YP 2 / BÖLÜM / 28

18.3K 1.2K 80
                                    



 "Anlayacağınız Ayça hayatımı her defasında berbat etmeye çalışıyor ve her defasında da başarılı oluyor."

"Ablam hep böyleydi. Yani hep takıntılıydı. Ama size dediğim gibi onu uzun süredir görmedim. En son bir yerde hizmetçiliğe başladığını duymuştuk. Annem onu evlatlıktan reddedikten sonra..."

"Bir dakika evlatlıktan red mi etti?"

Dudaklarını ince bir çizgi yapıp önünde ki kahve bardığını kahve altlığında bir sağa bir sola çevirdikten sonra kafasını onaylarcasına salladı.

Yaptığı her hareketi dikkatle süzüyordum. Kendine çok güvensiz hareket ediyordu, bir şeyleri saklıyor gibi duruyor yalan söylerken çocukların yaptığı gibi önündeki şeylerle oynuyordu. Kesinlikle bir şeyler saklıyordu.

"Anlıyorum. Sizin için üzücü bir durum olmalı Ayla hanım. Ayla'ydı değil mi?"

"Evet."dedi ufak bir tebessümle.

"Peki o zaman."dedim ayağa kalkıp elimi uzatarak.

"Tanıştığımıza çok memnun oldum. Eğer herhangi bir şekilde ondan haber alırsanız lütfen bana ulaşın."dedim ve elimi çekip cebimden numaramı çıkartıp ona uzattım.

"Peki, ama hiç sanmıyorum."dedi numarayı alıp incelerken.

"Umarım yanılırsınız."dedim gülümseyerek.

"Umarım."dedi.

Bir kaç saniye daha gözlerine baktıktan sonra kafamı sallayıp uzaklaştım ve arabaya bindim.

Cihat direksiyonda beni bekliyordu.

"Kütüphane de çalışıyor demiştin değil mi?"

"Evet Ayza hanım. Benden yapmamı istediğiniz bir şey var mı?"

"İstediğim şeyi hazırladın mı?"

"Evet."deyip cebinden çıkardı ve bana uzattı. Aldığım şeyi cüzdanımın pencereli açık kısmına koyarak ona döndüm.

"Şimdi derhal kütüphaneye git. Dedikodu denilen malzeme var ya her şeye kadirdir. Öğren, ablasıyla hiç irtibata geçti mi, ailevi durumları nedir, mali durumları nedir?"

"Rüşvetle mi halledeceksiniz?"

"Hayır Cihat, oyun oynayacağız. Güzel bir oyun. Ben Ayla'yı takip ediyorum. Seni bir kaç saat sonra buradan alırım. Öğrendiğin her şeyi not al ki unutma."

...

Ayla evinden içeriye geçmişti. Evi köylük bir yerdeydi. Yollara çakıl taşı bile dökülmemişti. Etrafta inek kokuları, bu soğukta bile sinek vızıltıları vardı. Bol bol ağaç ve bol bol otluk bir alandı.

Arabadan gizlice çıkıp lambası yanan eve doğru yol aldım. Pencereler her ne kadar kapalı olsa da içeriden tartışma sesleri geliyordu.

Çöp atmak için kapıyı açan teyzeye doğru ilerledim. Orta yaşlarda şalvar giymiş gözleri dört dönen ve belli ki dedikoducu bir kadındı.

Cüzdanımı çıkartıp Cihat'tan aldığım polis armasını göstererek bir kaç adım daha yaklaştım.

"Ablacım sivil polis."kadın şalını düzeltip kaşlarını çatarak ellerini göbeğinde birleştirdi ve;

"Buyurun polis hanım. Bir yanlışımız mı var?"dedi.

"Hayır ablacım hayır. Senden bir soruşturma için yardım istiyorum."

YENİ PATRONUM 2Where stories live. Discover now