{ 20 }

2.6K 140 37
                                    

Selam canlar. Yeni bölüm geldi. Olaylar biraz az oldu ama bolca Ateşli Züleyhalı oldu. Yorum ve vote vermeyi unutmayın iyi okumalar. Bugün aldığım güzel notlar için size bölüm yazayım dedim umarım beğenirsiniz. Seviliyorsunuz...

Medya: ATEŞ MERTOĞLU
Multi: Röya- (Mənə sevgindən bəhs et)

Yeniden başlayalım her şeye rağmen.....





Pişmanlık...Evet bu duygu keşke yaranmasa, keşke yaptıklarımız için sonradan yapmasaydım  demezdik. Ama ne yazık ki çoğu zaman hepimiz yaptıklarımızın bedelini ödüyoruz. Ve finale sadece bir tek cümle kalıyor. Sonradan olan pişmanlık fayda vermez. Bunların tek nedeni ise duygularımıza yenilmemiz, hırslarımıza yenik düşmemiz. İnsan hep nefsi ve aklı arasında kalır. Ama malesef netice itibarìle çoğu zaman nefsimize yeniliriz. Bu hikayede de tam olarak kahramanlar hırsla haraket edip, pişmanlığa maruz kalanlardan...
Züleyha kulaklarına inanmadı, inanamadı , inanmak istemedi. Ne demişlerdi; Ateş hastanedeydi kaza yapmış!. Onun Ateşi, kalbi, yüreği, aşkı, sevdiği adam, kısacası her şeyi şu an canıyla uğraşıyordu. O Züleyhanın ilkiydi, evet her şeyi onunla tatmıştı, ilklerini onunla yaşamıştı. Belki de yalan üzerine olmuştu ama yine de ilki oydu. Dizlerinin üzerine çöktü, dili tutuldu, gözlerinden gelen yaşlara engel olamadı. Ağzından fısıltıyla çıkan tek 2 kelime "benim yüzümden " oldu. Sonra bi hışımla yerden kalktı, göz yaşlarını sildi ve kendine gelmeye çalıştı. Şu an ağlamakla ona yardım edemezdi, güçlü olmalıydı, Ateş için en azından güçlü olmalıydı. Zor da olsa yürüyerek komidinin üzerindeki telefonu alıp, Eylülü aradı Aliye ulaşmak için. Eylülden Alinin numarasını alıp hemen aradı. İkinci çağırışta telefonu açmıştı.

"Aaalo Ali ben Züleyha"

"Züleyha.. sen ağlıyormusun noldu ?"

"Noldu Züleyha cevap versene Ateş nerde?"

"Ali lütfen gel beni al. Ateş.. Ateş kaza yapmış lütfen gel hastaneye gidelim" 

Ali duyduklarına inanmak istemedi. Kardeşi, canından çok sevdiği kardeşi kaza yapmıştı.zorda olsa güçlü durmaya çalışarak konuşmaya başladı.

"Nasıl Züleyha? Kardeşim nasıl? "

"Bilmiyorum lütfen çabuk gel"

"Tatamam 10 dakikaya ordayım sen hazır ol" diyerek telefonu kapattı. Züleyha çabuk yukarıya kalkıp üstündekileri değiştirdi çünkü hastaneye bu elbiseyle gidemezdi. Odadan çıkarken Dilara da sesine odasından çıkmıştı. Hemen ona da olayı anlatmıştı. Dilara da şoktaydı. Daha yeni bulduğu abisini kayb edemezdi. Hayır bu olamazdı. O da Züleyhayla beraber aşağı inip Alini beklediler. On dakikadan sonra ali gelmişti ve arabaya binip hastaneye yol aldılar. Ali dilarayı ilk gördüğünde şaşırsada sonradan durumu öğrenince yola koyuldu. Çünkü bu kızı Ateş istediğinde kendi araştırmıştı. Hastaneye geldiklerinde hemen Ateşi sordular. Doktorlar ameliyathanede olduğunu söyleyince hemen yukarıya kalktılar. Zuleyha:

"Doktor bey Ateş. Noldu iyimi, bi bi şeyi yok dimi." Ağlayarak doktora yalvaran gözlerle bakıyordu. Doktor suskunluğunu koruyordu hala. Ne desin ki karşısında ağlayan bu kadına nasıl desin ki sorduğu hasta içeride canıyla uğraşıyor, her an kayb ede biliriz. Doktor mesleği de çok zor bi şey. Düşünsenize her gün bi canı size emanet ediyorlar kurtarda kurtara bilirsen. Yüzlerce, binlerce hasta geliyor ve hepsini sadece sizin iki eliniz ve bi beyniniz kurtara bilir. Üstüne bide hastanın yakınları size yalvaran, umut dolu gözlerle bakıyorlar kurtar diye. Onlara kenardan her şey çok basit geliyor, sanki siz kurtarırsanız kurtulacaklar gibi. Daha bilmiyorlar ki her şey yüce Rabbimizin yazdığı kadar, siz sadece o istediğinde kurtara biliyorsunuz. Bide kayb ettiğiniz hastalar, hele ki onlara alışmışsanız. Kaç ay belkide kaç sene baktığınız, her gün konuştuğunuz, ilaçlarını verdiğiniz hastanız gün gelir hayatdan gidiyor ve tüm bağlarını koparıyor. İşte o zaman belki de onun yerine ölmeyi bile diliyorsunuz. Ama hayat bu mücadile vermeğe ve yaşamaya değer. Zuleyha da bugün yalvaran, onu kurtar diyen gözlerle doktora bakıyor, ondan bi cevap bekliyordu.

SONUM (TAMAMLANDI, DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now