3:Arcturus

3.5K 355 109
                                    

Birkaç hafta geçip de nihayet mayıs ayının sonu geldiğinde başlayan sıcaklarla birlikte Lily ve James tatil planı yapmaya başladılar. İkisi nereye gideceklerini tartışırken Lily de beni emanet edebileceği kişileri sayıp duruyordu ki konu ben olunca ikili arasında bir tartışmanın patlaması kaçınılmaz olurdu.

"Petunia asla olmaz dedim sana." diye cikledi kız incecik bir sesle "Kedimi öldürmesine göz yumamam. Üstelik Vernon... Ah ne kaba adam." Kanepenin kenarına tüneyerek onları izlerken James bana bir bakış attı "Evet, ona hak ettiği muameleyi gösterebilecek tek aile Dursley'ler." Sanırım bir Muggle ailesinden bahsediyorlardı. İstemsizce tısladım ve tehditkar bir şekilde miyavladım.

"Sirius'a soracağım." dedi Lily kesin ve net bir tavırla; beni kucağına alarak "Birkaç günlüğüne onunla ilgilenebilir sanırım. Ayrıca Buttercup da bir facia değil." James ağzının içinde "Umarım Remus dönüşüm sırasında onu yer." diye mırıldandıktan sonra "Tamam," dedi "ne yaparsan yap." Lily hoplaya zıplaya kocasının yanağından öptükten sonra yanından geçip gitti "Gitmeden önce Sirius, Remus ve Peter'ı bir akşam yemeğine davet edeceğim." 

Beni çalışma odasına çıkardı ve masanın üzerine bıraktı. Kimsenin bu odada sahiden çalıştığı yoktu ama çift, bir bebek sahibi olana kadar odayı sözde bu şekilde kullanıyorlardı. "Buldum!" diye odaya daldı James "Hawaii tatiline ne dersin? Şu an aşırı sıcak ya da yağışlı değil." Lily başını salladı "O zaman tatil günümüzü uzatmamız gerekir." James yılışık yılışık sırıttı "Bu daha iyi işte." Göz ucuyla bana baktı "Tamam, onunla ilgilenmesi için Sirius'u ikna etmene yardımcı olurum." 

Lily küçük bir kız çocuğu gibi "Yaşasın!" diye bağırdı. Sahiden bazen bu kızın on dokuz yaşında olduğuna inanamıyordum. James arkadaşlarına davetiye yazmasına yardım etti ve üç adet davetiye baykuşa verilerek postalandı. Sonra da Potter çifti bir tur şirketiyle görüşme yapmak üzere evden ayrıldılar. 

Beklenilen akşam yemeği ise haziran ayının on üçüncü gecesinde gerçekleşti. Potter'lar da on beşi sabahında yola çıkacaklardı. Eve gelen ilk misafir Sirius oldu ve motorunu neredeyse çatıya çarpacaktı. "Çılgın Muggle'lar." diye giriş yaptı içeri "Polisten kaçıyordum. Havalanmasam yakalayacaktı." James muzip bir kahkaha patlatınca irkildim ve ikisi sarıldılar. "Köpek kokuyor olma ihtimalin var mı?" diye sordu James; bana baktığını hissedebiliyordum "Butterchaos sana kilitlendi."

"Olabilir." dedi Sirius ve Lily ile de selamlaşarak oturma odasına geçti. Derken Remus da yanında Peter'la birlikte eve geldi. Masaya oturduklarında sandalyelerin bacakları arasında yılan gibi kıvrılarak ilerleyerek Sirius'un kucağına çıktım ve patimle göğsünden destek alarak yüzümü yüzüne yaklaştırdım. Sirius! Başta irkilmiş olsa da sonra sırtımı okşadı. Üzerinde fazla oturmama fırsat kalmamıştı ki Lily beni hemen kucakladı "Sirius amcana rahat ver, Buttercup." Beni yere bırakıp James'in yanına oturduğunda Sirius beni yeniden gizli gizli kucağına aldı. 

Eski günler hakkında sohbet etmeleri o kadar uzun sürüyordu ki uykum geliyordu. Konu en nihayetinde James ve Lily'nin Hawaii tatiline gelince Lily bombayı patlattı "Buttercup'la biz yokken ilgilenebilecek biri lazım." Sirius daha kendisine teklif gelmeden "Ben yaparım." diye ortaya çıktı. Akabinde James güldü "Biz de sana sormayı düşünüyorduk zaten." Lily elini çenesine koyduktan sonra hayranlıkla "Onu tanısan ona bayılırsın." dedi. Haklıydı, benim sahiden kim olduğumu bir bilse pat diye bayılırdı.

Lily beni övmeye devam etti "O çok özel bir kedi. Kedi maması yemiyor, biz ne yersek onu yiyor. Tuvaletini de kuma değil tuvalete yapıyor. Belli ki evden kaçmış ya da atılmış." James "Atıldıysa hiç şaşmam." dediği sırada Lily kaşlarını çatarak ona baktı "Eskisi kadar miyavlamıyor artık. Kızgınlık dönemini atlattı." Remus başını bana doğru çevirdi "Kaç yaşında?" Lily başını iki yana salladı "Bilemiyoruz. Veteriner daha önce böyle bir şey görmediğini söylüyor ama gençlik çağında olduğunu tahmin ediyoruz."

"Böyle bir şey derken?" diye sordu Peter. Lily omuz silkti "Bilmiyorum. Belki dişleri olması gerektiği gibi değildir." Sirius dudaklarımı kaldırarak bana baktı "Bence gayet ürkünç kedi dişleri var." Sonra da boynumu kaşıdı. İçimdeki gurultu dışarı çıkarken Lily başını bana doğru uzattı "Seni seviyor." Herhalde sevecektim, o benim sorumsuz ağabeyim. 

Yemekten sonra çok uzun bir süre daha sohbet ettiler. Ben de üst kattaki kitaplığı yere indirmiş Sirius'a kim olduğumu anlatabileceğim bir yazı ya da resim arıyordum. Son çare olarak bir astronomi kitabını yerde sürükleye sürükleye oturma odasına indirdim. Lily "Buttercup!" diye haykırdı "Yine yukarıyı talan mı ettin?" Bana yaklaşırken tısladım ve kitabı daha sert çekiştirerek Sirius'un yanına çıktım. "Astronomi kitabı okuyan bir kedi. Bu hayvan giderek garipleşiyor." Sensin garip hayvan.

"Sanırım sana kedice küfür etti." dedi Remus gülerek. Patimi vereceğim ilk ipucunun üzerine koyduğumda "Arcturus." dedi "Sanırım sevgili anneciğim ajanlık yapması için bu kediyi size göndermiş." Peter "Belki de adının Arcturus olmasını istiyordur." diye fikir yürüttü. İtiraf etmeliyim ki o aptal çocuk şimdiye kadar en yakın tahminde bulunmuştu. "Kediler isimlerini seçemezler, kılkuyruk." dedi James huysuz huysuz. "Zaten adını Arcturus koymam." diye ekledi Lily "Kendimi Sirius'un akrabalarından birine sarılırmış gibi hissetmek istemiyorum." O sırada bayılmak ve bir yıl boyunca uyanmamak istedim. Neden hepiniz bu kadar aptal olmak zorundaydınız ki?

"Neyse," dedi Sirius benden aldığı kitabı kapatarak Lily'e uzatırken "artık eve dönsek iyi olur." Remus'a baktı "Bana geliyorsun." Daha sonra beni kucakladı "Buttercup Arcturus da benimle gelse iyi olur. Siz daha rahat hazırlanırsınız hem." Beni vermeye dünden razı olan James "Harika olur." dedi ve Sirius'la birlikte ayaklandı.

Yıldızlar Ne Kadar Yaşar? | Regulus BlackWhere stories live. Discover now