~24.BÖLÜM~

112K 4.1K 1.1K
                                    

Annem koltukta yığılırken, babam transa girmiş gibi donakaldı.

"Anne?"

Annemin yanına gidip,"Ece! Çabuk kolonya getir!" diye bağırdım. Fazla ani davranmıştım. Bir anda söylenir miydi 'ben bugün evleniyorum' diye.

Ece mini eteğiyle koşa koşa yanıma geldi.

"Ne oldu Burak Bey?"

Koltuğun yanına diz çökmüş, annemin elini tutarken, Ece'ye başımı çevirdim. Annemi görür görmez koşarak mutfağa gitti. Şule Hanım Ece'den önce elinde kolonyayla geldi ve bana uzattı. Hemen elinden alıp elime döktüm. Annemin burnuna götürüp koklatırken, aynı zamanda da seslenip ayılmasına yardımcı oluyordum.

"Anne?"

Annem kendine biraz biraz geldiği sırada dahi, babamın sesi soluğu çıkmıyordu.

"Burak... Barış... Oğlum evleniyorum mu dedi? Ay bana bir şeyler oluyor..."

Tekrar bedenini koltuğa bırakarak yığıldı.

"Anne, anne kendine gel lütfen."

Bileklerini ovaladım. Yanaklarını hafifçe tokatladım.

"Anne-"

Gözleri yavaşça açıldı, baygın baygın babama baktı.

"Duyduklarım doğru mu Barış?" Sonra tekrar bana gözlerini bana döndürdü. "Bugün mü dedin sen?"

"Anne bak sakin ol."

Birden koltukta doğrulup bana tokat attı. Yanağım sağ tarafıma dönerken, son zamanlarda kadınlardan habire dayak yediğimi hissettim. Gelen geçen vuruyordu.

"Sakin ol ha?" Koltuktan sinirle ayağa kalktı ve babama bedenini döndürüp, bağırmaya başladı. "Hah! Duydun mu Barış? Oğlumuz sakin ol diyor!"

Dizlerimin üstünden kalkıp, ayakta dikilmeye başladım.

"Burak! Nasıl söylemezsin evleneceğini?!"

Annem bağırırken ev çınlıyordu resmen ve bir şey diyemiyordum çünkü haklıydı.

"Bak... Anne..."

Eliyle bana 'dur' diye işaret etti.

"Kes!"

Bu zamana kadar konuşmayan babam, "Git getir şu kızı." diyerek kendini koltuğa bıraktı ve alnını ovalamaya başladı.

"Barış! Nasıl bu kadar rahat olabilirsin?!"

Babam, ovaladığı alnından elini çekerek anneme baktı.

"Ne yapmamı bekliyorsun? Ne diyeyim? Bence tebrik etmemiz bile lazım. Ben şüpheliydim bir gelinimizin olacağından."

Annem kaşlarını kaldırarak babama baktı.

"Benim oğlumun peşinde sürü gibi kız var, elini sallamasa da ellisi."

Anneme bıyık altından güldüm. Sanki daha demin tokat atmamış gibi bu halde bile beni savunuyordu.

"Senin bu oğlunun peşindekileri biliyoruz Aysu." Bana bakışlarını çevirerek konuşmasına devam etti, "Onun bununla sevgili olmuş, gezmiş tozmuş bir gelin istemiyorum ben."

Gönderilen ima ile gözlerimi ani bir öfke bürüdü.

"Suada öyle bir kız değil baba, haddini bil lütfen."

Bana gözlerini büyülten babam, alaylı bir gülümseme takındı dudak uçlarına.

"Bana o kızı mı savunuyorsun?"

MÜSTAKBELİMWhere stories live. Discover now