36. Bölüm 'Yağmur ☄️'

2.4K 127 26
                                    

Eylem koşar adımlarla ve nefes nefese kalmış bir şekilde öğretmeler odasına geldiğinde gördüğü manzara ile yıkıldı.

Fethi öğretmenler masasında oturmuş keyifli bir şekilde Kübra ile sohbet ediyordu. Eylem bunu gördüğü an kay beynine sıçradı. Fethi'nin gözü bir an kapıdaki eyleme kayınca gülmeyi kesip Kübra'nin yanından kalktı. Genç kız, koşar adımlarla fethi hariç kimseye gözükmeden ordan uzaklaşırken fethi içinden küfürler savuruyordu. "Noldu..?" Kübra'da fethi ile birlikte ayağa kalktı. "Benim bir işim var" Fethi Kübra'yı başından atarak konuşurcasina hızlı adımlarla öğretmenler odasından çıktı. Eylem koşar adımlarla bahçeye çıktığında fethi ona az da olsa yetişmişti. "Eylem..!" Genç kız fethi'nin sesini duymasiyla hızını hiç düşürmeden koşmaya devam etti. "Gelme peşimden... Harika yağmur da yağıyor... Bütün bunlar beni bulur zaten" Şiddetlenen yağmurla beraber eylem daha çok sinirlenirken fethi hala onu takip ediyordu. Eylem okulun çıkış kapısına geldiğinde güvenlikçi ile karşılaşması ile göz devirdi. "Erdal abi hiç boşuna tutmaya çalışma çıkicam dışarı" Yüzüne gelen yağmur damlalarını silerek bir hışımla okul kapısından geçip çıktı. "Eylem bu kaçıncı kaçışın ya" Erdal abi' nin arkasından bağırmasiyla eylem takmayıp koşmasını iyice hızlandırdı. Fethi de okul kapısına ulaştığında güvenliğe çarparak çıkınca güvenlik biseyler olduğunu anlamıştı. "Hocam bir sorun mu var?... Bu yağmurda nereye?... Kulübeye girin..." dedi kapıyı göstererek. Fethi ise hiç takmadan dışarı çıktı.

"Eylem..!" Genç adamın seslenişi ile eylem durmuştu. "Ne var Fethi... Gelme diyorum sana... Niye geliyorsun?" Yağmurla birlikte ağlaması da şiddetleniyordu. "Nereye gidiyorsun?" Genç adamın sesi git gide cılızlaşıyordu. "Sanane... Nereye gidersem gidiyim... Sanki umrundayım" Ağlamaktan bagiramicak duruma gelmişti. Fethi tamamen yaklaştığında yağmurla karışan gözyaşlarını sildi. "Ağlama... Dayanamıyorum... Senden başka kimse umrumda değil... Anlıyor musun beni?" Eylem fethi'nin elini yüzünden çekti. İşaret parmağını fethi'nin yağmurdan sırılsıklam olmuş gömleğine basa basa konuşmaya başladı. "O yüzden mi her gün başka birisiyle görüyorum... Bir gün karınla... Bir gün Kübrayla... Bir günde başka bir öğretmenle görürüz artık" Eylem tam arkasını dönüp giderken fethi gökyüzüne bakıp ve ellerini iki yana açıp bağırmaya başladı. "Ben sadece seni seviyorum... Seni düşünüyorum... Seni umursuyorum... Sadece seni" Eylem bir kaç adım yaklaşınca fethi de yaklaştı. "Ya ben... Hiç aklımdan çıkmıyorsun... Sabah kalkıyorum seni düşünüyorum... Akşam yatıyorum seni düşünüyorum... Ne biliyim bi çikolata bile yerken yanımda sen yoksun diye üzülüyorum... Bilmiyorum bunlar senin için geçerli mi" Eylemin lafının bitmesiyle fethi'nin kendine çekip öpmesi bir oldu. Islak dudaklarını birleştirdiklerinde ikisi de bu anda tutuklu kalmak istediklerini biliyordu. Ayrıldıklarında eylem şefkatle fethi'nin yüzünü okşarken fethi sadece gözlerinin içine bakıyordu. Çünkü aşık adam; gözlere bakardı, dudaklara değil. Tekrar büyük bir aşkla dudaklarını birleştirdiklerinde güvenliğin seslenmesi ile ayrıldılar.

"Fethi hocam, neden orda duruyorsunuz? Islandiniz,gelsenize buraya" diye art Arda konuşunca fethi ile eylem gülüştü. "Sanırım küçük sirrimizi bir kişi daha öğrendi" Fethi'nin lafı ile eylem kocaman gülümsedi. Genç adam eylemin ellerini tutup koşar adımlarla kulübeye gittiklerinde ikisi de zaten sırılsıklamdı. "Hocam çok islanmissiniz" Erdal'in lafı ile fethi kocaman gülümsedi. "Sırılsıklam aşığım da o yüzden" Bunu söylerken büyük bir aşkla eyleme baktı ama eylem gözlerini kaçırmayı tercih etti. Erdal açıklama bekleyen bakışlarla ikisine de bakarken fethi bakışlarıni zor da olsa eylem den çekip konuşmaya başladı.
"Erdal,az önce gördüklerini unutursun demi" dedi masum bir kedi gibi bakarak. "Unuturum da ne ara nasıl?" Fethi ile eylem birbirine bakıp gülümsedi. "Ne ara,nasıl olduğunu bilmiyoruz. Geldi ya önemli olan bu" diyince gülme sırası erdaldaydi. "Aşk öyle herkese gelmez. Siz bulmuşsunuz kaybetmeyin" Fethi hayır anlamında kafasını salladı. "Hiç niyetim yok" Eylemin elini daha da çok sıktı. "Ya ben bişey sorcam... Ben bu eylemi tanırım... Gerçi okulda tanımayan öğrenci,öğretmen yok... Bu kız delidir,her yıl en az 20 defa okuldan kaçar... Yani nerden buldun bu kızı be hocam" diyince fethi kahkaha attı eylem de göz devirdi. "Buldu işte Erdal abi... Fazla derine inme"dedi bir erdala bir fethi ye bakarak. Eylem hapşurunca fethi telaşlanmaya başladı. "Ya sen hastami oldun... Tabi olursun sırılsıklamsın... Çabuk okula girelim kurutmamız lazım seni" art arda konuşunca eylem gülümsedi. Genç adam eylemin alnına düşen ıslak kahkulleri geriye atıp elinin tersi ile alnına dokundu. "Fethi bi dur... Sakin ol" fethi dışarı bakıp tekrar eyleme döndü. "Hadi okula girmemiz lazim... Yaklaşık yarım saattir islaksin... Hasta olmasan bile olacaksın" Erdal onları gülerek izlerken eylem göz devirdi. "Ya yağmur hala çok yağıyor,nasıl cikicaz dışarı... Daha da islaniriz" fethi sıkıntı ile başını salladı. "Hızlı hızlı gidersek fazla ıslanmayız... Böyle kalmana izin veremem... Hasta olacaksın" diyip bir hışımla eylemin elinden çekip dışarı çıktı. Eylem hem koşup hem konuşmaya başladı. "Ya manyaksın sen, manyak" Bağıra bağıra bunu söyleyince fethi de gökyüzüne bakıp bağırdı. "Beni manyak eden sensin" diyince gülme sırası eylemdeydi. Nefes nefese okula girdiklerinde fethi eli hala eylemdeyken öğretmenler odasına doğru çıkmaya başladı. Öğretmenler odasınin kapısına geldiğimizde eylem fethi'den elini çekince genç adam göz devirdi.

"Ne bu haliniz" Kübra şaşkınlıkla öğretmenler odasından içeri giren eylem de fethi'ye baktı. "Biraz ıslandık ta" fethi'nin masum bir şekilde konuşması eylemi güldürürken Kübra bakışlarını ikisinin arasında getirip götürüyordu. "Biraz ıslandığınıza emin misiniz?'' Kübra böyle bir soru yöneltince eylemle fethi kısa bir süre bakıştı. "Ne duruyorsun orda? Havlu felan bişey getirsene" Kübra'nin temizlikçi kadına bağırmasiyla eylemle fethi bakışmalarina ara verdi. Genç adam eylemin belinden tutup yürümesini sağlayarak kaloriferin yanındaki sandalyeye oturmasını sağladı. Kendisi de önünde diz çökerken Kübra biraz kıskançlık,biraz şaşkınlıkla onları izliyordu. Yaklaşık 3 dakika sonra temizlikçi kadının getirdiği havluları Kübra aldı ve fethi'nin sırtına attı. Fethi de Kübra'nin bu hareketine karşılık havluyu sırtından aldı ve "İlk önce eyleme" diyerek onun sırtına attı. Diğer havluyu alıp "Önce saçlarını kurutmak lazım. Tüm hastalıklar ordan gelir. Bir de senin sinüzitin var eylem" Fethi'nin bu laflarını eylem büyük bir gülümseme ile dinlerken Kübra gözlerinden ateş çıkartırcasina büyük bir sinirle dinliyordu. Genç adam havluyu tam Eylem'in saçına koyup kurutmaya başlayınca onu durduran şey Kübra'nin konuşmasi oldu. "Ben hallederim,sen kendine bak" diyip elinde ki bir diğer havluyu uzatinca fethi aldı ve kendini kurulamaya başladı. Ama bir an olsun gözünü eylemden ayırmiyordu. "Bize sıcak bir şeyler getirir misin?" Fethi'nin isteği ile temizlikçi kadın mutfağa doğru yönelirken Kübra eylemin saçlarını kurutuyordu. "Maşallah eylem... Sende de bir saç var" diyip saçlarını özenle kurularken eylem yalancı bir gülüşle karşılık vermişti.

Genç adam kendini biraz da olsa kuruladiktan sonra tekrar eylemin önünde diz çöktü. "İyisin demi" diye bir soru yöneltince eylem şefkatle gülümsedi. "İyiyim hocam... Merak etmeyin" diyip gözü ile Kübra'yı işaret etti. Fethi ise hiç umursamaz bir tavırla giz devirdi. Masa da gelen kahvelerini yudumlayip birbirlerini izlerken Kübra da onlarla beraber oturuyordu. "Şuan kendimi çok özel hissettim" Eylemin dedikleri ile fethi kahkaha atarken Kübra yalandan gülümsedi. "Zaten özelsin" Fethi sandalyesinden eyleme biraz daha yaklaşırken eylem uzaklaşıp gözü ile Kübra'yı işaret etti. Fethi yalancı bir öksürükle tekrar konuşmaya başladı. "Yani her öğrenci özeldir" diyince eylem göz devirdi.
Zilin çalmasıyla eylem yerinden kipirdanirken fethi eylemin rahatsızlığını anlayıp ayağa kalktı. "Kapıyı kapatalım da, kimse görmesin" diyince eylem büyük bir şefkatle gülümsedi. Ateşin öğretmenler odasına girmesiyle fethi "Aha şimdi yandık" diyince eylem kahkaha attı. "Bu haliniz ne oğlum" diyince fethi gözlerini büyüttü. "Oğlum sakın mal mal konuşma..! Öğretmenler odasındayız... Zaten herkes bize bakıyor" sessiz bir şekilde kulağına eğilip fısıldayınca ateş tamam anlamında kafasını salladı.

Genç kız yediği yağmurun verdiği üşüme ile battaniyenin altında telefonla uğraşıyordu. Sıcak su torbasını iyice karnına bastırırken bir yandan da ayaklarını iyice battaniyenin altına koyuyordu. Gelen bildirimle birden irkilse de yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu. "Seni seviyorum" fethi'nin mesajı ile eylem yaklaşık 3 dakika telefonu sırıtarak izledi. "Laan cevap vermeyi unuttum" Büyük bir telaşla mesajına karşılık verdi. "Bende seni seviyorum" Sevdiği adamın yazdığı mesajin verdiği büyük bir mutlulukla uykuya daldı.

BÖLÜM SONU

Umarım beğenirsiniz 🙏

Bol Eyfet'li bir bölüm oldu 🌹

Yorumlarınızı ve satır arası yorumlarınızı bekliyorum 💜

Sınır yok 🌿

1235 Kelime ✨

İmkansız Aşk'ım ✨ / EyFet'Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz