Derin

Bölüm 57 - Fragman

Kafamı kapıdan içeri biraz daha uzattım, sandalyedeki sürekli kolundaki ve bacağındaki iplerden kurtulmaya çalışan çocuk yorulmuşçasına hareketlerini yavaşlattı. Berk, Alrice kafasını sallayıp çocuğun kafasındaki çuvalı çekti, önüne düşen saçlarından dolayı yüzünü seçemiyordum. Gözlerimi kıstım, kafasını kaldırdığında yüzü görüş açıma girdi, çığlık atmamak için elimi ağzıma bastırdım. Ben o harften düşeceğimi söylediğimde "Ben buradayım, seni tutarım merak etme" diyen çocuktu bu. İsmini çıkartamıyordum ama umrumda da değildi.

Berk çocuğun yüzüne sert bir yumruk savurduğunda gözlerimi büyüttüm, ne yaptığını sanıyordu?
Alric ellerini çocuğun omuzlarına yerleştirip kafasını suratının karşısına eğdi. "Bunu bilerek yaptığını biliyoruz! Sana bunu kim yaptırdı?" kaşlarımı çattım, nasıl bilerek yapmış olabilirdi? Beni bilerek mi tutmamıştı. İyi de bunu ondan kim isteyebilirdi ki?

Çocuk gözlerini Alric'in gözlerine kenetledi ve alaycı bakışlarını Berk'e çevirdi ''Bilmek istediğinize emin misiniz?'' Berk kaşlarını olabildiğince çatıp kafasını eğdi ''Bizimle oyun oynama seni aptal, lafı geveleme de söyle'' Çocuk bu lafın üstüne daha da mutlu olmuşçasına gülümsedi.

Ağzını araladı ''Abin.''

Beynimden vurulmuşa dönmüştüm, Berk'in abisi mi vardı? Saklandığım duvarın arkasından çekilip tüm vücudumu görebilecekleri bir açıya yerleştirdim. Çocuk beni görünce kafasını yukarıya kaldırıp gülmeye başladı. Berk kafasını bana doğru çevirip kaşlarını çattı ''Senin burada ne işin var?'' omuzlarımı havaya kaldırıp kafamı 'Bilmiyorum' anlamında salladım.

Nefesini sinirli olduğunu belirtecek düzeyde dışarı verdi ''Neyse, yanıma gel''

Adımlarımı hızlandırıp yanına yaklaştım '' Senin abin mi vardı? '' Gözlerini devirdi ''Saçmalama istersen''

Bakışlarını çocuğa yöneltti '' Sallayacaksın bari doğru düzgün salla'' Çocuk o yüzünden hiç eksiltmediği alaycı gülüşünü sergiledi yine '' Varlığından haberin bile olmadığı abin demek istemiştim'' Gözlerimi Alric'e çevirdim, kaşlarını çatmış Berk'e bakıyordu.

Boğazımı temizledim ve elimi Berk'in koluna doladım. '' Eminim yalan söylüyordur. ''

Çocuk nefesini dışarı verip gözlerini devirdi ''Kanıtlayabilirim?'' Kaşlarımı çatıp dişlerimi sıktım. Gözlerimi etrafta gezdirdim. Böyle bir şey mümkün olabilir miydi?

Berk kolunu elimden kurtarmak için çekti, geri çekildim. Berk'in keskin ses tonu doldurdu kulaklarımı. ''Kanıtla''

''Telefonum arka cebimde '' Berk çocuğun arkasına eğilip ellerini çözdü. ''Bekliyorum''

Telefonunu arka cebinden çıkartıp eğildi, hepimiz gözlerimizi telefonuna dikmiş ne yapacağını bekliyorduk.

Son aradığı kayıtlı olmayan numaraya bastı ve hopörleri açtı, uzun süre çaldıktan sonra kalın bir ses yankılandı '' Ne oldu? ''
"Abi bu zekiler istediğimiz gibi yemi yuttu, kardeşin yanımda, yalan söylediğimi düşünüyor."

Berk sinirli bakışlarını telefona kilitlemiş karşıdakinin ne diyeceğini tüm hırsıyla bekliyor gibiydi.
Telefondan küçük bir iç çekiş sesi geldikten sonra boğazını temizledi "Merhaba Berk, seninle böyle tanışmak istemezdim tabii ama. Şartlar el vermedi."
Berk kaşlarını havalandırıp çocuğun elinden telefonu çekip aldı "Lanet olsun, benimle oyun mu oynuyorsunuz siz?"
Berk'in kolunda sakin olması umuduyla gezdirdim ellerimi. Bana bir bakış attı, gözleri sinirden kızarmıştı.
"Pekala, saat 8 de küçükken en çok gittiğin parkın önünde ol" Bakışlarımı Berk'e yönelttim. Berk'in küçükken gittiği parkı nereden bilebilirdi ki? 

Berk derin bir nefes alıp telefonu yere fırlatmak arzusu ile elini havaya kaldırdığında kolunu tuttum ''Numarayı bir daha bulamayız'' Gözlerini devirdi.

MERHABALAAAAAAR, YENİ BÖLÜMLER BOMBA GİBİ GELECEK. BUNU FRAGMAN GİBİ FARZ EDİN. YENİ BÖLÜMLER HAZIR SAYILIR. SABRINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

(YENİ BÖLÜM 2,3 GÜNE YAYINDA)