{32}

1.7K 107 21
                                    

Emeğe saygı duyup oy verin lütfen...

Medya: Eylülün elbisesi

Züleyha yaşlı gözlerle Ateşe bakıyordu. Ona "katilsin" dediğinde bile korkuyordu çünkü buna inanmak istemiyordu. Ateş bu kadar gaddar olamazdı. İlk başlarda onu gaddar biri olarak tanısa bile yaşadıkça onu çözmüştü. Züleyhanın içini alacağı cevaptan dolayı korku sarmıştı. Yitirmek korkusu... yitirmek korkusu bizi bizi öyle yokuşlara sürüklüyor ki, öyle çıkmazlara sokuyor ki kayb oluyoruz, boğuluyoruz, hiç bir şey yapamaz hale geliyoruz. Kendimizi en derin çıkmazlara sokulmuş gibi hiss ediyoruz, öfke, acı, keder gibi duygular içimizi sarsa da ne bi şey yapa biliyoruz ne de bağırıp içimizi dökemiyoruz. Çünkü korkuyoruz, kayb etmekten, kayb edilmekten korkuyoruz. Hayatımıza bi anda giren insanların nedense çıkmasını istemiyoruz. Peki neden?! Belki de alışmışızdır, belki daha fazlası. Ama bi insan vardır ki hiç kimseye değişemezsin.  Affedemeyeceğin hataları onunla affetmeyi öğrenirsin. Belki değişir, belki bir daha yapmaz diye ama değişmez. İnsan oğlu nasıl gelmişse dünyaya öyle de gidicektir. Sen değişti sanarsın ama aslında bi bakarsın hiç bi şey değişmemiş sadece sen hatalarını görmezden gelmişsin meğer. O zaman işte o zaman çok geç olur artık bi bakmışsın öyle bi bağlanmışsın ki kopamaz hale gelmişsin. İşte yitirmek korkusu o zaman tüm bedenini esir almıştır demektir. Züleyha bi umutla baktı , içinden yalvardı hayır desin "ben katil değilim" desin ama Ateş susuyordu. Yoksa Mehmet haklımıydı?!, belki de Ateşe söylemekle yanlış yaptı Züleyha ama içini umut sarmıştı, söylemeli Ateşe ve ondan gerçeği öğrenmeliydi.  Fakat Ateş susuyordu sadece susarak ona bakıyordu.

"Ateş bir şey söylesene ben katil deyilim saçmalama desene"

"Ateş neden susuyorsun sen gerçekten katilmisin?!"

"Züleyha bana tek bi şey söyle sadece tek bi şey! Benim katil olduğuma inanıyormusun?!  Sana her kim söyledi bilmiyorum ama benim için önemli olan sensin sen buna inanıyormusun?!"

Züleyha ayağa kalkarak Ateşin yanına geldi. Tam karşısında durdu, Ateşin elini kaldırıp kendi kalbinin üzerine koydu.
"görüyormusun nasıl atıyor. Düzeni değişti sanki. Sen değiştirdin Ateş, kalbimin düzenini sen değiştirdin. Sadece kalbimi diyil aklımı, düşüncelerimi, hislerimi hepsini senin kıldın. Ben bana bu kadar şey  eden adama aşık oldum bazen bunun için kendimden tiksinsem bile. Ben senin iyi olacağına inandım. Şimdi onun yanında bu ne ki Ateş. Ben inansaydım eğer şimdi sana söylemezdim sadece senden intikam alırdım ama ben inanmak istiyorum, umudum var Ateş senin katil olmadığına bi umudum var ve umarım sen umudumu kırmazsın"

Ateş hiç bi şey söylemeden Züleyhaya sarıldı. Züleyha da ona sarıldı ve gözyaşlarını serbest bıraktı. Hıçkırarak ağlıyordu sevdiğinin kollarında. Yardım dileniyordu, bi kurtuluş istiyordu onu huzura götürücek bi kurtuluş.

"Züleyha ben kötü ola bilirim, üze bilirim, kıra bilirim, yakarım ama asla katil olmam. Allahın verdiği canı benim almaya gücüm yetmez, yemin ederim ben katil değilim. Züleyha daha sıkı sarıldı o an. Rahatlama hissini tattı, uzun zamandır tuttuğu nefesini serbest bıraktı. Omuzlarından büyük yük kalkmış gibi hiss etti. Sevdiği adam katil değildi, umutları yalan değildi.

"Peki sen Mehmet Kılınça ne yaptın? Ne yaptın da senden bu kadar nefret ediyor, babasının katili senin olduğunu dedi bana."

"sana böyle mi dedi? Ben o adamı gerçekten geberte bilirim çünkü dünyanı bi psikopattan kurtarmış olurum. Züleyha bunun babası bundan önce şirketi yönetiyordu. İşleri zayıflamıştı son zamanlar. Sonra ben kendi şirketimi yönetmeğe başladım. Bi ihale vardı, kazanan kurtulur, kazanamayan ya batar ya da büyük bi ziyana uğrardı. İhaleyi ben kazandım, bunun babası da iflas durumuna geldi ve intihar etti. Ondan sonra şirketin başına bu geçti. Ama iyi yönetti şirketi kurtardı. O günden bu güne bizi batırmak için elinden geleni yapıyor, kendi aklınca babasının katili benim oysa ki ben babasının iflas edeceğini bile bilmiyordum. İşte bu kadar "

SONUM (TAMAMLANDI, DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin