"Aras ne gibi durumlarda gizemli davranır?"
"Bir şeyler sakladığında."
"Tebrik ediyorum seni Cihat. Çok güzel bir cevaptı. Alkışlıyorum. Bu cevabın güzelliğine dayanamayıp ölebilirim. Sanırım birilerinin bu cevabı rekorlar kitabına yazması gerek. Bu ne güzel cevaptı... Aman tanrım!"
"Tamam Ayza Hanım. Gömmeyin daha fazla. Neyi öğrenmek istiyorsanız direk sorun ki bende size saçma cevaplar vermek zorunda kalmayayım."
"Yalnız tebrik ediyorum, atar yapılacaksa böyle yapılmalı."dedim elini tutup sıkarak.
İkimiz de arabanın içinde ofladık.
"Sizi yukarıda bekliyor olsa gerek."
"Evet ama oraya gitmek istemiyorum. Beni oraya götürür müsün?"
"Siz pekala tek başınıza da çıkabilirsiniz."
"Oraya demiyorum Cihat..."kaş göz yaparak;
"Oraya."dedim.
"Ayza hanım, bunu yapmak istediğinize emin misiniz?"
Kafamı onaylarcasına salladım.
...
Tanıdık yollarda farklı heycan veya duygu durumundaydım.
Ardına kadar açtığım pencereden keyifle deniz kokusunu ve yüzüme vurup saçlarımı dağıtan rüzgarı hissettim. Bunu daha önce yapmadığım için pişmandım. En azından o durumda beni sakinleştiren bir şey olurdu.
Telefon tekrar çaldı.
"Bence açmalısınız. Çok sinirlenmiştir."
"Dün gece ben de sinirlendim Cihat. Bırak biraz da o habersiz kalıp sinirlensin."
Kafasını istemeyerek yan büktü.
Araba vardığında içimde bir sıkıntı oluşmuştu. Buradan bir şeyler öğreneceksem de pek memnun kalmayacaktım. Beni daha çok mutsuz edecekti. Aras benden saklıyorsa bir nedeni vardı, belki de öğrenmemem daha iyi olurdu.
Duraksadım. Duraksamamam gerekti.
Ama, bana soğuk ve uzak davranmasının nedeni neydi?
İçeriye girdim usulca. Her şey o gün ki gibiydi. Aynı dağınıklık, aynı tablo, aynı masa, hüznüm bile aynı kalmıştı içerde.
Aras'ı bulduğum salonun ortasında hüngür hüngür ağladığım gibiydi, sanki göz yaşlarım bile damladığı yerde aynı üzüntüyle kalmıştı.
Kapı bırakılan aralıktaydı.
Aras'ı haftalarca içeride tutabilecek, onu kaçırtmayacak şey neydi? Ve Aras'ı bunca zaman zaptedebilmişti de sakladığı merdiven altında ayaklarını mı tutamamıştı? Bu bir tuzak mıydı?
Aklımda saçma sapan sorular denize olta atıp balık dışında her şeyi çekiyordu. Ne kadar çok denizi bulandıran kirleten şey varsa hepsi aklımda doluşmuştu.
"Cihat, sence Aras ne kadar güçlü?"
"Hah, sanırım onunla güreşirken hiç görmediniz beni?"
"Bunu aklımda tuttum. Bir ara bu müsahabakayı izliyeceğim. Ama o açıdan sormuyorum, zeka, duygusal durum, fiziksel durum... Bunları karıştırdığında ne kadar güçlü olabilir. Yapması gerekeni yapamayacak kadar zayıf mı, yoksa yapması gerekeni yaptıramayacak kadar güçlü bir engel mi vardı önünde?"
