- 50 - BEKLEYİŞ

1.2K 133 52
                                    

   Bölüm şarkısı : Ölürüm hasretinle..

htckbr800 🌸
law250 🌸
Derinnazber 🌸
safirkelebek 🌸

Rüveyda'dan :

    Gün güneşe doymazdı elbet. Tıpkı gecenin yıldızlara doyamadığı gibi. Hasretle çekerken geceler ve gündüzler birbirini ,günleri saymak bir bulmaca gibi. Neden geçmiyor zaman? Neden biten her gün aynı? Neden her gece sessiz ve soğuk? Ve neden uyanmıyor bebeğimin babası?

     Aylardır ezberlediğim yolu içimden duaları tekrarlaya tekrarlaya kat ettikten sonra yine aynı hastane odasının kapısında nefesimi tuttum kapının kulpuyla beraber. Gözümden akmak için çabalayan yaşı artık gerisin geriye itmeyi öğrenmiştim geçen zaman zarfında. İçime hapsettiğim gözyaşlarımın umudumu sulaması duası ile bekliyordum. Umudum büyüyecek ve Kerim iyileşecekti. Mutlu günlerin gelmesi hayaliyle yüzüme bir gülümseme yerleştirerek açtım kapıyı. Odaya girer girmez burnuma dolan kokuyla cız etti içim yine. Yine savaşmaya başladı gözümdeki yaşlar göz kapaklarımla. Gözlerimi yummama rağmen kaçmıştı aradan birkaç damla. Kapıyı kapatıp gözlerimi açtım tekrar. Bu koku benim hasretimdi. Ağlamak yerine doyasıya çekmeliydim bu kokuyu içime.

     Yatağında uzanan Kerim'e bakmaksızın pencerelerin yanına ulaştım. Perdeleri çekerek içeri gün ışığının girmesine izin verdim. İki pencereden birini de açıp oksijenelere izin verdim.

- Günaydın deniz gözlü. Biz geldik. Bebeğimiz bu sabah yine seni çok sevdiğini fısıldadı bana.

     Pencerenin yanında oyalanmayı bırakıp yatağın baş ucuna ilerledim korkak adımlarla.

- Bir de seni çok özlediğini... Çok özledik seni.

      Sesim titrerken zor da olsa yutkundum. Yatağın başucunda duran koltuğa oturup ezberlediğim yüzü incelemeye başladım yine.

- Dün eve dönmeden önce doktorumuzla konuştum. Sana yeni haberlerim var. Bebeğimiz 3 buçuk aylık olmuş ve... Ve bir oğlumuz olacakmış. Senin gibi bir bebeğim olacak benim. Umarım gözleri seninkiler gibi olur. Seninkiler gibi huzur sunar...

     Ellerini ellerimin arasına alıp öpmeye başladım. Sonra yüzünü gözünü öpmeye başladım her gün yaptığım gibi. Doktor uyandığında bana haber vereceğini, her gün hastaneye gelmeme gerek olmadığını söylüyordu. Ben her gün gelip onu öpmeden, kokusunu içime çekmeden nasıl ayakta durabilirdim ki?

- Dün Esra bebeğimizin ilk hediyesini aldı biliyor musun? Küçücük bir ayakkabı almış ona, mavi. Görsen, çok küçükler. Çok sabırsız bir arkadaşım var, hemen dünyaya gelse de o minik ayaklarını öpebilsem diyor. Ama Sultan Abla'nın yanında çok konuşamıyoruz bu konuları. Üzülmesinden korkuyoruz. Çünkü onların... Yani Bilal Abi'yle Sultan Abla'nın hiç çocuğu olmayacakmış. Doktor öyle söylemiş. Çok üzüldüm Kerim. Bir kadın için bu çok zor bir durum. Eminim bir erkek için de öyledir.

     Ellerini bırakıp kolumdaki saate baktım. Artık gitmem gerekiyordu. Evi geçindiren kimse olmadığı için iki haftadır resmi bir kreşte hocalık yapmaya başlamıştım. Sultan Abla sağolsun ayarlamıştı bana bu işi.

- Gün gece bir rüya gördüm. Önce gerçek sandım. Su içmek için uyanmıştım. Mutfakta biri vardı. Biraz daha yaklaşınca kokusundan sen olduğunu anladım. Işığı açacaktım. ' Açma ' dedin bana. Ben de gelip yanında durdum. Sonra sarıldım sana. Sımsıkı sarıldım. O kadar...

AŞKIN ÖRTÜSÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin