~30.BÖLÜM (Part 1)~

82.2K 3.8K 187
                                    

Havada uçuşup da kulağıma konan bir yumruk sesi.

Burak Etka'ya öfkeyle karışık heyecan içerisinde şiddetli bir yumruk atarken, ben; ayakta dikilmiş, araya girersem öleceğimi bilerek yaşayan zavallı bir insancıktım.

Burak bir yumruk daha attı. Etka arkaya doğru sendeleyip, yere düşmeden önce Burak'ın yakasından tuttu. Burak, çevik bir hareketle Etka'dan kurtulup, göğsünden ittirdi. Küfürleri havada uçuşuyordu. Sanırım titremeye başlamıştım. Ellerimi yumruk yapıp, göz kapaklarımı sıkı sıkıya kapattım. Korkudan titreyen alt dudağımı ısırdığım an, soğukluğunu dilimin ucunda hissettim. Öfkelenmesinden ürküyordum. Hele de gün sonunda aynı odada uyuyacaksak, daha çok korkuyordum.

Sokakta tok bir ses duyuldu, refleks olarak gözlerimi açtım. Burak yanağını tutmuş, Etka'yı öldürecekmiş gibi bakıyordu. Etka kavgayı bitirmek için geriye doğru bir adım atmıştı ki Burak buna fırsat vermeyip Etka'yı yere düşürdü. Bana bulaşmaması gerektiğini Etka'ya tükürür gibi söyledi, zihnim algılamıyordu. Duyamıyordum.

Kolumu kavrayan elini hissetmemle sürüklenmeye başlamam bir oldu. Karşı koymak adına silkelenip kendime gelmeye çalıştım. Adımlarını durdurup, beni tam önüne çekti. Göğsünden yayılan sıcaklığı hissedebiliyordum. Burnundan kan akıyordu ve sağ gözü darbe almıştı.

"Ağzını açarsan..."

Başını sağa sola salladı ve bir kaç küfür mırıldandı. Bana ne demek istediğini anlamıştım. İğrenç biriydi, nefretimi her bir hareketinde kamçılıyordu.

Kolumdaki elini bırakıp, cebinden peçete çıkardı ve hiç bakmadan aceleyle burnundan akan kanı sildi. Sanki daha fazla kan hissetmek ve görmek istemiyor gibiydi.

"Ne işin var bu herifle?"

Etka'yı dövdükten sonra mı soruyorsun bunu? Çok düşüncelisin.

"Bunu şimdi mi soruyorsun?"

"Soruma soruyla cevap verme."

Boş sokakta sesi yankı yaptı. Etrafıma bir bakış attım. Kimse yoktu. Etka'yı da göremedim, endişeleniyordum.

"Bir işim yok. O karşıma çıktı, biraz konuştuk."

"Her gün seni babanın evinden almak zorunda mıyım ben?" dedi alakasız bir şekilde. "Evde durmayı öğren."

Sözlerindeki ima ile göğsümdeki boşluğun daha çok büyüdüğünü hissettim. Büyüyor, büyüyor ve en sonunda beni karanlığının içine çekip yutacak kadar korkutucu oluyordu.

"Burak, ben boşanmak istiyorum. Biz anlaşamıyoruz, bu evliliği yürütmek zorunda değiliz." Bu akşam gördüğüm görüntüler ile buna karar vermiştim. Eski, sakin hayatıma dönmek için nelerimi vermezdim ki. "Eski hayatıma dönmek istiyorum. Ben evliliğe hazır değilim."

Duraksayıp derin bir nefes aldım. Beni dinliyordu.

"Bilmiyo-"

"Kes artık. Yeter."

Sözümü tamamlamama izin vermemişti. Belkide onuru kırılmıştı ama onunla olduğum her dakika, ben zarar görüyordum. Parmağımdaki yüzüğü çıkarıp, parmaklarını açtım ve gözlerinin içine bakarak yüzüğü avucuna koydum.

"Boşanıyorum."

MÜSTAKBELİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin