YP 2 / BÖLÜM / 9

30.6K 1.9K 268
                                    

"Banane, ben çilek yiyeceğim Cihat, bana çilek getir."

"Ayza hanım, anlamıyor musunuz? Tufan Bey çok kızdı, düzensiz beslenmişsiniz, önce bu patlıcanları yemelisiniz."

Yatakta ayaklarımı uzatmış yarı oturur pozisyonda dururken, bir elimi göbeğimin üzerine yerleştirmiş diğer elimle de Cihat'ın bana yedirmeye çalıştığı patlıcanı itmiştim.

Ekşiyen yüzümle devam ettim.

"Çocuklarım çilek istiyor, o siyahımsı şeyden değil."

Kapının kapanma sesiyle birlikte;

"O siyahımsı şey değil, o bir patlıcan."sesi geldi.

Cihat'ın elinden tabağı aldıktan sonra onu kaldırıp kendisi yerine oturdu ve çatala bir tane patlıcanı batırdı.

"Ve bunu yiyeceksin."

"Hayır yemeyeceğim kötü kokuyor."dedim elimle ittirerek.

"Cihat, sen Sibel'e bak. Beş dakika önce söylemiştim."dedi kızgın sesiyle.

İşte buna gülmek gerekti.

Cihat çıktıktan sonra çatık kaşlarıyla birlikte elindeki çatalı tekrardan uzattı.

"Ya ben çilek istiyorum Allah Allah."dedim eline vurup çatalı yere fırlatmasını sağlayarak.

Hızlı hızlı solurken adeta sinirden köpürüyordu. Elindeki tabaktan eline bir tane patlıcan alıp tabağı yanımdaki sehpaya koydu ve yanaklarımdan tutup sıkarak dudaklarımı tıpkı balık ağzı gibi açılmasını sağladı.

"Bunu yiyeceksin."diyerek ağzıma tıkıştırdı.

Geri çekilirken yüzümü buruşturup bir tane peçete aldım ve içine tükürdüm.

"Yemeyeceğim işte."

"Sen bana sabır ver. Ne istiyorsun!"

Söylediği cümleyle gözlerine baktım. Aramızdaki sessizlik derinlikten ibaretti.

İkimizde birbirimizden çekinirmiş gibi gözlerimizi çektikten sonra çatallanan sesimle konuştum.

"Sadece dışarı çıkmak istiyorum."

"Sana bunun yasak olduğunu söylemiştim. Doğum yapana kadar dışarı çıkmak yok."

"Ya ben hamileyim diye mi bu hapis hayat. Valla daraldım sıkıntıdan çocuklarımı düşüreceğim ha."

Kaşlarını çatıp baktı. Sanırım ciddiye almıştı.

"7 aylıkken çocuklar düşer mi?"dedi tok sesiyle.

Şansımı denemeliydim.

"Evet, tabiki. Sıkıntı stres, bunlar hep çocuklarımı etkiler."

"Onlar benim çocuklarım. Senin değil. Hiç bir zamanda olmayacaklar."

"Ya, senin çocuklarınsa al o zaman sen karnında taşı."dedim burun kıvırarak.

Kaşlarını çattıktan sonra isteksizce arkasını döndü.

"Serhat, arabayı hazırla."

Göğsümde birleştirdiğim kollarımı şaşkınlıkla açarken, gözlerimi iri iri açmış ona bakıyordum.

"Ciddi misin?"

"Sakın senin için yaptığımı düşünme. Bunu çocuklarım için yapı..."

"Anladık anladık değersizim. Nereyi geziyoruz?"

YENİ PATRONUM 2Onde as histórias ganham vida. Descobre agora