12. Bölüm

7.8K 819 190
                                    

Selamunaleykum canlar.

Güzel Okumalar... ❤❤❤

***

"Artık dakikaları saymayı bıraktım, saate geçiyorum kızlar. Ömrüm çürüdü şurada sizi beklerken."

Eğer iki kız kardeşiniz varsa hayat gerçekten zordur. Ancak bu iki kız ikizse Allah size bu dünyada büyük bir imtihan vermiş demektir. Bendeki de o cinstendi. Ömrümden çalınan dakikaları saysam Edirne'den Kars'a, Trabzon'dan Antalya'ya yol olurdu.

Dışarı çıkmaları adeta bir seromoni gibiydi. Kıyafet seçmeye başlarlar, o ilk aşamadır. Karar verdiklerinde tamam dersiniz ama asıl o zaman başlar macera. Ona uygun başörtü ve aksesuar seçerler. Bizim kızların ne kadar süslü ve özenli olduklarını bilmiyorsunuz. Ardından giyinmeye başlarlar. Sanmayın ki artık yola çıkıyoruz. Asıl başörtüyü örtmeye başlamaları en büyük meseledir. Gerçekten dakikalar sürerdi. Onları beklerken yemek yer, bir dizi bölümü bitirebilirdim.

Evet, biraz abartıyorum. Ama inanın çok bekledim onları. Ve hala bekliyorum.

"Abi, bize öyle ayakta dikilip baktığında daha hızlı örtmüyoruz başımızı. Git, televizyon falan izle, hazır olunca biz seni çağırırız.

Hem suçlu hemde güçlü bu ikizgiller. Tabi, birbirlerinden destek alıyorlar sonra susturamıyoruz.

"Kızım, siz hazırlanana kadar  Arka Sokaklar bile final verecek. Düğüne falan da gitmiyoruz ki azıcık gezelim dedik, bütün hevesimi kaçırdınız."

Suç bende ama. Ne diye Nehir ve Irmak'la gezmeye çıkarsın ki. Çağır mis gibi Furkan'ı. Adam beş dakikada kapıda oluyor. Tamam, bazen gereksiz ve çok konuşuyor ama katlanılabilir bir insan kendisi.

"Tabi, senin hazırlanman iki dakika sürüyor. O başörtüyü örtmeye çalış, önünü düzgün yap da göreyim seni," dedi feminist Irmak. Şimdi de erkek olmam suç olmuştu.

Kız milleti seni vurmaya kalktı mı mantık aramaz, yapıştırırdı böyle.

Artık evde duramayıp aşağı inmemin üzerinden beş dakika geçmişti ki gerçekten gelmişlerdi. Akşam olmadan dışarı çıkabiliyorduk. Ne büyük lütuftu. Haftasonunu kızlarla gezmeye ayır ama vaktinin çoğunluğu onları beklemekle geçsin.

Allah'ım. İlerde birgün eğer evlenirsem lütfen beni çok bekletmeyecek bir eşim olsun. Yemeğin dibini yaksa da sorun olmaz, yeter ki çok bekletmesin.

"Sizi alacak kocalarınıza acıyorum vallahi. Öncesinde adamlarla konuşup bütün huylarınızı anlatacağım onlara. Yazık, el oğlu falan ama onunda canı var çürümesin sizin uğrunuza."

İki yanımdan gelen "Ya Ertuğrul aaaabiii," serzenişleriyle ciddiyetimi bozup gülmeye başladım. Bu kızlar gerçekten ilginçti. Ya da onlar normaldi, ben yaratılış itibariyle onları anlama mekanizmasına sahip değildim.

"Sanki sizi alacak eşler buldunuz da ben onlarla konuştum. Hadi, ben size acırım yapmam da Yiğit ve Yağız'dan böyle bir hamle kesinlikle bekleyin."

Ortalığı karıştırmak mı olsun, bizim delikanlılar hemen orada biterdi. Eminim gelecekteki enişteleri için hazırlayacakları sürprizler vardı.

"Yiğit ve Yağız abimler bazen gerçekten çok gıcık olabiliyorlar. Güya bugün onlarda geleceklerdi. Kimbilir nereye gittiler gezmeye?"

"Aman, boşver o gevezeleri Nehir. En sevdiğimiz abimizle gezeriz bizde. En yakışıklı, en anlayışlı, en sevimli."

Bir Leyla HikayesiWhere stories live. Discover now