{24}

2.1K 123 55
                                    


Merhaba yeni bölüm geldi. Bölümü erken ve çok kısa bi zamanda yazdım. Nasıl oldu bilmiyorum umarım beğenirsiniz. İyi okumalar. Yorum ve vote vermeyi unutmayın....



Züleyha sabah gözlerini açınca Ateş yanında yoktu. Yatağından yavaşça doğruldu. Aşağıdan sesler geliyordu. Kapıyı açıp merdivenlerle aşağıya inmeye başladı. Son basamağa geldiğinde duraksadı. Çünkü karşısında Ateş ve Lara sarmaş dolaştılar. Ellerini yumruk yaparak onları izliyordu. Ateş bunu ona nasıl yapa bilirdi. Daha dün ona güven veren adam bu gün o kadını sarıyordu. Öfkeden tüm bedeni tir tir titrese de, gözleri dolsa da sesini çıkarmadan onları izliyordu. Hıçkırarak ağlamak istiyordu, bağırıp çağırmak istiyordu ama kelimeler boğazına düğünlenmişti. Ateş dün onu öptüğü dudaklarıyla bugün o kadını öpüyordu. Tiksinircesine bakıyordu. Ama asıl olan Ateşin ağzından çıkan kelimelerdi.

"Sabr et be güzelim hele bi çocuk doğsun defolup gidcek. Sonra da senle ben ve küçük kızımız bi aile olucaz"

"Evet aşkım sana güveniyorum hahahaha"

Hahahaahhaahahah

Züleyha yerinden kan ter içinde sıçramıştı . Lanet olsun kabus görmüştü. Yan tarafına baktığında Ateş kollarını resmen karnına dolamış uyuyordu. Züleyha rüyanın etkisinden kendine gelerek yanında ona sarılıp uyuyan kocasına baktı. Saçları dağılmış, yüzü bembeyaz, hafif çıkan sakallarıyla çok hoş gözüküyordu. Züleyha ellerini yavaşça onun sakallarına götürdü. Yüzünü okşamaya başladı. Ateş gözlerini açınca hemen utanarak çekti. Ateş gözlerini yarı kısık şekilde açmaya çalışarak :

"Günaydın " dedi.

"Günaydın " diye Züleyha da karşılık verdi. Utanıyordu, dün gece kendi izniyle sevişmişlerdi. Pişmanmıydı? Hayır pişman diyildi.

"İyimisin?" diye sordu Ateş. Züleyha onun bu anlayışlı sorusuna karşılık kafasını evet anlamında salladı.

" ben sana kahvaltı hazırlayayım" diyip kalkmak isterken Ateş onu bileğinden tutup yeniden yatağa uzandırdı. Sonra yüzünü yüzüne yakınlaştırarak;

" ben bugün seni yesem. Olmazmı ?" diyince Züleyhanın yanakları domatesten beter olmuştu. Kafasını eğmiş Ateşin yüzüne bakmıyordu bile.

"Yaa Ateş bırak işim gücüm var!" diye dudağını büzdü.

" bana ilaç getirmek için gitmiyormusun ?"  Diye sorduğunda Züleyha ona şaşırmış şekilde evet dedi

"Eeee tamam o zaman benim ilacım yanımda, benim ilacım sensin" dedi yanağını okşayarak. Züleyha ona en saf ve sevgi dolu gülümsemesini sunmuştu.

"Tamam Ateş bırak da kalkayım "

"Offf off" diyerek Ateş de onu bıraktı. Züleyha kendi odasına girip duş aldıktan sonra  aşağıya inip güzel bi kahvaltı hazırlamıştı yanına da Ateşin ilaçlarını koyup yukarıya kalktı yeniden. Odaya geldiğinde Ateşin yeniden uyuduğunu gördü. Bu adam harbiden de uykusuna düşkündü. Tepsiyi yandaki masaya bırakıp Ateşi seslemeye başladı. Bi kaç çağırıştan sonra beyefendi cevap vermişti .

"Ne var yine sabah sabah Züleyha! " dediğinde Züleyha gülmüştü. Her sabah bu itirazları Ateşden duyuyordu. Sanki keyfinden uyandırıyordu, ilaçlarını içmesi gerekiyordu.

"Ateş her sabah aynı şeyleri söylemekten ben bıktım sen bıkmadın. Hadi kalk ilaçlarını iç "
dediğinde Ateş oflayarak yatağında oturur pozisyonu aldı. Tepsiyi ve ilaçları gördüğünde bıkmış yüz ifadesi aldı.

SONUM (TAMAMLANDI, DÜZENLENİYOR)Kde žijí příběhy. Začni objevovat