2.BÖLÜM ( masum )

11.2K 644 5
                                    


Yusuf

   Bugün güzel bir gündü. Ve çok mutluyum bugün. Çünkü canım içi bir tanecik kardeşim Zeynep İngiltere'den  gelecekti. Ben İngiltere den tam dönüş yapalı bir yıl olmuştu. Çok özlemiştim Zeynep'imi. O bana annem ve babamın emanetiydi. Onlar bu hayattan gideli tam 10 yıl olmuştu. Onlar bizim için kendi hayatlarını feda etmişlerdi. O gün, o yangının anne ve babamızı elimizden aldığı gün, dün gibi aklımdaydı. Ve ölene kadar da çıkmayacaktı.

  " Zeynep'in uçağı kaçta iniyor Yusuf."
Emir'in konuşmasıyla kendime geldim. Kafamı ona doğru çevirip,

  "Akşam 7 gibi inecek. "

  " İyi bakalım hadi gözün aydın. "

  " Eyvallah kardeşim. "

   Emir, babamın şoförünün oğlu. Aynı zamanda benim çocukluk arkadaşım. Sağ kolum. Ben burada yokken işleri Emir idare etmişti. Hasan amcam, yani Emir'in babası zor zamanlarımızda yanımızda olmuştu.  Yangından sonra hiç yanlız bırakmamıştı. Babamın ona güvendiği kadar vardı. Emir de , Hasan amcamdan sonra güvendiğim tek insandı. 

   " Eee artık gidelim. Zeynep'i bekletmeyelim Yusuf. "

   " Bence de kardeşim. Hadi gidelim kalan işi de yarın sen halledersin. "

   " Yarın Zeynep ile birlikte olacaksın anlaşılan. "

   " Ee tabii ki oğlum. "

   " İyi bakalım öyle olsun. "

   " Hadi hadi lafa tutma beni daha gidip çiçek yaptıracağım. "

   " Tamam tamam hadi gidelim. " Emir gülümseyerek elini omzuma koydu. Bende ona gülümsedim. Şirketten çıkıp arabaya bindik.

  Uçağın inmesine bir saat vardı. O zamana kadar çiçeği yaptırırdım. Zeynep karanfili çok severdi. Sonunda çiçekçi bulmuştuk. Arabadan indim.

  " Sen gelmiyor musun Emir. "

  " Yok kardeşim sen yaptır da gel. Ben de annemi arayayım da yemekleri hazırlamaya başlasın. "

  " Tamam kardeşim. Zeynep'in sevdiği yemeklerden hazırlasın. "

   " Tamam. " Emir'le konuşmamız bittikten sonra çiçekçiye yöneldim. Onlarda dükkanı kapatmak için toparlanıyorlardı. Biraz acale etsem iyi olacaktı. Hızlı adımlarla oraya doğru yürümeye başladım. Merdivenleri çıktıktan sonra arkası dönük biri çıktı karşıma.

  " Merhaba. Kolay gelsin " diye seslendim. Arkası dönük olan kız bana doğru yüzünü çevirdi. Güzel bir kızdı. Masum gibi, kötülükten hiç haberi yokmuş gibi duruyordu. Konuşmadı sadece bana bakıyordu ee tabii ben de ona bakıyordum. Gözlerim gözlerine kenetlenmişti sanki.

  " Buyurun nasıl yardımcı olabiliriz. " Orta yaşlarda bir bayanın seslenmesiyle gözlerimi ona çevirdim.
   " Ben buket yaptıracaktım. "

    " Tabii. Hangisinden olsun. "

   " Sadece karanfil olursa iyi olur."

   " Peki. Melek kızım buketi sen hazırlar mısın. " Adı demek Melek'di. Adı kendine çok yakışıyordu. Dönüp ona baktım dışarı çıkmak üzereydi o da.

   " Tamam anne " dedikten sonra bana baktı. Bana bakınca gülümsedim. O da gözlerini kaçırdı benden. Çiçeklerin yanına gidip buketi hazırlamaya başladı. Ben de sandalye oturup beklemeye başladım. 10 dakika sonra bana seslendi.

  " Buket hazır. " Kafamı kaldırıp baktım yine göz göze geldik. Ayağa kalkıp yanına vardım. Buketi alıp ücretinide ödedikten sonra son bir bakış attım Melek'e ama o bakmıyordu.

   " Hayırlı işler " deyip çıktım dükkandan.

   Arabanın yanına varıp çiçekleri arka koltuğa koyduktan sonra ben de arabaya binip uzaklaştık oradan.

   Havalanına gelmiştik. İçeri girip beklemeye başladık. Ve sonunda uçak inmişti. Gelenlerin arasında Zeynep'i bulmaya çalışıyorduk. Evet çok şükür ki kardeşim gelmişti ve bize el sallıyordu.

   " Emir, Zeynep geliyor gördün mü. "

   " Evet kardeşim gördüm. " Çok mutluydum çünkü artık Zeynep yanımdaydı ve gözümün önünde olacaktı.

   " Abiciğimmm. "

   " Canımm. "

   Zeynep bavulunu bırakıp sarıldı bana. Ben de onu sardım. Artık hiç ayrı kalmayacaktık kardeşimle.

   " Canım abim seni çok özledim. "

   " Ben de seni özledim bitanem. Al bakalım bu çiçekler sana. "
   
   " Karanfill. Teşekkür ederim canım abim. "

  " Hoş geldin Zeynep. " Emir'in seslenmesiyle ona baktık ikimizde. Emir'i tamamen unutmuştuk. Zeynep beni bırakıp Emir'in yanına vardı ve ona sarıldı.

   " Hoş buldum Emir. Nasılsın uzun zaman oldu görüşmeyeli. "

   " Çok şükür iyiyim Zeynep seni gördüm daha iyi oldum. "

  " Ee artık gidelim yoksa burada mı kalalım. "

  " Haklısın abiciğim hadi gidelim. "  Hep birlikte dışarı çıktık. Bavulu bagaja yerleştirip arabaya bindim. Zeynep arka koltuğa Emir ise yanımdaki  koltuğa bindi. Arabayı çalıştırıp evin yolunu tuttuk.

   Eve gelmiştik. Evdekiler kapıda bizi bekliyorlardı. Arabayı durdurmamla Zeynep'in arabadan inmesi bir olmuştu. Koşarak Hatice teyzeye sarıldı. Hatice teyze Emir'in annesiydi. Bizim üzerimizde emeği çoktu. Zeynep'i de beni de kendi çocuğu gibi sevdi, sahiplendi. Zeynep de geldiğine göre ailemiz tamamlanmıştı.

   " Çok özledim seni Hatice anne. "

  " Ben de seni çok özledim kuzummm. " Zeynep ve Hatice teyze hasret gidermeye başlamışlardı. Zeynep Hatice teyzeyi bırakıp Hasan amcaya sarıldı.

  " Hoş geldin kızım. Çok özledik seni. " 
  " Ben de sizi çok özledim. " Zeynep tekrar Hatice teyzeye sarıldı.

  " Hanımlar artık içeri girelim mi. " Emir'in konuşmasıyla hepimiz güldük. Haklıydı kapının önünde dikilmiştik. Evimizin neşesi gelmişti.

  " Artık bizi bırakıp gitmene izin vermiyorum küçük hanım. " Hatice teyze Zeynep'in hemen yanına koltuğa oturup elinden tuttu.

  " Zaten gitmeye niyetim yok canım benim. " Zeynep de iki elinin arasına Hatice teyzenin ellerini alıp yanağından öptü. Sonra ellerini çekip karnına götürdü.

  " Bu arada ben çok acıktım. " Zeynep'in bu konuşması üzerine Hatice teyze oturduğu yerden kalkmıştı hemen.

  " Yemekler hazır kızım 5 dakikaya sofrayı hazırlarım şimdi. " Hatice teyze koşar adımlarla mutfağa gitti. O sırada Zeynep de ayağa kalktı.

  " Ben de yukarı çıkıp üzerimi değiştirip geliyorum. "

  " Tamam canım " Zeynep yukarı çıkarken ben de Emir'in omuzuna elimi koyup

  " Hatice sultana yardım edelim bizde kardeşim. "

  " Aynen bizden başka kimse yok zaten. " Evde çalışan personel yoktu. Evi temizlemek için arada temizlikçi bayan geliyordu onun dışında diğer işlerle Hatice teyze uğraşıyordu. Yardımcı olması için yanına birini almasını söylemiştim ama kabul etmemişti.

  Sofra hazırdı. Zeynep de aşağı iniyordu.

  " Mmm nefis yemek kokusu alıyorum. " Zeynep merdivenlerden yemek kokularını içine çeke çeke iniyordu.

  " Senin sevdiğin yemeklerden yaptı annem. "

  " Evet. Hatice teyze bütün bu gördüğün yemekleri senin için yaptı. "
  " Canım benim ellerine sağlık. Çok güzel görünüyorlar. "

  " Afiyet olsun kuzummm. " Zeynep de oturduktan sonra yemeğe başladık. Çok güzel bir gündü. Herkesin yüzü gülüyordu. Çok şükür.

 

 

 

YUSUF'UN MELEĞİWhere stories live. Discover now