XXIX

74 3 0
                                    


Aramis ve Porthos'un Donanımları

Donanımlarının peşinde koşturduklarından beri, dört arkadaş pek sık görüşemiyor, yemeklerini nerede bulabilirlerse orada yiyorlardı. Hızla akıp giden bu değerli zamanın bir bölümünü de nöbetler alıyordu. Yalnızca haftada bir kez, kapısının eşiğini aşmamaya yemin etmiş olan Athos'ta bir araya gelmeyi kararlaştırmışlardı.

Ketty'nin d'Artagnan'a pusulayı getirdiği gün buluşma günüydü.

Ketty çıkar çıkmaz, d'Artagnan Férou caddesinin yolunu tuttu.

Athos ve Aramis'i sohbet ederlerken buldu. Aramis'in papaz cüppesini yeniden giymek konusunda bazı tereddütleri vardı. Athos her zaman olduğu gibi onu ne cesaretlendiriyor, ne de düşüncesinden caydırmaya çalışıyordu. O herkesin özgür iradesiyle karar vermesinden yanaydı. Kendisine danışılmadan kimseye tavsiye vermezdi. Hatta ona iki kere danışmak gerekiyordu.

"Genellikle tavsiyeler uymamak için istenir," diyordu, "ya da tavsiyeye tavsiye veren kişiyi sonradan suçlamak için uyulur."

D'Artagnan'dan biraz sonra Porthos'un da içeri girmesiyle dört arkadaş bir araya geldiler.

Dört yüzden de farklı duygular yansıyordu: Porthos'un yüzünde huzurlu, d'Artagnan'ınkinde umutlu, Aramis'inkinde kaygılı ve Athos'unkinde aldırmaz bir ifade vardı.

Porthos'un yüksek mevkideki bir kişinin, donanımı konusundaki sıkıntılarını gidermeyi istediğini anlattığı birkaç saniyelik bir sohbetten sonra, Mousqueton içeri girdi.

Acınası bir ses tonuyla, Porthos'a acil olarak eve dönmesi gerektiğini bildirdi.

"Donanımlarımla mı ilgili?" diye sordu Porthos.

"Hem evet, hem hayır," diye karşılık verdi Mousqueton.

"Ama söylemek istediğin nedir?.."

"Gelin efendin."

Porthos ayağa kalkıp dostlarını selamladıktan sonra Mousqueton'u izledi.

Birkaç saniye sonra, kapının eşiğinde Bazin belirdi.

"Benden ne istiyorsunuz dostum?" dedi, düşünceleri kiliseye yöneldiği her seferinde ses tonundaki yumuşama kolayca fark edilen Aramis.

"Evde biri beyefendiyi bekliyor," diye yanıtladı Bazin.

"Kimmiş?"

"Bir dilenci."

"Ona biraz sadaka verip, zavallı bir günahkâr için dua etmesini söyleyin."

"Bu dilenci mutlaka sizinle görüşmek istiyor, onunla görüşmenizin sizi çok memnun edeceğini söylüyor."

"Benimle ilgili olarak özel bir şey söyledi mi?"

"Evet, Mösyö Aramis gelmekte tereddüt ederse, ona Tours'dan geldiğimi iletin, dedi."

"Tours'dan mı?" diye haykırdı Aramis, "Beyler, beni bağışlayın, ama bu adam muhtemelen beklediğim haberi getirdi."

Ve hemen ayağa kalkarak hızla uzaklaştı.

Athos ve d'Artagnan baş başa kaldılar.

"Bizimkiler işlerini yoluna koydular galiba," dedi Athos. "Ne dersiniz d'Artagnan?"

"Porthos'un donanım işini hallettiğini biliyorum," dedi d'Artagnan, "Aramis'e gelince onun için hiç kaygılanmıyorum; ama ya siz sevgili Athos, İngilizin hakkınız olan altınlarını cömertçe dağıttınız, siz ne yapmayı düşünüyorsunuz?"

Üç SilahşörlerWhere stories live. Discover now