{34}

1.3K 78 20
                                    

Merhaba canlar nasılsınız?

Multi Medya: Kayahan " Bir aşk hikayesi"

Dilara sabah gözlerini pencereden odaya dolan ışıktan dolayı zorla da olsa açtı. Saat 10 bucuktu. Yerinden kalkıp, elini yüzünü yıkayıp hemen üzerini değiştirdi. Bugün emirin şirketine gidip ona sürpriz yapıcaktı. Çantasını alıp evden çıkarak doğru şirkete yollandı. Her defasında yüreği ilk gibi heyecanlanıyordu. Aşk kanına işlemiş kadının, erkekse iliklerine kadar hissettirmişti. Taksiden inip doğru şirkete yön aldı. Sekretere Emire söylememesini bildirdikten sonra yukarıya kalktı. Kapıyı çalmadan içeri girdiğinde olduğu yerde dondu. Sevdiği adam başka bi kadınla öpüşüyordu. Gözlerine inanamadı, inanmak istemedi. Rüya olmasını dileyerek boğazına çöken yumrunu def edip gözlerini yumup tekrar açtı. Ama değişen hiç bi şey yoktu. Emir onu fark edince arkasını dönüp hemen koşmaya başladı.

" Sevgilim, dur"

"Allah senin belanı versin!"

"Bak yanlış anladın açıklaya bilirim"

"Neyi açıklayacaksın ya neyi! Kızın dudaklarına yapışıp nasıl haz aldığını mı?! Senden tiksiniyorum!"

"Pişman olucağın şeyler söyleme!"

Emir yaklaşarak Dilaranın kolundan tutup kendine çekti. Dilaranın bedeni bi anlık yansa da kendini hemen toparladı ve Emire tokat attı. Avucunun içi yansa bile, yüreği kan ağlasa da arkasını dönüp koşarak oradan uzaklaştı. Ama bilmiyordu ki arkasında yıkık dökük bi adam bırakıyordu.

"Emir!" Arkasından gelen sese dönünce gözlerinde öfke belirdi. Karşısındaki kadına tiksinerek baktı. Elif onun gözlerinde gördüğü öfkeyle içini çekti. Sevmiyordu işte, sevmiyicekti de. O hep Dilarayı seviyordu. Ama Elif bunu kabullenmek istemiyordu. O hep Emiri sevmişti, çocukluğundan bu yana ona aşıktı. Emirse hiç bi zaman ona yan gözle bakmamış, hep arkadaşı olarak görmüştü. Emire açıldığında ise onu sevmediğini söylemiş, sonra ise yüzüne bile bakmamıştı. Bugün şirkete gelince Dilarayı sekreterin yanında gördüğünde ondan önce davranıp odaya kalkmıştı. Bilerekten Emiri öpmüştü. Ama şimdi Emirin gözlerinde gördüğü ifade onu bi daha yok etmişti.

"Defol burdan!" Kolunda hissettiği baskıyla Emire döndü. Sevdiği onu kolundan tutmuş, kovuyordu. Oysa kendisi uğruna ölücek kadar seviyordu onu.

"Emir özür dilerim" dedi ağlayarak. Ama Emir şu an öfkeden onu dinlemiyordu bile.

"ya bırak kolumu acıtıyorsun. Ne var ya kim için beni kovuyorsun! Bak seni dinlemedi bile! Sana güvenmeğen bi kadın için mi beni kovuyorsun! Benim suçum ne ha Emir ne! Seni sevmek! Sadece seni sevmek!"

"Elif kaç kere söyledim ben seni sevmiyorum! Yeter ya rahat bırak artık beni, bizi! Eğer senin yüzünden Dilarayı kayb edersem yemin ederim seni öldürürüm, öldürürüm!"

"öldür! Ben zaten her gün ölüyorum. Sen beni öldür de kurtulayım!"

"HesüphanAllah ya sabır! Bak Elif seni son kez uyarıyorum bir daha karşıma sakın çıkma!"

Emir arkasında yıkık dökük bi kadın bırakarak sevdiğine koştu. Kendisi de üzülüyordu Elifin bu haline fakat ona ümit vermek istemiyordu. Çünkü o ilk gördüğü andan Dilaraya aşıktı. İlk bakışta tutulmuş , kenetlenmişti ona. Şimdi onu bi yanlış anlama yüzünden kayb edemezdi. Hızla yürüyerek arabaya binip hemen gaza bastı. Dilaranın evine geldiğinde arabadan inip hiç bi şeyi düşünmeden kapıyı çaldı. Kapıyı Züleyha açtığında ona selam verip Dilarayı sordu hemen. Ama Dilara eve gelmemişti. Peki nerde ola bilirdi? diye düşündü. Aklına gelenle hemen Züleyhaya sağol diyip geri arabaya koştu. Gazı körükleyip uçurumun oraya geldi. Tahmin ettiği gibi Dilara uçurumun kenarındaki kayalığa oturmuş düşünceli gözüküyordu. Yaklaşıp sakince o da oturdu. Önce Dilaranın baktığı gibi semaya daha sonra sevdiği kadına baktı. Ağlamıştı... canının canı ağlamıştı hemde onun yüzünden. Nasıl dayana bilirdi ki yüreği?!.

SONUM (TAMAMLANDI, DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now