merak etmesin.
Boruto: Tamam.

Sarada'yla odanın çıkışına doğru yürümeye başladık. Çıktıktan sonra girişi kapatan duvar yeniden oluştu. Sarada el mühürlerini yapıp tünelin önündeki duvarı kaldırınca koşmaya başladım Sarada da peşimden geliyordu. Mağaranın yarısını geçtiğimizde Konohamaru-niichan ve diğerleriyle karşılaştık.

Konohamaru-niichan: Nerdeydiniz Boruto heryerde sizi arayıp durduk.
Boruto: Mağaranın içerisinde birisinin olmadığından emin olmak için mağarayı dolaştık-ttebasa. Neyseki kimse yokmuş.
Mitsuki: Haber verseydiniz keşke sizin için endişelendik.
Boruto: Birlikte gitseydik dikkat çekerdik-ttebasa. Ee.. siz bir şe gördünüz mü mağarada?
Konohamaru-niichan: Hayır hiçbir şey yok. İyi bir yer bulmuşsun Boruto. Yarın sabaha yola çıkabiliriz.
Mitsuki: Bu arada Sarada, senin gözlerin iyi mi? Baya acı çekiyor gibiydin.
Sarada: Ha, evet iyi. Dün fazla dinlendirememiştim.
Konohamaru-niichan: İyi o zaman bu akşam dinlenelim yarın yola çıkacağız.
Boruto: Tamamdır niichan.

****

Sabaha doğru Konoha'ya doğru yola çıktık. Gözlerimi Sarada'dan alamıyordum. Oldukça düşünceliydi. O yazıda ne yazdığını sormayacağıma söz vermiştim ama ister istemez merak ediyordum. Kısa süreli bir mola verdiğimizde nasıl olduğunu sormuştum ancak sadece iyi olduğunu söyleyip geçiştirmişti. Sonra da eve dönene kadar tek kelime konuşmamıştı. Konoha'ya vardığımızda yolumuzdan sapmadan babamın odasına gittik. Sasuke-san da oradaydı.

Naruto: Döndünüz demek. Sandığımızdan uzun sürdü. Hiçmi ipucu bırakmamışlar mı?
Konohamaru-niichan: Hayır yedinci bulamadık maalesef hiçbirşey bulamadık. Dediğim gibi sadece Kawaki'yi bulabildik. O da oldukça bitkin düşmüştü. Çocuğu çok fazla hırpalamışlar.
Sasuke-san: Çocuğu ne yaptınız?
Sarada: Mitsuki onu hastaneye götürdü. Annemden öğrendiğim kadarıyla yaralarını sardım ancak annem kadar iyi değilim.
Naruto: Anlıyorum. Şimdi evlerinize dağılabilirsiniz.
Sarada, Boruto ve Konohamaru-niichan: Hai!

*
*
*
*
*
*
*
*
*

Evet biraz saçma bir bölüm oldu farkındayım bu yüzden özür dilerim.

Sonraki bölümde bunu telafi etmeye çalışıcam.

Ayrıca eğer hikâye hakkında fikirleriniz varsa duymak isterim:):)

Gölgelerdeki Parıltı ~BoruSara~Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora