30.BÖLÜM

6.9K 499 17
                                    


  Yusuf

  Bugün yorucu bir gündü. Emir kaza geçirdiğinden beri bütün işler bana kaldı. Melek'e bile fazla vakit ayıramıyorum. İlgilenmem gereken çok dosya var. Özellikle sahte şirketin üstünde çok durmam gerekiyordu. Bana ve Zeynepe yapılanların hesabını sormam lazımdı. Anne ve babamı bizden alanlara günlerini göstermenin zamanı geliyordu artık. On yıldır bekliyorum. Ellerinde ne varsa almanın vakti gelmişti. Bunun için bir hafta daha beklemem gerekiyordu.  Devran'ı arayıp neler yapıyor bir öğrensem iyi olacaktı.

  "....." Cevap vermiyordu. Anlaşılan musait değil. Neyse nasıl olsa döner bana.

   Saatime baktığımda baya geç olduğunu fark ettim. İşlerden kafamı kaldıramıyorum ki. Dosyaları toplayıp yerine bıraktım. Bilgisayarı da kapatıp çıktım odadan. Asansörden indikten sonra Melek'i aradım.

  " Efendim Yusuf. "

  " Canım ne yapıyorsun?"

  " İyiyim çok şükür. Evdeyim oturuyorum öyle. Sen ne yapıyorsun?"

  " Ben de yeni şirketten çıktım eve gidiyorum. "

  " Hımm. İşler yoğun galiba. "

  " Evet canım ya. Emir'in işlerini de ben yapıyorum. Ondan dolayı yoğun oluyor. Seninle de ilgilenemiyorum. "

  " Önemli değil. Emir nasıl oldu. "

  " İyi sayılır. Yarın alçıyı çıkaracaklar."

  " İyi bakalım. Neyse babam çağırıyor beni Yusuf sonra konuşuruz."

  " Tamam canım. Görüşürüz. "

  " Görüşürüz. Dikkat et kendine. "

  Canım benim ya beni de düşünür. Düğün gününün bir an önce gelmesini istiyorum. Gayrı Meleğimden ayrı kalmak istemiyorum. O benim bütün düzenimi değiştirdi. Hayatın verdiği güzel şeylerin farkına varmamı sağladı. Aşka inandırdı beni. Beni değiştirdi.

  Öyle bir düşüncelere dalmışım ki telefonumun çaldığını geç fark ettim. Devran arıyordu.

  " Efendim Devran. "

  " Abi kusura bakma müsait değildim. Şüphe çekmemek için açmak istemedim. "

  " Anladım zaten Devran sorun değil.... Var mı bir gelişme?"

  " Olamazmı. Kendileri dün bir saldırıya uğradı. Belli ki adamın birinin canını yakmış. Elin de bıçakla ona saldırdı. O an ben yakınındaydım. Önüne atladım. Neyse ki küçük bir sıyrıkla kurtuldum. Zavallı adamı alıp götürdüler adamları. Ben de artık onun güvenilir adamı oldum. Eee sonuçta gözümü bile kırpmadan kendimi onun için ölüme attım. Artık onu bitirmemiz daha da kolaylaştı. "

  " Bu çok iyi olmuş Devran ama bir daha böyle şey yapma. Sana birşey olabilirdi. O şerefsiz için seni feda edecek değilim. Böyle şeyler istemiyorum anlaşıldı mı? "

  " Peki abi. "

  " İyi bakalım gelişmelerden haberdar edersin. Dikkat et kendine. Senin önceliğin, canın unutma. Sonra görevin. "

  " Tamam abi sen merak etme. Görüşürüz. "

  " Görüşürüz. "  Devran'ın bu hareketi beni üzmüştü. Onu iş için daha doğrusu intikamım için o şerefsizin yanına gönderdim. Canı güvenli değil. İçim hiç rahat değildi. Deşifre olduğu zaman kendini kurtaramaz diye çok korkuyorum. Allah'ım sen onu koru.

  Eve gelmiştim. Çok yorgundum ve duşa girdim. Duştan sonra giyinip aşağı indim.  Emir tek başına salonda oturuyordu.

  " Millet nerde?"

YUSUF'UN MELEĞİWhere stories live. Discover now