YP 2 / BÖLÜM / 10

31.8K 1.9K 188
                                    

"İyi misin?"

Derin nefeslerimi, Aras'ın gözlerine saklayıp tüm nefesimi tuttum.

Sadece kafamı onaylar anlamda sallamakla yetindim.

"Ayza, konuş korkutma beni. İyi misin?"

"İyiyim Aras!"

Nefes almakla uğraşırken Aras'ın ısrarcı tavırları almaya çalıştığım nefesi boğuyordu.

"Bebekler, onlar nasıl?"

Hadi, buyurun da Aras beni sevmiyor deyin.

"Hani sadece bebekleri düşünüyordun? Neden bebeklerden önce benim nasıl olup olmadığımı sordun?"

Sorduğum soruyla birlikte kaşlarını çatıp bu soruyu kendine sordu. Tabi soru sorma olayı sesli değildi lakin çatık kaşlarından kendini sorguladığı anlaşılıyordu.

"Verebilecek bir cevabın yok mu? Cevap değilde bahane olarak düzeltelim hatta o kelimeyi."

Yanımda oturan Aras, çatık kaşlarıyla kafasını sağa çevirip düşünmeye başladı.

Kendini sorgulamaya gerek yoktu. Böyle bir anda bir aşkın bittiğini söylemek saçmalıktı.

"Kaptan, ne oldu?"

"Elektrik kablonuz kesildi. Yeni kablo alıp monte etmem lazım. Biraz beklemeniz gerekecek."

Aşağıda elinden geldiğince yüksek sesle bağıran adam, verdiği yanıtla Aras'ı pek memnun etmiş gibi durmuyordu.

Oflayarak yerine oturdu ve ceketinin boyun kısmını çekiştirip ellerini saçlarının arasına götürdü. Sıkıldığını belli edercesine eğdi kafasını.

"Biliyor musun?"dedim büyük bir rahatlıkla arkama yaslanıp.

Aras'ın burda olduğunu bilmek bile bana rahatlık veriyordu. Yani hiç bir şey olmayacaktı, bu dönme dolap rayından çıkıp şehrin içinde tur atarak dönse bile Aras beni koruyacaktı. Ona o kadar güveniyordum.

Kafasını kaldırıp kaşlarını 'Neyi?' dercesine çattı.

"Tüm gece burada kalabilirim."dedim ayaklarımı onun yanına, karşımda ki koltuğun sol tarafına uzatarak.

Ayaklarımı ittirerek kaşlarını çattı.

"Düzgün otur."

Tekrar ayaklarımı koydum.

"Sana mı soracağım?"

Kafasını sabır dilercesine yan yatırdıktan sonra bir ayaklarıma bir de bana baktı.

"Sen sormasanda ben bazı şeyleri anlatmak istiyorum. Ama her şeyi değil. Çünkü sen bu ön yargınla her şeyi bilmeyi hak etmiyorsun, gerçekleri bilmeyi hak etmiyorsun, beni hak etmiyorsun."

Alayla güldü.

"Seni mi? Senin gibi birisini mi? Karnında başka birinin çocuklarını taşıdığı halde başkalarına aşkım diyen birisini hak etmekten mi bahsediyoruz."

Sözleri ağırıma gidiyordu, sanki her söz bıçaktı. Lakin asla zayıf durmamalıydım.

"Söz konusun olan kişi som altından saf bir insan değil, geçmişinde yaklaşık bin kadar kız barındırıp, evini ve iş yerini kendi haremine çeviren birisi. E sen böyle biriysen ben yanında sütten çıkmış ak kaşık duruyorum."

"Laflarına dikkat et."dedi kafasını bana yaklaştırarak.

Bende doğrulup bir elimi karnımın üzerine bir elimi ise oturduğum koltuğa destek almak amaçlı koyduktan sonra kafamı kızgın boğalar gibi soluk alıp veren Aras'ın kafasına çevirdim.

YENİ PATRONUM 2Where stories live. Discover now