Derin

Yürüyen ego

Multideki Derin.

Derin'den

McDonalds'dan çıkınca derin bir nefes aldım. Berk'i görünce neden bilmiyorum ama kalbim duracakmış gibi hissediyorum. Yüzü, gözleri... Bilmiyorum, herşeyiyle beni kendine çekiyor. Merve yerini bana verdi arkada yayılmak için. Öne oturdum ayakkabılarımı çıkartıp dizlerimi büktüm ve kollarımla dizlerimi kavradım. Halsiz ve yorgun hissediyordum. Kafamı Serkana çevirdim. "Kaanı nereden tanıyorsun?" Sırıttı. "Aynı sitedeyiz." Gözlerimi büyüttüm. "Şarköydeki evinizde mi?"
Yoldan gözlerini ayırmadan devam etti. "Evet"
Yani biz şimdi Berkle aynı yere gidiyoruz ve aynı site!
"Evler uzak de!"
"Imm. Yan yana."
"Düşündüm de... Bence geri dönelim."
"Neden" dedi kaşlarını çatarak.
"İstemiyorum işte gitmeyelim"
"Olmaz öyle şey geldik sayılır." Yoldan gözlerini ayırıp bana döndü.
"Hem neden taktın ki bu kadar Kaan eski sevgilin falan mı?"
"Hayır. Saçmalama!"
"E o zaman sorun ne?"
"Onun yanındaki çocuk, hani sana omuz atan. Ondan haz etmiyorum"
"Sana yaklaşmasına izin vermem merak etme." Sorun bana yaklaşması değil zaten. Ondan uzak kalamamam. Kafamı dizlerimin arasına gömdüm. Hemen kafamı kaldırdım ve Serkana baktım.
"Tuvaletimi yapmayı unuttum"
"Ah be Derin. Arabaya lazımlık alalım." Koluna vurdum. "Pis."
Kıkırdadı. "Artık tutacaksın yakışıklım."
Patlıcam ulan! "Hızlı sür o zaman yoksa arabanı pislerim" gözlerini büyüttü "Sakın!" Kıkırdayıp kafamı tekrar dizlerimin arasına gömdüm.
...........
Annem 💕 arıyor...

Elimi hırkamın cebine atıp telefonumu çıkattım.
"Efendim anne?"
"Kızım unuttum dönmeyi. Eve geliyorum şimdi birşey mi oldu"
"Hayır anne. Biz Şarköye gidiyoruz. Yola çıktık."
"Haber verseydin önceden kızım"
"Aniden verdik karar anne. Beyzada yanımda merak etme gidince ararım."
"Tamam dikkat edin"

İnternetimi açıp İnstagrama girdim. Tatil olunca mübarek herkes resim atmaya başlamış.
"Şarköyde senide çekeriz kıskanma" dedi Serkan sırıtarak.
"Düşüncelerimi mi okuyosun sen?"
"Hayır. Ama kızın resmine pis pis bakınca anladım."
"Alakası bile yok"Dedim ve ekranımı kitleyip telefonumu cebime koydum. Ağız tadıyla resimlerede bakamıyoruz anasını satayım.
..........
"Derin. Kalk yakışıklı" gözlerimi aralayıp Serkana baktım. "Noldu?"
"Geldik" dedi sırıtarak. Kafamı dizlerimden ayırıp karşıma baktım. Dizlerimi göbeğimden çektim ve ayakkabılarımı giyip arabadan indim. Beyzayla Mervede uyanmışlardı. Bavullarımızı bagajdan alıp siteye ilerledik. Berkin arabasıda buradaydı. Nasıl bizden önce geldiler? Biraz daha yüriyince tuvaletimin geldiğini anladım tekrar. Uyuyınca unutmuşum.
"Serkan!" Önden giderken bana döndü.
"Ne oldu?"
"Koş lan koş!!"
"Ne oldu kızım?"
"Altıma kaçırıcam koş!" Sırıtıp hızlandı. Villanın önüne gelince durdu. Ve kapıyı açtı. Evin içine attım kendimi.
"Tuvalet nerede?!"
"Yukarıda sağda" hemen koşarak merdivenleri çıktım. Ve tuvalete girdim.
...........
Merdivenleri rahatlamış bir şekilde indim. Salonda oturmuş bana bakıyorlardı. "Ne?"
"Rahatladın mı bari?" Dedi Merve sırıtarak.
"Hemde nasıl" kıkırdayıp ayaklarını sehbaya uzattılar. Serkan koltuktan kalktı.
"Ben Şarköy'e inip alışveriş yapayım. Siz yerleşin"
"Ne alacağını biliyor musun?"
"Alırım işte bişeyler" kafamla onayladım ve kapının önündeki bavulumu aldım. Merveyle Beyzada kalkıp bavullarına yöneldiler.
"En büyük oda benimdir!" Dedim ve merdivenleri koşar adımlarla çıkmaya başladım.
"Derin yaa. Haksızlık!"
Yukarı çıkınca bütün odalara göz attım. Yatak odasına girip kendimi yatağı attım. "Burası benimdir."
Merve kapının oradan bana baktı. "Serkanla sarılıp uyursunuz"
Elime geçen ilk yastığı Mervenin suratına fırlattım.
"Terbiyesiiiz" dedim gülerek.
Merve kıkırdayıp çaprazımdaki odaya geçti bende yanlarına gittim. Oda büyüktü ve iki tane yatak vardı. Ortalarında tek çekmeceli dolap duruyordu. Balkona çıkan kapının önündede büyük bir dolap vardı.
"Burası size yeterde artar" dedim gülerek.
Sırıtıp kafasıyla onayladılar. Beyza cam kenarındaki yatağa attı kendini.
"Bu yatak benim o zaman." Merve sırıtıp "tamam" dedi.
"Serkanada çocuk odası kaldı o zaman" dedim kıkırdayarak.
"Aynen öyle" dediler odanın kapısına ilerlerken. Beyza yukarıya çıkan merdivenlere ilerledi. "Çatıya çıkalım mı?" Kafamla onaylayıp peşine takıldım. Mervede arkamdan ilerledi. Beyza çatının kapısını açıp içeri girdi.
Çatıda 5 tane şezlong birbirlerine bağlanmış köşede duruyordu.
"Geçen yaz biz bağlamıştık bunları" dedim sırıtarak. "Ne kadar kaldınız?" Diye sordu Beyza.
Omuz silktim."5 gün filan sanırsam"
"Azmış" dedi çatıdan deniz manzarasına bakarak.
"Evet. O yüzden tuvaletin yerini bile unutmuşum." Kıkırdadılar.
Merve gözlerini büyütüp koluma vurdu.
"Kolum göçtü kızım!" Dedim kolumu ovuşturarak.
"Kaan mı oradaki" dedi sitenin havuz kenarını işaret ederek.
"Mal. Ben miyopum. Nasıl göriyim?"
Beyza elini kaldırdı. "Sakin olun gençler ben hemen tespit edeceğim şimdi."
Kıkırdayıp kafasına vurdum. "Gerizekalı"
"Şu Serkanın gidip konuştuğu çocuğu diyosun dimi" dedi Merveye bakarak. Merve kafasıyla onayladı. "Evet o"
Beyza gözlerini kısarak baktı.
"Doğru görmüşsün Merve"
"Ayy hadi havuz kenarına ineliim" dedi yerinde zıplayarak. Beyza kafasıyla onaylayıp bana döndü.
"Tamam inelim" dedim sırıtarak.
Çatıdan çıkıp kapıyı kapattık.
"Üstümüzü değiştirelim bari" dedim odama yönelerek. "Evet hadi" diyip odalarına girdiler.
Kapımı kapattım ve kitledim. Bunların hali belli olmaz içeri girip fotoğrafımı filan çekerler. İşi sağlama almak lazım. Bavulumu boşaltıp dolaba yerleştirdim. Siyah taytımı altıma geçirdim. Üstümede siyah uzun kollu kazağımı giydim. Sağ kolumun bir bölümünde Bang Bang, sol kolumda ise You're Dead yazıyordu. MadBangz'dan alıp severek giydiğim kazaklardan biri. Merve kapımı tıklattı. "Hadisenee"
"Tamaam" dedim ve aynanın karşısına geçtim. Saçımı açıp tepeden topuz yaptım ve odadan çıktım.
Salondaki sehbanın üzerinde duran anahtarı alıp evden çıktık. Sitenin yolundan ilerleyip havuz kenarına gittik. Merve dudaklarını büzüp bana baktı. "Gitmiş. Kaçırdık ya"
Sırıttım. "Boşver"
Şezlonlara karşılıklı oturduk. Havuzun hemen yanında market vardı.
Ayağı kalktım. "Birşeyler alacağım. Ne istersiniz?"
Merve ayaklarını şezlonga uzatıp gözlerini kapattı. "Ben birşey istemiyorum"
Beyzada yattı "bende"
Arkamı dönüp markete yöneldim. Cipsleri görünce gözlerim büyüdü.
Pringles cheese & onıon alıp kasaya yöneldim. Ödeyip çıktım. Havuzun önüne gelince elimeki parçayı azıma atmaktan vazgeçip kutunun içine geri koydum. Berk ve Kaan, Beyza ile Mervenin yanına oturmuş muhabbet ediyorlardı. Lanet edip arkamı döndüm ve eve adımlamaya başladım. Arkamdan Beyza "Derin!" diye bağırınca durdum ve döndüm.
"Hı?" Sırıtmış bana bakıyorlardı.
"Gelsene!" Dudaklarımı ısırıp yanlarına ilerledim. Berk saçlarını düzeltip önüne döndü. Beyzanın yanına oturdum. Kaan bana sırıtıp "Naber Derin?" diye sordu. Gülümseyip " İyi saol sen?" Sırıttı. "İyi" Elimdeki cipsi Kaana uzattım "yer misin" kafasıyla onaylayıp elini kutunun içine daldırdı. Cipsi azına attı. Berke uzattım. "Almıyım saol" dedi cebinden telefonunu çıkararak. Gözlerimi devirdim. Hah! Çokta umrumdaydı. Almıyım saol muş. Yürüyen ego. Cipsi beyzanın kucağına bıraktım. "Ben gidiyorum" diyip kalktım.
Kaan atladı hemen "Akşam mangal yapacağız sahil kenarında gelsenize"
"Ha-" Merve eliyle azımı kapattı.
"Olur" kaşlarımı çatıp Merveye baktım.
"Kime göre neye göre" dedim elinin içine konusarak. Elini azımdan çekti. Hadi biz gidelim o zaman dedi koluma girip beni eve sürükledi.