24. BÖLÜM

4K 175 10
                                    

24. BÖLÜM

(Duru)

"Senin icin"... "Senin icin"... Senin dedigi benim. Benim icin. Saniyeler icerisinde defalarca tekrarliyorum bunu kendime. Bakislarim Devran'da takili kalmis, kollarimda onun ellerinin temasi... sicakligi. Gerceklikten emin olamiyorum. Minicik bir adim kadar yaklasiyorum ona ve "Benim icin mi?" diye soruyorum anlamayarak. Biraz ümit, biraz korku. Sesim titriyor, aldiris etmiyorum. Ürküyorum aslinda, ama cesaretim diz boyu.

-"Seni üzüyor" diyor... basini sallayip, sorumu onayladiktan hemen sonra.

Nedir anlami bunun? Kalbim de sesim gibi titriyor. Nefesim düzensizlesiyor. Beni önemsiyor diye cosuyor bir yanim, seviniyor ürkekce... diger yanim ise güvenemiyor sözlerine bu defa. Neden beni üzen baska seyler de varken, aldiris ettigi bu oluyor?

-"Devran...?" diye bir mirilti dökülüyor dudaklarimin arasindan.

Daha baska seyler demek istiyorum. "Inandir beni kendine" diye haykirmak belki de... yapamiyorum. Bekliyorum.

...............

(Devran)

Kendimden önce ona bir itiraf miydi söylediklerim? Anlamini henüz kendimin bilmedigi, büyük bir adim miydi bu?

Kaciriyorum gözlerimi güzel gözlerinden. Onlara bakip da, boyumu asan sözlere yenilerini eklememek icin kendime direnmek öyle zor ki cünkü. Duru "Devran?" diye seslenirken beklenti dolu, "Hadi sen bize icecek bir seyler getir, ben de filmi baslatayim..." diyorum gözlerimi kacirip... ondan uzaklasip.

..............

(Duru)

Her baslangic bir önceki sonun devami sanki. Noktalayalim diye sessiz bir anlasma yapmisken, arada hep bir virgül sekilleniyor. Böyle ne kadar devam edecek? Ya ben ne kadar dayanabilecegim?

"Oluruna birakacagim" diye verdigim karardan dönmek icin henüz erken diye düsünüp, vazgecmiyorum bu defa. Devran'in istedigini yapiyorum aklim karisik da olsa. Mutfakta bir seyler hazirlayip, odaya dönüyorum yeniden.

Ayaklarini masaya uzatmis, kucagina da bilgisayari yerlestirmis... beni bekliyor Devran. Geldigimi fark ettiginde, "hadi gel" diyor yüzünde memnun bir ifadeyle. Aslinda film izlemek icin tüm hevesim kacmis olsa da, hirslaniyorum. Bakislarimi cekip, yüzüne bakmadan elimdeki bardaklardan birini eline tutusturup, gecip yanina oturuyorum. Bilerek de aramiza biraz fazla mesafe koyuyorum üstelik.

Ben huzursuzca bilgisayarin ekraninda sanki bir sey görünüyormus gibi izler ararken gecmisine dair, onun gözlerini dikmis, beni izledigini biliyorum. Biliyorum bilmesine, ama ne bir sey diyebiliyorum... ne de bir harekette bulunuyorum.

-"Öyle uzakta mi oturacaksin?" diye sordugunda, anliyorum tepkimin tarafindan fark edildigini. Suskun kaliyorum yine de. "Icin rahat edecekse... vereyim dizüstüyü, kontrol et icindekileri" dediginde ama... yaptigimdan utaniyorum. Ne sanacak kim bilir! Yanaklarimin kizardigini biliyor ve ben gelmeden Devran'in lambalari söndürmüs olmasina seviniyorum icten ice.

DERDE DEVAWhere stories live. Discover now