Bir Leyla Hikayesi

11. Bölüm

Selamunaleykum canlar. ❤

Güzel Okumalar... ❤❤❤

***

Size şu bir haftanın özetini anlatarak başlayayım sözlerime. Cümleme Leyla ile ilgili bir şeylerle başlayınca ortam daha keyifli bir hale geliyor sanki. Güzelleşiyor.

Bunlar hep haftanın her günü, her beklenmedik anda Leyla ile karşılaşmanın etkisi. Sevdiğiniz kızla aynı yerde sıklıkla bulunuyorsanız tam bir Mecnun'a dönüşebiliyorsunuz. Bu istemsizce gerçekleşen bir şey. "Bir şeyi kırk kere söylersen olur." sözünün fiili hali gibi.

"Leyla'yı kırk kere görürsen olacağı budur."

Hayatın bana nasıl bir kelime oyunu yaptığını görüyorsunuz değil mi? Leyla isimli bir kızla tanışıyorum ve Mecnun olma yolunda emin adımlarla ilerliyorum. Ve bunun bir efsane olup olmayacağını bırakın esas kızın olaydan haberi yok.

Bir komedi/drama filminin içinde olmalıyım.

"Okula git, Leyla'yı gör ve eve gel." İşte tüm haftam böyle geçti. Şaka şaka. Tabi ki bu kadar basit değildi. Neden hayatım bu kadar basit olsun ki zaten. Anaokulu öğretmenliğini seçtiğim an basitliği diğer normal insanlara bıraktım. Bindim bir alamete, yükledim çocukları sırtıma, gidiyorum bir alamete ama ne olacak Allah bilir.

Okula gitme kısmını çok özet vermiş olabilirim ama detayını anlatmakla bitiremem, yaşamak gerek. Eh, evdeki durumlar zaten malumunuz. Hayatım o kadar hareketliydi ki Yüce Rabbim, "Sen bununda üstesinden gelirsin," diyerek bana Leyla'yı gönderdi. Kendisi geldi ve hayatımın ve aklımın tam ortasına yerleşti. Ve şimdi aynı okulda öğretmenlik yaptığımız için işler daha karmaşık hale geldi.

Okulda ve evde düzenli olmaya çalışan bir adamdım. Her ne kadar etrafımda düzenime burnunu sokan ve bozmaya çalışanlar olsa da buna çok müsaade etmezdim. Çocuklara bir şekilde sözlerimi dinletebiliyordum. Evde borum maalesef ötmüyordu. O zamanlarda genelde sabretmeyi denerdim. En sonunda bir şekilde o düzeni sağlardım ancak Leyla geldiğinden beri hayatım tam manasıyla karmaşık bir hal aldı. Çocukların binlerce kez izlediği Rapunzel'in uzun saçlarından daha da karmakarışık olmuştu.

Verdiğim örneklerin çocukların çizgi filmlerinden olması da hayatımın önemli bir parçası. Bu konuda çok kez dalgaya alınsam da bir kere istemsizce bünyeye yerleşiyor o Shrekler, Elsalar, Doreamonlar.

Bir futbol takımının ilk on birini sayamam ama çok güzel çizgi film kahramanları sayarım.

Leyla okula geldiğinden beri düzenim şaştı. Ciddi manada acemi çaylak modunda dolanmaya başladım. Leyla'yı sık sık göreceğim için böyle bir hale büründüğümü sanıyorsanız öyle bir şey de yok. Günde üç yada dört kez ancak görebiliyordum. Ancak gelin de bunu kafayı bozmuş kalbime anlatın. Cidden anlayamıyorum. Benim sükunete alışmış halim bu tavırlara hiç alışkın değil. Ortayı bulmaya çalışırken de sonra çocuklarla ne yapacağımı unutan bir tipe dönüşüyorum.

Bunu kimseye söylemeyin ama çocukların yemek saatini çok az geciktirmiş olabilirim bir seferinde. Sonra alarm kurdum da bir kez daha böyle bir gaflete düşmedim.

Sevgili velilerim bunu duymasın. Aman diyeyim.

"Öğretmenim bu olmuş mu?"

Çocuklardan birinin sesiyle bulunduğum ortama geri döndüm. El işi kağıtlarından şekiller yapıyorlardı. Ve bu yapım sürecine ellerinden geldikçe beni de dahil ediyorlardı.