- 29 - İTİRAF

1.7K 144 38
                                    

Bölüm şarkısı : Bendeniz / İstemiyorum

Karşınızda yepsyeni bir bölüm :) Daha uzun yazacaktım ama burada bitirmek zorunda kaldım. Umarım beğenirsiniz. Hepinize iyi okumalar diliyorum 😊

Silah sesinin geldiği yöne baktım. Kapıda iri cüsseli uzun botları olan, bıyıklı ve elinde silah tutan bir adam duruyordu. Silahı tutuş şekline bakılırsa havaya sıkmıştı. Şükrederek Rüveyda 'ya döndüm bu kez. Tir tir titriyordu korkudan. Hemen yanına giderek önüne geçip arkamda durmasını sağladım. Benimle aynı anda kapıda duran adam da bize doğru gelmeye başladı. Adam ağzını açmaya fırsat bulamadan içeriden gelen Sabri Abi girdi lafa :

- Hayırdır Mahmut Ağam. Ne yaparsın sen burada?

- Asıl siz ne edersiniz burada? Bu ne hâl vaziyettir Sabri? Hani bozacaktın nişanlarını da bana verecektin kızı? Çocuk buraya kadar gelmiş.

- Yok ağam, bu o çocuk değildir.

Demek Ağa bozuntusu bu adamdı. Anlaşılan Emre sanmıştı beni. Emre değilsem ne sıfatla tanıtacaktım da kendimi, bizi bu beladan kurtaracaktım? Silahı olmazsa açıklama yapma gereği bile duymazdım ama Rüveyda'ya zarar verme ihtimalini düşünürsek mantıklı hareket etmeliydim.

- Kimdir öyleyse?

Sabri Abi ne diyeceğini bilmeyip susarken çok düşünemeden öne atladım.

- Rüveyda'nın imam nikahlı kocasıyım. Yakında düğünümüz var, seni de bekleriz Mahmut Ağa.

Adını bastırarak söyleyince gözlerindeki öfke iyice belli etmişti kendini. Kendimden emin bir şekilde ilerleyip tam önünde durdum. Öfke dolu bakışlarını benden alıp Sabri Abi'ye döndü tekrar.

- Ne der bu herif Sabri?

Sabri Abi bana kaçamak bakışlar atarken tehdit edercesine baktım yüzüne beni onaylaması için. Ve bir silah sesi daha ...

- Konuşsana Sabri, üçüncüsünü havaya sıkmam bilirsin.

- Bilirim ağam, bilirim de... Doğru der Kerim.

- Ne demek lan doğru der? Nasıl doğru der? Ne ara nişanı attı da nikah kıydı bu kız?

- Benim de sonradan haberim oldu ağam. Sevmişler birbirlerini , ne olmuşsa orada olmuş işte. Ben de o yüzden getirdim kızı.

Sabri Abi söylediğim yalanı devam ettirirken bir ara arkamı dönüp Rüveyda'nın yüzüne baktım. Korkusu ağır bastığından tepkisini ölçmek biraz zordu ama kızmış gibiydi bu yalana. Nasıl izlerini silecektim kalbinden söylediğim sözlerin ? Mahmut denen Ağa tehditlerini savururken tekrar önüme döndüm.

- Gebertirim lan hepinizi. Olmaz hele böyle bir şey, izin vermem. Tek tek sıkarım kafanıza.

Avluya nefes nefese kalmış bir şekilde genç sayılamayacak kadar küçük bir çocuk girerek ağanın lafını böldü :

- Ağam ağam... Mahmut Ağam...

- Ne oldu Ahmet? De hele, hanım ağana bir şey mi oldu?

Evli miydi lan bir de bu adam? Kafayı yemek üzereydim. Ah Rüveyda ah... Ne diye inat ediyorsun ki sen? Önündeki seçenekler çok güzelmiş gibi... Gururunu alır baş tacı ederim ben, niye üstün tutuyorsun ki sen o gururu benden. Sen bırak ben tutarım işte kendimden üstün.

- Hanım ağamın doğumu başlamıştır ağam. Tez gelsin dediler.

Doğum dedi değil mi o çocuk yanlış duymadım ben ?

AŞKIN ÖRTÜSÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin