14. Bölüm

2.4K 143 65
                                    

Eylem ve nazlı çadıra doğru giderken karşılaştıkları manzara ile sinir kat sayıları arttı.
N: "Takma ya boşver" dedi kolundan çekerek. Eylem buna karşılık kolunu nazli'nin elinden kurtarıp konuşmaya başladı.
E:"Ya baksana şuna nasıl da kahkaha atarak konuşuyor" dedi ağlamaklı bir sesle.
N:"Ya simgeyi bilmiyomusun her hocaya öyle yaklaşıyor. Ateş hocaya da yapti bı bı aralar, sonra yüz vermeyince vazgeçti" dedi rahatlatmak istercesine.
E:"Sorun da bu zaten. O yüz veriyor" dedi ve çadıra girdi. Cadirda ateşin olduğunu gören nazlı onun yanına gitmek yerine morali bozuk olan eylemin yanında kalmayı tercih etti. Ama uzaktan bakışıp gülüşmeyi ihmal etmediler 😂
Bir süre sonra fethi çadıra gelince "Sonunda bitti konuşmanız" diye mırıldandı eylem. Sonra kendini saklamak istercesine arkasını döndü. Ama genç adam onu her halinden tanırdı. Arkası dönük kızın eylem olduğunu fark edince gülümsedi. Sonra ateşle konuşmaya başladılar.

"Evet değerli hocalarım. Hazır burası sakinken sizden de kan alalım" dedi doktor eliyle sedyeyi göstererek. Ateş hemen "İlk Ben" diye atıldı sedyeye. Kan alınırken nazlı ateşin yanında duruyordu. Kan alındığı süre boyunca sadece nazlinin gözlerinin içine bakmıştı. Eylem ise uzaktan izlemeyi tercih etmişti, fethi de onu izliyordu. Sıra fethiye gelince eylem çadırdan çıktı, bu fethinin gözünden kaçmamıştı. Eylem her ne kadar sinirli olsa da sevdiği adamın canının yanmasına dayanamazdi.
Bahçede arkası dönük şekilde dururken bir süre sonra bir el dokundu omzuna. "Allah'ım nolur fethi olsun" diye içinden dualar ederken arkasını dönmesiyle hayal kırıklığı yaşadı.
E:"Mert sen kaç gündür niye gelmiyorsun okula" diye bir soru yöneltince mert yalana başvurmuştu.
M:"Şey hastaydım da biraz" dedi düşünceli bir şekilde.
E:"İyisin demi şimdi" dedi gülerek.
M:"Evet,evet turp gibiyim" dedi mertte kocaman gülerek. Bu sırada çadırın girişinde onları izliyordu Fethi.
E:"Ee hadi gel. Kan ver sende" dedi kolundan çekiştirerek.
M:"Tamam kızım. Sakin ol vercez" dedi kahkaha atarak. Eylem de fethinin onları izlediğini fark edince hiç takmayarak merti çekiştirmeye devam etti. İkisi de fethi'nin yanından geçerek çadıra girdi. Onların arkasından fethi de girdi. Merter kan alındığı sıra da eylem başından hiç ayrılmamıştı. Buna sinirlenen Fethiyi fark eden ateş hemen yanına gitti.
A:"Oğlum nerden çıktı bu? Kaç gündür yoktu ne güzel" dedi sadece fethinin duyabileceği bir şekilde.
F:"Bilmiyorum ki. Sinirlendim zaten yine!" dedi elini yumruk yapmış bir şekilde. Mert kan verdikten sonra ikram masasının yanına gittiler. Eylem merte bir tabak hazırladı. Bunu gören fethi daha da sinirleniyodu.
F:"Şuna bak ya. Biz hocasiyiz biz de kan verdik. Bizim de kan şekerimiz düştü. Bize tabak hazırlayan yok " dedi sadece ateşin duyacağı şekilde. Ateş ise ağzında lokma varken gülerek konuşmaya başladı.
A:"Valla kardeşim biz deme, ben de. Nazlı bana tabak hazırlamış" dedi elindeki tabağı göstererek.
F:"Sende vur be oğlum" dedi elini saçına daldirarak.
A:"Lan git masadan kendin ye düşüp bayılcan şimdi" dedi ciddi ciddi konuşarak.
F:"Bana bişey olmaz!" dedi ve üzgün bir şekilde çadırdan çıktı.

Koşa koşa bir kız geldi çadıra. "Fethi hoca kütüphane de bayıldı" diye bağırdı doktora. Bunu duyan eylem elindeki suyu yere düşürerek kıza doğru yaklaştı.
E:"Ne demek bayıldı ya" dedi endişe ile.
A:"Ulan fethi,Ulan fethi. Kaç verdikten sonra dinlenmedi. Ne yemek yedi ne de serum taktı" dedi bir sinirle. Onlar hala çadırda tartışırken doktor çoktan fethinin yanına gitmişti. Ateş nazlı ve eylem de yanına gittiklerinde fethi revirdeydi.
D:"Sadece kan şekeri düşmüş. Endişe edicek bişey yok. Bı kaç saat dinlenmesi lazım. Okul çıkış saatine kadar dinlense yeterli" dedi dktor ve sonra revirden çıktı. Eylem fethiye doğru yaklaşırken nazlı ateşin kulağına fısıldadı.
N:"Yalnız bırakalım mı?" diyince ateş tebessüm etti.
A:"Bende tam onu dicektim" diyip revirden çıktılar. Eylem fark etmedi bile çıktıklarını. Gözleri dolarak konuşmaya başladı.
E:"Çok korktum. Kötü bişey oldu diye çok korktum." dedi elini fethinin saçında gezdirerek. "Şimdi sen biraz dinlen. Bu arada sözümu tuttum. Edebiyattan 87 aldım. İlk defa bu kadar yüksek aldım. Senin sayende. Teşekkür Ederim" dedi ve dudağına minik bir buse kondurdu. Gözyaşı fethinin yanağına düşmüştü ama eylem bunu fark etmeden revirden çıktı.
Yarın sabah eylem okula gelir gelmez çadıra girmişti. Belki fethiyi görürüm umuduyla. Ama göremeyince hemen nazlınin yanına gitmişti.
E:"Fethi gelmemiş" dedi ve sonra düzeltti. "Fethi hoca gelmemiş" dedi büyük bir üzgünnlukle.
N:"Evt ateş hocaya sordum. Bugün gelmicekmis. Raporluymus." diyince eylem daha da üzüldü.
E:"Ya evi nerde? Ateş hocaya sorabilir misin? Yanına gitmek istiyorum. Dünden sonra nasıl çok merak ediyorum" dedi gözü diktikleri fidana giderek.
N:"Tamam gülüm. O iş bende. Hemen öğrenip geliyorum yanına." dedi ve koşarak okula gitti.

Eylem diktikleri fidana su verirken nazlı koşarak yanına geldi.
N:"Arkadaşıni bir tebrik et" dedi kocaman gülerek.
E:"Öğrendin mi" dedi büyük bir heyecanla. Nazlı ise elinde ki kağıdı göstererek "Öğrenmez olur muyum?" dedi. Bunun üzerine Eylem adeta nazlinin üstüne atlayarak sarıldı. "Dur kız nefessiz kaldım" diyince geri çekildi. Ve konuşmaya başladı.
E:"Sen var ya sen. Sen dünyadaki en iyi arkadaşsın. Eşin benzerin yok. Senin gibisini asla bulamam" diyip nazlıyı öptü.
N:"Tamam sonra teşekür edersin. Şimdi evine git ve adamı iyileştir" dedi gülerek.
E:"Neden o kadar mi hasta"
N:"Evet çok kötüymüş. Habire hapsiriyomuş felan." dedi
E:"Tamam ben onu iyileştiririm de çadır da görevliyim." dedi üzgün bir şekilde.
N:"Ben seni idare etcem merak etme" dedi göz kırparak.
E:"Seni çok seviyorum biliyorsun demi?
N:"Biliyorum da sen bir an önce gitsen mı?" dedi kahkaha atarak.
E:"Tamam gidiyorum" dedi ve bi kaç adım attıktan sonra geri dönüp nazlıyı tekrar öptü ve koşa koşa okuldan çıktı. Nazlı ise arkasından sadece "Deli ya bu kız " dedi.
"Yalnız fethi de delidir" dedi arkadan tanıdık bir ses. Nazlı yavaşça arkasını döndü ve gördüğü kişi ile kocaman güldü.
N:"Hocam sizmiydiniz? Korktum bı an"
A:"Benim ben. Nasıl da koşa koşa gidiyor."
N:"Çok seviyo. Bir bilseniz" dedi imalı bir şekilde
A:"Biliyorum canım." dedi gözünü nazlı dan ayırmadan.
N:"Nerden biliyorsunuz" diyerek bir imalı soru daha yöneltti.
A:"Kendimden" dedi göz kırparak. Nazlı ise mest olmuş bir şekilde bakıyordu. "Neyse ben gidiyim" diye ekledi ateş.

Eylem zar zor bulmuştu evi. İki katlı müstakil bir evdi. "Vaav" dedi ilk görüşte. Yavaş adımlarla kapıya doğru gittiğinde arkadan gelen sesle duraksadi.

BÖLÜM SONU

Umarım beğenirsiniz 🙏

Yorumlarınızı ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum 💬

1038 kelime ✨

İmkansız Aşk'ım ✨ / EyFet'Where stories live. Discover now