42. BÖLÜM

2.4K 125 0
                                    

42. BÖLÜM

(Duru)

Sadece dilinden dökülen bir kac kelimeyle degisir mi insan? Kendini farkli hisseder mi ya da? Ben, benligim binlerce parcaya bölündü, duyduklarim kat be kat aci verecek bana sanirken... aliskanlik edindigim acizligi zerresine hissetmiyorum su anda. Kuytu köselerde gizli sakli kalmis hoyrat duygular var bir tek ortaya cikan ve ne kadar yabanciysa bu duygualar bana... bir o kadar da tanidik, benden.

Dudaklarina bastirdigim dudaklarim, hissettigim gücle harekete gecerken... eski bana bir 'elveda' cekiyor, yeni Duru'yu hissettigim tüm öfkem ve hirsimla sahipleniyorum.

Ellerimin altindaki beden kasilip, kalirken öpüslerim önce yanagina ardindan da boynuna kayiyor.

-"Duru...?!" diye adeta fisildayan titrek... ama erkeksi sesi kulagima dolunca, omuzlarindaki ellerimi oksar gibi daha da asagiya cekiyor ve beline doluyorum kollarimi, sariyorum onu sımsıkı.

-"Sevgilim..." diye karsilik veriyorum bana bile yabanci gelen kadinsi bir sesle. "Sevgilim.." diye tekrarliyorum dudaklarimi tenine bastirirken. "..seni istiyorum."

Defalarca bana söylenen bu iki kelime, öyle kolay cikiyor ki iki dudagimin arasindan. Hicbir duygu uyandirmadan, amaca yönelik yalnizca iki kelime... 'seni istiyorum'! Oysa ne cok hayal kirikligi, ne cok üzüntü yasatiyordu bana her söylendiginde. Ama simdi... ?

Ama simdi üstü örtüldü, zamanla beraber akip gecti o devir! Kararlica cizdigim yolda, her ne yöne olursa olsun sürüklenmeye razi, güclü bir ben var.

-"Sen... sen sacmaliyorsun" diye saskinlikla söylenip, kendini geri cekmeye kalkisinca gömleginin yakasindan tutup, uzaklasmasina engel oluyorum ve Devran'in aksine ic sesim 'Iste simdi dogru yoldasin!' diye cesaretlendiriyor beni.

"Şşş..." diye dudaklarina yöneliyorum yine ve konusmasina engel oluyorum böylece. Yakasindaki ellerimden biri ensesine dogru yol alip saclarini oksarken, digeri genis gögsüne iniyor. Bedenimi koca cüssesine daha da yasliyorum ve elimin altindaki hizli kalp atislariyla beraber, dudaklarinin istekli kipirdanislarini hissediyorum. Karsilik veriyor bana!

Daha da hirslaniyorum, daha cok kiziyorum. Biraz sonra nefes almak icin dudaklarimizin ayrilmasiyla "Yapma..." diyen nefes nefese kalmis sesini duyuyorum. Öylesine gücsüz cikiyor ki sesi. Dudaklarim alayla kivriliyor.

-"Al beni!" diye karsilik verip, yeniden dudaklarimi uzatiyorum ona ve bir adim daha ileri gidiyorum. Ensesindeki elim gögsündekini takip ediyor, parmaklarim usul usul gömleginin dügmelerini acmaya baslarken, O öpüslerimiz arasinda "dur" diye mirildaniyor. Oysa tüm bunlari baslatan o degil mi? O halde durmasi gereken de ben degilim!

Benligimde dolasan öfke, buhari üstünde kanimi kaynatmaya devam ederken, parmaklarim dügmelerden vaz geciyor. Daha asagilara kaydiriyorum ellerimi teninden uzaklasmadan. Pantolonunun kemerine ulasinca, kendimden ne kadar ödün verecegimi düsünüyorum bir an. Ve hatirliyorum yeniden; Bunun ne önemi var ki?!

Ne yapmam gerektigini bilmeden, kendimi ic güdülerime birakiyorum bundan sonra. Öpüslerim yeniden yön degistirirken, ellerime mani olmak isteyen ellerini atlatiyor... dokunuslarima itiraz eden sesini duymazdan geliyorum.

DERDE DEVADove le storie prendono vita. Scoprilo ora