49:Noel'de Kavgalı

1.1K 112 78
                                    

Bunu rahatlıkla söyleyebilirdim ki zaman bize bir oyun oynuyordu, bizimle sanki dalga geçiyordu. Sanki küçük bir çocuk bir Zaman Döndürücü ele geçirmiş ve kontrolsüzce zamanı sürekli geri alıp duruyordu. Beni böyle hissettiren şey elbette ki evde yaşadığım sıkıcı günlerdi. Üstelik Sirius giderek daha zor biri haline geliyordu. Onunla James ve Lily öldürülmeden önce de yaşamıştım ama o zamanlar çok neşeliydi, hiçbir şeyden şikayet etmiyordu ve ölmek istemiyordu.

Bu süreyi onu devamlı alttan alarak geçirmeye çalışıyordum ve ona kızmamak için elimden geldiğince çabalıyordum. Bir arkadaşı haindi, diğeri ise onun ihanetinden ölmüştü, vaftiz oğlu her şey netleşene kadar ondan nefret etmişti, kaçtığı eve geri dönmüş ve orada tutsak kalmıştı... Şimdi de koruması gereken, ölüm fermanı imzalanmış bir erkek kardeşi vardı. Yani ben. Bu kadar gergin olduğu için ona kızamazdım.

Onunla kısa bir süre içinde yataklarımızı hatta odalarımızı ayırdık. Büyüdüğüm odayı özlüyordum hatta Sirius'la kaldığım odayı da özlüyordum ama artık kendi odama çıkmanın zamanı gelmişti. Sirius yakında evleneceğimi varsayarak evlenmesem bile rahat olmam için yeni odama çift kişilik bir yatak koydu. Oraya yerleşmem kısa sürse de alışmam bir hafta kadar zaman aldı.

Burada olduğum sürece güvende olduğumu biliyordum. Bizimle birlikte çalışan Seherbazlar -Moody dahil- Bakanlık'ın ilgisini başka yerlere çekmek için sürekli olarak yalan söylüyorlardı. Sirius'un en son Tibet'te görüldüğünü söyledikten sonra benim de Madagaskar'da kendimi belli ettiğime dair sahte bir ihbar yaptılar. Bu da demek oluyordu ki Seherbazlar'ın bir kısmı Tibet'te, bir kısmı Madagaskar'da ve bizimle aynı tarafta olanlar İngiltere'deydi. Sirius bu süreç için Moody'e teşekkür etmem için beni zorlamış olsa da bunu yapmadım, yapamadım. Sanki teşekkür edersem onun karşısında güçsüz kalacakmışım gibi hissediyordum.

Sonunda bu konuda pes eden Sirius oldu. Teşekkürlerimi Hestia dışında kimseye iletmedim. Zaten Remus ve Tonks teşekkür falan istemiyorlardı. Remus sadece sakin kalmamı tembih edip duruyordu. Tonks da ciddi olmaya çalışan ama bunu pek de beceremeyen, masum bir ifadeyle "Aynen!" diyerek onu destekliyordu. Sonuç: Burada kıçımın üstüne oturmaktan başka seçeneğim yoktu zaten. Ama neyse ki zaman yavaş geçse de geçen süre her zaman dayanılmaz değildi.

Çoğu zaman bir kişi de olsa evde elbet misafirimiz oluyordu. Sıklıkla Hestia ve Remus gelirdi ama arada sırada Bay ve Bayan Weasley'nin geldikleri de olurdu. Dumbledore genelde ölmüş müyüz diye kontrol etmek ve dikkatli davranmamız konusunda bizi uyarmak için gelirdi. Remus ise bize Sirius ve ben birbirimizi öldürmeden önce arkadaşlık etmek, fikir vermek için gelirdi... Hestia ise... O sadece benim için gelirdi.

Onunla geçirdiğim zaman hiç kuşkusuz evde tıkılıp kaldığım süre içindeki en iyi zamanlarımdı. Saatlerce hiç sıkılmadan sohbet ederdik, annemin hakaretlerine gülerdik (Annem onun bir kanı bozuk olduğunu söylemekten zevk alıyordu) ve sevgililer her ne yaparsa biz de onları yapardık. Her ayın on sekizi bizim için özeldi. İlk kez on sekiz eylülde benimle kalmıştı ve ondan sonra her ayın on sekizinde geceyi benimle geçirdi.

Yanımda kaldığı gecelerde koyun koyuna uyurduk ama asla çok ileri gitmedik. Ekim ayında yanımda kaldığında bana uyumam için bir şarkı -daha doğrusu bir ninni- söyledi. Sesi çok hoştu, tıpkı bir denizkızı gibi eşsiz ve cezbediciydi. Kasım gecesi de farklı olmadı. Sadece ben biraz üşüttüğüm için fazladan ilgiye ihtiyacım vardı. O da bana ihtiyaç duyduğum tüm ilgiyi verdi. On sekiz aralık ise aşk doluydu. Ona bu özel gecede evlenme teklifi ettim.

Teklif belki çok etkileyici olmamıştı ama Hestia beni çok seviyordu. Bu yüzden de ufak tefek şeylere takılmamış, teklifimi kabul etmişti. Üstelik o da özel günümüzde olduğumuzun farkındaydı. Sirius'a göre biz çok aceleci davranıyorduk. Tabii onun ne düşündüğü umurumda değildi, bu yaz sevdiğim kadınla evlenmek istiyordum. Sirius bir süre sonra pes ederek sustu. Zaten bir ağabey olarak bundan fazlasını yapamazdı. Görüşünü bildirmeli ama son kararı bize bırakmalıydı çünkü burada evlenme kararı alan bizdik, o değil.

Yıldızlar Ne Kadar Yaşar? | Regulus BlackOnde histórias criam vida. Descubra agora