28.BÖLÜM

6.1K 485 14
                                    

Selamün aleyküm arkadaşlar. Elimden geldiğince bölümleri uzun yazmaya çalışıyorum. İnşallah daha da uzun yazacağım. İyi okumalar.

  Emir

  "Emirrr!" Zeynep hızlıca başucumdan çekildi. Gülmemek için kendimi zor tutuyorum.

  " Efendim Zeynep. "

  " Şeyyy... Yani ben... Emir... Ben... Af Allahım. Sen yardım et."

  " Ben de seni seviyorum Zeynep. Hem de çok. "

  " Nasıl?"

  " Ne nasıl? Seni seviyorum diyorum."
  Evet, ben de sonunda yıllardır beklediğim şeyi,sevdiğim kadına söylemiştim. Yıllardır cesaret edip de söyleyemediğim şeyi söylemiştim. Şunun haline bak. Şoklanmış sanki. Hareketsiz bir şekilde bana bakıyor. Ah be Zeynep'im sen her halinle nasıl bu kadar güzel olabiliyorsun. Bu kadar çok tatlı olmak zorunda mısın? Bu tatlılığın yüzüne, başım çok belayı girdi biliyor musun? Zaman zaman dayak yediğim ve aynı zamanda dövdüğüm insanlarda oldu. Haberin var mı? Yok tabi nerden olacak.

  " Zeynep!"

  "...."

  " Zeynepppp!"

  " E-e-efendim."

  " İyi misin?"

  " Evet...Yani...benim biraz işim var gelirim birazdan. "

  " Zeynep nereye.... Zeyneppp! Gitti ya. Deli kız utandı."

Melek

   Emir taburcu olmuştu. Birazdan ona geçmiş olsuna gideceğiz. Krem rengi buluz ve fuşya rengi etekle gayet güzel olmuştum.

  "Yusuf beğenirmi acaba. Ne demek beğenir mi ya. Hayır yani sanki onun için hazırlanıyorum. İster beğensin ister beğenmesin. Kimin umrunda.  Yani sonuçta onun için hazırlanmıyorum. Yusuf demişken aklıma geldi. Gerçi aklımdan bu aralar hiç çıkmıyor ya neyse. Ne oluyor bana ya. Af Allahım af. Arasam mı acaba ne yapıyor. Bir arayayım bakalım ne yapıyor. " Telefonumu alıp aradım.

"........"

"Aradım aramasına ama niye bakmıyor bu. Hayır yani bu kadar önemli ne işi var. Sonuçta ben arıyorum. Sözlüsü oluyorum sonuçta. Açmazsan açma ya. " Sinirlerim bozulmuştu. Annemin içeri girdiğini fark etmemiştim bile.

  " Kızım. Hayırdır ne oluyor. Sesin mutfaktan duyuluyor. "

  " Şey... Yok bir şey anne. Sadece telefon durduk yere kendiliğinden kapandı da ona sinirlendim. "

  " Ah be kızım bunda sinirlenecek ne var. Hadi hazırsan çıkalım. "

  " Evet anne hazırım. "

  " Tamam o zaman canım hadi. "

  Evden çıktık. Babam beni arabaya bindirdi. Aklım hala Yusuf da. Cevapsız çağrığı hiç mi görmedi. Görmemiştir herhalde. Yoksa niye dönmesin geri. Arar birazdan.

  Yusuflara gelmiştik. Ve hala Yusuf bana dönmedi. Hayırdır inşallah. Neyse bakalım anlarız birazdan. Babam arabadan inmeme yardım etti. Kapının önüne gelmeden kapı açıldı. Karşımızda her zamanki güler yüzüyle Zeynep vardı. Kapıdan içeri girdik. Zeynep ile birbirimize sarıldık. Gözlerim Yusuf'u arıyordu ama Yusuf yoktu. Salona geçtik. Emir'in kola sargılıydı. Biz gelince ayağa kalktı.

  " Hoş geldiniz. "

  " Hoş bulduk oğlum. Geçmiş olsun. "

  " Sağol Ömer amca. "

YUSUF'UN MELEĞİWhere stories live. Discover now