Karısına iyice yaklaşan adam kollarıyla belini sardığında alnına bir öpücük bıraktı. Genç kızın hissettiği huzurla gözleri anında kapandı. Çünkü huzur gözle görülen bir şey değildi, onu ancak gönlüyle görebilir, iliklerine kadar hissederdi insan. Genç kızda bunu her zerresinde, iliklerine kadar hissetti, huzuru.
Gözlerinin üzerine konan birer küçüklerden sonra gözlerini aralayıp karşısında duran adama baktı.

-Yiğit...
-İyi ki benimsiniz, iyi ki benimlesiniz.
-Canım...
-Canım diyen ağzını öperim kadın, diyerek dudaklarına yönelen adamın tavrıyla gülümsedi genç kız.
-Gülüşünden öpeceğim, diye fısıldayıp kapandı dudaklarına.
Şehvet ve tutkudan uzak, buram buram huzur ve sevgi yayan öpüşüne karşılık vermekten çekinmedi Zümra.

Başını yana yatırıp karısını iyice kendine yaklaştırdığı sırada odaya yayılan ağlama sesiyle hızla geriye çekildi.
-Anneciğim ne oldu bebeğim?
Bütün ilgimi kızına verdiğinde duyduğu neşeli kahkahayla başını kaldırıp Yiğit'e baktı.
-Üzgünüm karıcığım ama artık beni paylaşmak zorundasın. Kızımızla, diyerek gözleriyle bebeği işaret etti.
Zümra, adamın tepkisiyle kıkırdadı.
-Ben Neşe'yi uyutayım, dedikten sonra bebek odasından çıkıp hemen yan taraftaki yatak odasına girdi.

Yatağa oturup ayaklarını uzatarak sırtını başlığa yasladı.
Yan tarafında duran yastığı kucağına yerleştirip bebeğini üzerine bıraktı. Onun aralık duran gözlerini ara ara kırpıştırmasını gülümseyerek izledi. Üzerinde gömleğin düğmelerini göğüs hizasına kadar açıp, bebeğini kendine doğru yaklaştırdı.

Minik bebek annesinin kokusunu hissettiği gibi başını sağa sola oynatarak ağzını araladı. Zümra bebeğinin bu arayışıyla daha fazla gülümsedi. Ona kıyamayıp göğsünü ağzına götürdü.
Bebeğin göğsünü iştahla emmesini izlerken, elini sırtında gezdirip rahatlamasını sağlıyordu bir yandan da.
Kucağındaki varlığa her bakışında içinden taşan sevgiye engel olamıyordu.
Bir zamanlar Yiğit'in dışında kimseyi böyle büyük bir bağlılıkla sevemeyeceği düşünürken, şimdi yaşadığı duygu ona yanıldığını gösteriyordu.

Genç kız bebeğine o kadar odaklanmıştı ki yatağın çöktüğünü hissettiğinde ayak ucuna oturan adamı fark etti.
-Size baktıkça "ben bunları hakedecek ne yaptım" diye düşünmeden edemiyorum.
Zümra adamın sözleriyle gülümsedi. Ona elini uzattığında, Yiğit bekletmeden tuttu o zarif eli. Kız adamı kendisine doğru çekerek yerinden kaldırdığında, yanına yaklaşıp yatağın kenarına oturdu. Şimdi yan yanaydılar.

Yiğit uzaktan baktığı bu büyülü anın hülyasına kapılmış öylece izliyordu karısının bebeğini emzirmesini. Zümra'nın kendisini çekmesiyle yanına yaklaşıp oturdu.
Kızın avucu içindeki eli, elinden kopup yüzünü bulduğunda gözleri anlık kapandı. Kızın dokunuşundaki sıcaklık yüreğine indi. Gözlerini araladığında, gözlerini kapatmış, yüzüne doğru yaklaşan karısının yüzüyle karşılaştı. Kısa süre sonra dudaklarının kenarına temas eden dudaklarla, dudakları kıvırıldı.

Zihni üniversite zamanlarında karısını ilk öptüğü ana gitti. İçinde varlığından dahi bir haber olduğu duygularının zirve yaptığı bir anda dayanamayıp kızı dudak çizgisinden öpmüştü genç adam. Şimdi Zümra'da o an olduğu gibi masum bir öpücük ile ödüllendirmişti adamın gönlünü.
-Ben seni severken ki sabrımın selametini yaşıyordum, sen benim sevgime karşılık verdiğinde, şimdilerde ise bebeğimizim gelişiyle taçlandı selametim, diye fısıldadı. Yiğit, genç kızın alnına uzun ve anlamlı bir öpücük bıraktı.

 Yiğit, genç kızın alnına uzun ve anlamlı bir öpücük bıraktı

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.
HÜZÜNLÜ KALPLER DURAĞI (Tamamlandı)Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum