21. BÖLÜM

4K 156 5
                                    

21. BÖLÜM

(Duru)

Uyku ile uyaniklik arasinda bir yerlerde bir ürperti yokluyor tüm bedenimi. Beni kuytularina almaya hazir bir sicaklik degiyor sonra tenime. Öyle benden ve öyle baska ki hissettigim dokunuslar... kapilip, gidiyorum. Bilincli ya da bilincsiz... sokuluyorum o sicakligin kuytularina. Hic sorgulamadan, hic farkinda olmadan nedir diye... izin veriyorum beni kendine katmasina. Güzel bir rüya, sanki cennet bu yasadigim diye düsünürken... tenime degen, her bir kösesini özgürce gezen eller mahremiyetime adim adim ilerlerken... tek yapabildigim soluksuz tadini cikarmak bu bana... bende yapilan gezintinin. Ve hic bitmesin, sonu hic gelmesin diye diledigim bu yakinligin... daha da islemesini istiyorum bedenime.

Usul usul benligime akiyor dokunuslar. Tenden tene diye baslayan minik macera, en derinde yasanan duygu seline dönüyor bir anda ve ben... hic bitmesin bu güzellik, yine üsümeyeyim diye göz kapaklarimi aralamaya dahi cesaret edemiyorum. Ta ki bir fisiltidan ibaret olan ismim bir ugultu misali ciplak tenime savrulana dek.

"Duru..." diyor bir ses. Hem cok tanidik, hem de unutulmaya yüz tutmus kadar yabanci... "Duru..." diye takrarlamaya devam ediyor defalarca. Sadece bir nefes uzaklikta icimi yakan dudaklardan her döküldügünde ismim, göz kapaklarim bana ihanet edercesine usul usul bir yavaslikla aralaniyor. Amansiz bir heyecan yasayan yüregim beni esir alani görecek diye coskulanirken, dudaklarima degen dudaklarla yeniden aydinlik icerisinde karanligi yasiyorum. Beni uydurdugu dokunuslara yine ve yeniden kapilip, kendimi unutacak kadar etkisine giriyorum kollarina esir oldugumun.

Nefesini nefesime verirken defalarca, kendine imkan verdigi en kisa aralikta yeniden, ama bu defa baska baska anlamlar yükleyerek fisildadigi "Duru'm" ile kimligini bellegimde bulup, cikariyorum beni sahiplenin. Ve ilk defa... beni elinde evirip cevirip, istedigi gibi sekillendireni, kim oldugunu bilerek... isinin ehli bir kadin gibi bastan cikarabiliyorum ben de. Ilk defa bana fisildadiklarina yanit, derin derin soluk alisverislerimin arasinda karsilik veriyorum ona. "Devran" diye cagriyorum onu kendime... benim oldugunu vurgulamak ister gibi dokunurken ona... bana dokunmasina izin verirken daha baska... "Devran" diyorum ben de.

Ve dokunuslar en doruga ulasmisken... sona yaklasip, en anlamli baslangici yapacakken biz... beni kendine alip, kendini bana katacakken üstelik... uyudugum derin uykudan uyaniveriyorum bir anda soluk soluga yattigim yerde sicrayip.

Ve "Devran?" diye fisildiyorum koca bir bosluga düstügümü anlayip, büyük bir sarsinti yasarken yalnizlik icerisinde karmakarismis halde.

...............

(Devran)

Sabah sabah tüm gece kollarimdaki Duru'yu benim yatagimda uyurken birakip, ise gelmek ne kadar zor olduysa... sabahin erken saatine ayarlanan toplantiya katlanmak da ayni derecede zor oldu. Sonunda herkes dagilip da, odama gecebildigimde ilk yaptigim ise dikkatim dagilmasin diye masamdaki cekmeceye koydugum telefonu cikarip, arayan oldu mu diye bakmak oldu.

Belki diye gecirdim bir an aklimdan, Duru aramistir dedim... ama bos bir beklenti oldugunun da gayet farkindayim aslinda. Dün sarhos muydu, yoksa akli basinda bana mi oyun oynadi cözememis olsam da, uyandiginda kendini benim odamda... benim yatagimda bulunca dün geceki yakinlasmamizi hatirlayacak mi, hatirlasa da bundan sonra nasil davranir diye merak etmiyor da degilim.

DERDE DEVAWhere stories live. Discover now