25. BÖLÜM

6.8K 529 14
                                    


Melek

  Yine tekrardan birine güvenebileceğim aklıma gelmezdi. Hayatımla ilgili büyük ve önemli bir  karar almıştım. Yusuf'a evet demiştim. Evet evet Yusuf'la evlenmeyi kabul ettim. Ben de inanamıyorum. Bugün beni istemeye geliyorlar. Hatta birazdan gelirler. Çok heyecanlıyım. Nedenini bilmiyorum. Ama bir türlü rahat olamıyorum. Korkuda var. Tekrardan hayal kırıklığı beni yıkar. Kalkamam. Allah'ım inşallah doğru karar verdim. Sen en doğrusunu bilensin. Sen verdiğim kararı hayırlı eyle. Ben ellerimi açmış Rabbime dua ederken odanın kapısı çaldı.

  " Gelll." Kapı açıldı. Babam kapı aralığından başını uzatıp,

  " Kızım müsait misin?"

  " Evet babacığım. Gel lütfen. " Babam kapıyı kapatıp yanıma geldi. Ellerimden tutup hafifçe tebessüm etti.

  " Canım kızım, annen ve ben seni çok seviyoruz..."

  " Biliyorum baba. Ben de sizi çok seviyorum. "

  " Senin her daim yanındayız. Senin mutlu olmanı istiyorum. İnşallah Yusuf oğlum bizi hayal kırıklığına uğratmaz. Ne olursa olsun yanında olacağımı bil kızım. Sen benim canımsın. " Babamın gözleri dolmuştu. Hayır baba sakın o göz yaşın düşmesin. Babamı öyle görünce konuşamaz hale geldim. Boğazım düğümlendi. Benim de gözlerim doldu. Babam bunu fark etmiş olmalı ki kendini topladı. Ayağa kalkıp alnımdan öptü.

  " Neyse kızım hadi sen hazırlan birazdan misafirler gelir." Olur anlamında başımı hafifçe salladım. Babam odadan çıktı. Kendimi toparlamaya çalıştım. Derin bir nefes alıp verdim. Evet birazdan Yusufgil gelecekti. Benim hazırlanmam lazımdı. Elbise dolabını açtım. Ne giysem acaba diye düşünürken gözüm yeşil elbiseme takıldı. Fena değildi aslında. Üstüne de hardal sarısı şalımı takarsam oldu bu iş. Ama tabi annemi çağırmadan olmazdı. Kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açıp anneme seslendim.

  " Anneeeee!" Annem mutfaktan çıkıp bana baktı.

  " Efendim kızım. "

  " Anneciğim iki dakika yanıma gelir misin?"

  " Tamam canım geliyorum. " Kapının önünden çekilip elbise dolabının yanına vardım. Annem de o sırada odaya girdi.

  " Ne oldu kızım?"

  " Anneciğim giyinmeme yardım eder misin?"

  " Doğru ya senin hazırlanman lazım. Unuttum ben onu. Neyse ben seni hemen hazırlarım. Bakalım....ne giymek istersin?"

  " Aslında....ben yeşil elbiseyi düşündüm. "

  " Hımm.... Olabilir. Evet evet güzel seçim. Tamam o zaman hadi bakalım. Bi dakika.... Baş örtüsünü unuttuk. Hangisi olsun?"

  " Hardal sarısı şalım olabilir anne. "

  " Tamamdır. Hadi o zaman. "

   Evet tüm hazırlıklar tamamdı. Ben de hazırdım. Makyaj yapmamıştım. Doğal olmayı seviyorum. Hem süslenmiş gibi olurdum. Yanlış anlaşılırdı. Böyle gayet iyi. Annem hala odasındaydı. O da hazırlanıyor. Mutfaktaki işlerini anca tamamladı. Canım benim bütün işler ona kalıyor. Bu durum canımı çok sıkıyor. Kendine vakit ayıramıyor benimle ilgilenmekten. Merdivenlerden sesler geliyordu. Anlaşılan annem hazırlanmaştı. Annem tam salona geçerken kapı çaldı. Bir an da bütün vücudum uyuştu. Kalbim yerinden fırlayacak sandım. Allah'ım  neler oluyor bana. Bu ne heyecan Melek. Kendine gel. Elim ayağım titremeye başladı. Nefes alış verişim hızlandı. Annem hemen yanıma koşup sandalyeyi ittirdi. Beni alıp kapıya götürdü. Babam salonda bekleye koyuldu. Annem beni kapının oraya getirdikten sonra kapıyı açtı. Hasan amca ve Hatice teyze önde hemen arkalarında Zeynep vardı. İçeri girdiler. Emir de göründü. Teker teker hoş geldin dedikten sonra gözlerimi kapıya çevirdim tekrar. Ve Yusuf karşımda. Bana gülümsüyor. Elinde çiçek. Ve her zamanki hali. Yine kirli sakal. Saçlar sol tarafa taranmış. Takım elbiseli. Her zamanki Yusuf işte.

YUSUF'UN MELEĞİWhere stories live. Discover now