31:Mutlu Cadılar Bayramı

1.1K 146 29
                                    

Belki fazla şey yaşanmıyordu ama benim hayatım fazlasıyla deli dolu geçiyordu. Gryffindor Ortak Salonu'ndaki çocukların konuşmalarını konu Sirius'a gelene kadar dinliyordum, Hermione'nin Zaman Döndürücü'yle oynaması kafamı fazlasıyla karıştırmaya başlamıştı ama neyse ki en azından Ron sürekli belli bir yerde sabit duruyordu. 

Peter'ı ele geçirmek için birkaç kez daha hamle yaptım ama geçen seferki kadar patırtı koparmamak için elimden geldiğince çabaladım. Amacım sadece sıradan bir kedi gibi görünmekti. Zamanla Ron ve Hermione birbirleriyle daha az görüşür oldular ama Cadılar Bayramı gelip de herkes Hogsmeade'e giderken yeniden bir aradaydılar. Harry ise üzgündü ama ona Balyumruk'tan şekerlemeler getireceklerine dair söz verdiler. Keşke ben de biraz Kaymak Birası içebilseydim. 

Onlar gidince ben de Ortak Salon'da kaldım. Ne de olsa Peter da Ron'la birlikte gitmişti ve yapabileceğim bir şey yoktu. Belki Remus'u ziyaret edebilirdim ama gün içinde birilerinin gelip ona bir akvaryumda Garkenez getireceğini söylemişti. Ayrıca Snape de ona kurtboğan iksiri yapıp getirecekti. İnsanlar ayak altında dolaşırken onunla bırak konuşmayı onun yanında dönüşemezdim bile. 

Gün boyunca şömine karşısında uyuklarken kimse bana dokunmadı. Akşam olduğunda ise geziden gelen çocukların Ortak Salon'u doldurduğu gürültüyle uyanarak merakla etrafıma baktım. Kısa sürede Harry, Hermione ve Ron da görüldüler. Başta onlar olmak üzere herkes Hogsmeade hakkında konuşuyorlardı. Harry ise hevessizce onları dinliyordu. En sonunda dayanamayarak Büyük Salon'daki şölene indi. Hermione de beni alarak onun peşine takıldı.

"O şeyin de sahiden bizimle gelmesi mi gerekiyor?" diye sordu Ron bana iğrenerek bakarak. Hermione beni daha sıkı sararak sırtımı sıvazladı "Scabbers geliyorsa o da gelebilir. Hem bu, Crookshanks'le geçirdiğim ilk Cadılar Bayramı. Her şeyi görsün istiyorum ve açlıktan ölüyor olmalı. Ona orada yiyecek bir şeyler verebilirim." Guruldayan midem kızın sözlerini onaylar nitelikteydi. 

Birlikte Büyük Salon'a girdiğimizde etrafıma baktım. Her yer Cadılar Bayramı'na uygun bir şekilde süslenmişti. Tavanlarda içleri oyulmuş bal kabakları vardı ve gökyüzü teması gece kadar karanlıktı. Masalar baştan sona şekerleme ve çikolatalarla donatılmıştı. Yine de yiyecek normal bir şeyler de bulmak mümkündü. Bu da sabaha kadar açlıktan ölmeyeceğim anlamına geliyordu.

Hermione beni masanın altına atarak oturdu ve hafifçe eğilerek başımı okşadı "Bekle, oğlum." Gözlerini masada gezdiriyordu. Daha sonra bana doğru büyük bir tavuk budu gönderdi "Al bakalım. Daha fazla istersen verebilirim." Budu patilerim arasına aldıktan sonra yemeye başladım. Yere düşürmemek imkansız gibi görünse de elimden geldiğince çabaladım. Hermione şölenin sonuna doğru iki tane daha but gönderdi ve böylece tıka basa doymuş oldum. 

Şölenin sonu geldiğinde Hermione beni yeniden kucakladı ve çıkışa doğru yöneldik. Tam o sırada kalabalığın arasından tanıdık, sinir bozucu bir ses duyuldu "Ruh Emiciler sevgilerini yolluyor, Potter." Belki eski zamanlarda, Slytherin öğrencilerinin biri olsam buna gülebilirdim ama şimdi hedef Harry olduğu için sinirlenmiştim. Harry ise bunun için pek umursamaz görünüyordu. Bu tür olaylara karşı daha ne kadar sükunetini koruyabilirdi bilemiyordum ama kırılma noktasına geldiğinde Malfoy oğlunun yeterince acı çekeceğinden emindim. Belki ben de birkaç pati atabilirdim.

Yukarı çıkarken tam da Şişman Kadın portresinin orada oluşan öğrenci trafiği bizi duraklattı. Başımı dikleştirmiş kalabalığa bakarken aklımdaki soru Ron tarafından dile geldi "Neden kimse içeri girmiyor?" Biraz uğultular döndü ama en sonunda Öğrenci Başkanı olaya müdahale etmek için olay yerine geldi. Aynı sorular defalarca kez tekrarlanırken olay yerine bu kez Dumbledore geldi. Öğrenciler geçmeleri için ona yol açınca Harry ve Hermione de onun peşine takılarak ön kısma geldiler. 

Yıldızlar Ne Kadar Yaşar? | Regulus BlackOnde histórias criam vida. Descubra agora