MÜSTAKBELİM-2 (KESİT)

3.8K 168 32
                                    


MÜSTAKBELİM-2

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.




MÜSTAKBELİM-2


-KESİT-





Buzdolabından bir şişe daha çıkarınca sinirli bir nida ağzımdan yuvarlandı. Anlamsızca söylendim ama duyduğu yoktu. Açtığı şişeyle beraber yanımdan geçip kendini koltuğa attı. Masadaki boş bardağını doldururken, yanına gittim ve elindeki şişeyi aniden çektim. Gözlerini yine aynı yavaşlıkta bana çevirdi.

"Seninle sarhoşken konuşmak istemiyorum. İçmeyeceksin."

Bir şey demeyip koltuğa sırtını yasladı ve gözlerini kapatarak ciğerlerindeki nefesi boşalttı.

"Bana karışmaktan bıkmadın mı?"

Göz kapaklarını birbirinden ayırdı, bana baktı. Kaşları inmiş, iri sayılabilecek gözleri karemsi bir hal almıştı. Sustum, devam etti konuşmasına: "Bıkmadın mı Suada? Benden, çevremizden, kendinden. Bıkmadın mı? Hayattan sıkıldım, evlilikten sıkıldım, evliliğimize karışan insanlardan sıkıldım, bu ülkeden sıkıldım." Ayağa kalktı, ellerimden tuttu. "Bana bak, bize bak. Ne haldeyiz."

Konuşamadım, sustum. Haklı olabilirdi, doğru söylüyor olabilirdi ama o hiç bilmediğim ülkede, hiç bilmediğim insanlarla yaşayamazdım, olmazdı. Okulum vardı hem, sonra ailem... Her şeyim buradaydı. Ben İstanbul'dum, İstanbul bendi. Biz birbirimizden ayrılamazdık, olmazdı. Gözlerimi ona çevirdiğimde yüreğime değişik bir burkulma geldi.

"Yapamam."

Sol elini ellerimden çekip dudaklarımdan öptü. Geri çekilsin istemedim ama içtiği içkiyi hatırlayarak geri çekilen taraf ben olmuştum.

"Yapmanı istiyorum."

Salondaki fısıltısı duvarlara çarpa çarpa kulaklarıma geldi. Öyle bir atmosfere girmiştim ki, o an için bir şey diyemedim. Kendi kokusuna karışmış içki kokusuyla, bedeni bana oldukça yakındı.

"Ailem var, okulum var Burak. Bırakamam."

Dağınık saçları önüne düşmüş, loş ışıkta biraz daha yüzüne gölge düşürmüştü.

"Ben de bırakacağım. Ailemi, işimi, arkadaşlarımı... Herkese karşı, yalnız sen."

Gözlerimi kırpıştırıp dudaklarımı dilimin ucuyla ıslatarak yutkundum. "Bunu yapmamıza gerek yok."

Eğilip de tekrar dudaklarımdan öpünce geri çekemedim kendimi, geri çekmek de istemedim. 'O içki içti, belki de sarhoş Suada.' sözleri beynimin içinde çarpa çarpa ilerlese de umursayamadım. Ona karşı koyamıyordum eskisi kadar. Olmuyordu, farklı şeylerdi bunlar. Sol kolunu belimde hissettiğimde, hafifçe sıkıp geri çekti dudaklarını.

MÜSTAKBELİMWhere stories live. Discover now