Havalimanı

15.5K 688 22
                                    

Arkadaşlar oy ve yorum çok az oluyor. Beğeniyor musunuz, beğenmiyormusunuz anlayamıyorum. Görüşlerinizi bildirin lütfen.

Akşam silah eğitimimiz iptal olduğu için bavulumu hazırlama işini akşam yapmıştım. Zaten yanımda pek bir şey getirmemiştim o yüzden okul tarafından verilen sırt çantasının içine eşyalarımı doldurdum. Ailna ile sabah erkenden kalkıp okulun çıkış kapısına ilerledik.

Kapıdan çıkarken Jack adındaki asker bize iki tane öğrenci kartı verdi. Kapıdan çıkıp taksi çağırmak için ana yola yürümeye başladık.

"Derin" kafamı çevirip yola baktım Alric bana gülümseyip arabasının kapısına uzandı ve kapıyı açtı, kafamı salladım "Taksi çağırdık" gözlerini devirdi "Yani?" Bende gözlerimi devirip  bagaja ilerledim çantamı yerleştirip açtığı kapıdan destek alarak arabaya bindim. Ailnada arabaya binince Alric gazı kökledi. Uçuşan kısa saçlarımı düzelttim "Üstünü kapat şu arabanın" gülümsemesi genişlerken ciddi bir tavır takındı "Sanki çok uzun saçların var da," gözlerimi büyüttüm ve kollarımı gögsümün altında bağdaş yaptım.

Alric önümdeki torbidoya uzandı ve gözlüğünü çıkardı. Bana fazlasıyla yakınlaşmasına alışmıştım artık. Gözlüğünü eline alıp torbidoyu kapattı, gözlüğünü gözüne taktı ve aynı Berk gibi tek elini direksiyona diğer elini ise bacağının üstüne yerleştirdi. Bu manzaraya oldukça alışkındım, gözlerimi Alricin yüzüne çevirdim. Alrice baktığımda Berk'i göremiyordum, ama yinede bana onu hatırlatıyordu. Alric kafasını bana çevirince afalladım ve hemen gözümü farklı yöne çevirdim. Alric tekrar yola döndü "Nereye gidiyorsunuz" kafamı çevirdim "Havalimanı" kafasını salladı.

Havalimanının önüne gelince arabadan indim ve eğildim "Bizi bıraktığın için teşekkürler" kaşlarını çattı, arabadan inip bagaja ilerledi yanına gittim, bavullara uzandı "Yardım etmene gerek yok" Alric gözlüğünü kafasına takıp bagajdan çıkardığı bavulu yere koydu "Yardım etmiyorum zaten" indirdiği bavulun tutacağını kaldırıp havalimanının kapısına sürükledi.

"Hadi Derin çantanı al ve bagajı kapat" gözlerimi devirdim, ukala.
Çantamı alıp bagajı kapattım, Ailna gülümsemesini saklamaya çalışırken bana döndü "Sana demiştim" gözlerimi devirdim.

Alricin peşinden koşarak ona yetiştik kafasını çevirip bize baktı "Kartlarınızı verdiler dimi?" Kafamızı salladık "Evet neden" önüne döndü "O kartlar bizim asker olduğumuzu gösteriyor, yani her zaman öncelik bizim" kaşlarımı çattım, Alric kuyruk olan insanların yanından geçip görevlinin yanına ilerledi görevliye bir şeyler söyleyip bize el kol yaptı. Hızlı bir şekilde yanına gittik.

Görevli bizi sıradan ayrı bir bölgeye yöneltti ve bir bayana bizimle ilgilenmesini söyledi. Bayan kafasını sallayıp önündeki ekranı açtı, ilk önce kimliklerimizi sonrasında ise okuldan verilen kartları rica etti.

Biletlerimizi alıp uçağa bindik, Alric arka koltuktan bana doğru uzandı "Çıkarken telefonlarınızı almayı unutmuşsunuz" çantasına uzandı ve telefonlarımızı çantasından çıkarttı, bize uzattı. Telefonumu elinden aldım "Tamamen ayrılana kadar vermeyeceklerini sanıyordum" yerine oturup arkasına yaslandı. Hırkasının kapşonunu kafasına geçirip kollarını bağdaş yaptı ve gözlerini kapattı. Ailnaya döndüm "Yolumuz uzun biz de kestirelim" kafası ile onayladı ve gözlerini kapattı.

Telefonumu açıp Merveye ve Beyzaya mesaj attım;

"Geliyorum"

••••••••

Gözlerimi açıp etrafa baktım Ailna hala uyuyordu, doğrulup arkama baktım Alric yerinde yoktu. Kafamı üstümedi hırkaya çevirdim. Bu benim hırkam değildi, bu Alricin hırkasıydı. Hırkayı üstümden çekip koluma attım ve Ailnaya değmeden koridora çıktım. Uçaktaki herkes uyuyordu. Kabin görevlisinin yanına ilerledim. Alric, görevli ile koyu bir sohbete girmişti. Kafasını kaldırıp bana baktı "Uyanmışsın" kafamı salladım ve kolumdaki hırkayı Alrice uzattım "Gerek yoktu" elini uzattı "Çantamda bir hırkam daha var, soğuk oldu onu sen giy " kafamı salladım ve hırkayı üstüme geçirdim. Gerçekten soğuk olmuştu ve ben yarım kolluylaydım. Zaten yanımda okula getirdiğim tek şey üstümdeki yarım kollu tişörtümdü. Okulun verdiği üniformayı okulda bırakmıştım.

Alric ile birlikte koltuklarımıza geri döndük, Ailnanın üstünden binbir zorlukla atlayarak yerime geçtim ve arkaya döndüm. Çenemi koltuğun başlığına yasladım "Kendinden bahsetsene" kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı "Kendimden bahsetmeyi sevmem" gözlerimi devirdim "Ama neden?" Arkasına yaslanıp saçlarını karıştırdı "Seni ilgilendirmez de ondan" nefesimi dışarı verip kafamı salladım ve yerime oturdum. Haklıydı onun hayatı beni ilgilendirmezdi.

Gözlerimi uçağın camından ayırıp çantamdan telefonumu çıkarttım ve cevapsız çağrılara baktım. Bütün arkadaşlarım aramıştı aşağılara indiğimde Berki görünce gözlerimi büyüttüm. Beni ne diye arıyordu ki?

Telefonu kilitleyip çantama geri attım.
"İstanbulda ailen mi var?" Arkamı dönüp koltuğun üstünden Alrice baktım "Evet, senin de mi?" Gözlerini kısıp saçlarını karıştırdı "Hayır, benim ailem yok" kaşlarımı çattım, nasıl ailesi olmayabilirdi ki?
"Nasıl yani?"  Gözlerini kapatıp iç çekti "Kurcalama ufaklık" gözlerimi devirip önüme döndüm. Alric çok değişikti, iyi mi, kötü mü anlayamıyordum. En önemlisi ise gizemliydi ve ben gizemli insanları çok severim.

••••••••

Uzun sürenin ardından sonunda istanbula varmıştık. Sırt çantamı sırtıma takıp uçaktan indim, Ailna ve Alric bavullarını alıp yanıma geldiler.

Havalimanının çıkış kapısının önünde sabırsızca kıpırdanan annemi görünce adımlarımı hızlandırdım. Annemin etrafta gezinen gözleri beni bulunca dayandığı demirden sırtını ayırıp bana doğru koşmaya başladı. Babam her zamanki gibi sakin ve sertti, verdiği tek tepki minik bir gülümseme ve kızgınlığını saklamaya çalışan iki çift gözden başka bir şey değildi. Annem kollarını omzuma dolayıp boynumu sanki her an kaçıp gidecekmişim gibi kavradı. Boşta kalan ellerimi annemin beline yerleştirdim, ''Özledim'' annem dolan gözlerini benden saklamaya çalışıp gözlerini kırpıştırdı ''Özledim'' 

Annemden ayrılıp Babama sarıldım, Babam tek elini belime yerleştirmekle yetindi sadece. İsyan eden gözlerimi babama dikip yanından ayrıldım. Bana bu kadar mesafeli olmak zorunda değildi.

''Senide özledim'' derken sesim boğuktu, Babam gözlerini benden kaçırıp bileğindeki saate baktı ''Bende seni'' kafamı sallayıp Alric ve Ailnaya döndüm. Alric elini uzattı ''Bir hafta sora görüşmek üzere ufaklık'' gülümseyip uzattığı elini sıktım ''Görüşmek üzere'' Ailnada elini uzatınca elini tutup kendime çektim ve sarıldım, ''Gideceğiniz yere kadar bırakabiliriz'' Alric gülümsedi ve arkadan yaklaşan arabayı işaret etti ''Teklifin için teşekkürler'' kafamı salladım Alric gelen arabadan inen arkadaşlarının yanına ilerlerken gözlerimi Ailnaya çevirdim gülümsedi ''Benide ablam almaya gelecek, kendine iyi bak'' sırıttım ''Peki''


Eve gelene kadar arabada Almanya'da neler yaptığımı, nasıl böyle bir karar alabildiğimi konuştuk. Onlara olayları üstünden anlatıp geçiştirdim. O okula kendim için gitmiştim ve bunun sorumlusunu ne Berk nede Ailem yapabilirdim. Tabi beni buralara getiren ailemdi ama yinede bundan sonrasını  kendim yazıyordum.

İNSTAGRAM ; Senanuryr

DerinOnde histórias criam vida. Descubra agora