YP 2 / BÖLÜM / 39

16.3K 1.2K 181
                                    



"Aras dur! Aras saçmalama, yüzüne vurma Aras. Aras!"

"Önce bunu sonra seni öldüreceğim Ayza, kapa çeneni!"dedi Ekin'in üstüne çıkmış tam da bilmem kaçıncı yumruğunu indirirken bana dönerek. Ekin'in elinden fırlayıp masamızın altına kayan resmi aldım ve hızla çantama attım.

"Aras dur, öldüremezsin. Aras, dur yapma rezil oluyoruz. Aras diyorum! Aras... Aras bunu ona yapamazsın..."

"Neden Ayza, senin kolunu tuttu bence öldürmem için yeterli bir sebep."dedi Ekin'in yüzüne çıldırmış gibi bakarken.

"Aras, yapamazsın çünkü..."

"Çünkü ne?"dedi bir tane daha yumruk atıp. Son yumruğuyla bayılmıştı. Artık deliye dönmüştüm Aras'a olan sinirimden. Her şeyi berbat ediyordu. Hem benden halletmemi istiyor hem de her şeye burnunu sokuyordu. Kolundan tutup geri çekmeye çalışırken bağırdım. Bu cümlem sanırım sırlarımız hakkında bu gün ki son cümlem olacaktı.

"Aras yapamazsın, öldüremezsin çünkü o senin KUZENİN!"

***

Olanlara çok sinirlenmişti, bu doğru ama Ekin'in onun kuzeni olmasına daha çok sinirlenmişti. İstemeyerek bunu bastırmaya çalışıyordu. Arabayla eve dönüyorduk.

"Benim kuzenim olması senin bu kırmızı mini elbiseyle Ekin'le buluşmaya gittiğin gerçeğini değiştirmiyor. Eve gidince o bacaklarını çatır çatır kıracağım Ayza."dedi sinirle.

Tek kaşımı kaldırıp ona döndüm.

"Ne yani? Sen benden sakladığın sırrı söylemiyorsun, üstüne üstelük bir iş üzerindeyken gelip her şeye burnunu sokuyorsun, yetmiyor rezil ediyorsun, yetmiyor kuzenini dövüyorsun ve bacakları kırılacak olan ben oluyorum öyle mi?"

Bana dönüp baktı.

"Galiba haklısın. Sadece bacaklarını değil o çeneni de kıracağım bir daha asla konuşamayacaksın!"

"Offf..."dedim sinirle ayaklarımı arabanın tabanına vurarak.

Eve gelir gelmez hızla üst kata çıkıp odanın kapısını kilitlerken, Aras da kıravatını sinirle çıkarıp arkamdan soluyor ve arkamızdan gelip hemen eve giren Cihat'ın;

"Neler oluyor Aras bey?"sorusuna mümkün olduğunca kendi bakış açısından cevap veriyordu.

Odanın kapısını kilitleyince odada mışıl mışıl uyuyan çocuklarımı görüp birazcık olsun rahatladım ve Sibel'in büyük beşiğinin yanına oturup onun alnından öptüm, ellerimi saçlarının arasına geçirdim ve bir müddetliğine her şeyi unutmak istedim.

"Sizin babanız kızım. Tam bir kaçık, hem de tam anlamıyla bir kaçık."

Ses yapmamla birlikte yerinde biraz kıpırdanıp tekrar derin uykusuna döndü.

Of Aras of... Neden, neden her zaman yanlış anlayacağın bir zamanda basıyorsun beni ve neden bu yanlış anladığın zaman ben seninle ilgili bir olayı aydınlatmaya çalışıyor veya senin için uğraşıyorum, anlamıyorum. Yani ben isyan ediyorum da bunlar bana yukarıdaki tarafından yol, su, elektrik olarak bana geri mi dönüyor?

Aras kapıyı tekmelemeye başlamadan önce benim üzerimi değiştirmem gerekti. Üzerimdeki elbiseden ve makyajdan bir çırpıda kurtulup pijamayla atlet giydim. Şimdi sıra aynaya bakıp nasıl su üstüne çıkmam gerektiğinin provalarını yapmaktı.

TAK TAK TAK...

Ya da doğaçlama yapmak... Her neyse.

Kapıyı açıp bana şimşek fırlatmaktan öte adeta kasırgayla yanıp kavrulan gözlere sadece bir çift küstahça çatık bakan gözlerle karşılık verebiliyordum. Eh işte, şimdilik idare ediyordu.

YENİ PATRONUM 2Where stories live. Discover now